Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD)
SÇD Talimatı, bölgesel ve yerel düzeydeki belirli planların, proğramların hazırlanmaları ve uygulanmaları öncesinde tanımlanmasını ve değerlendirilmesini sağlama almaktadır ( Strategic Environmental Assessment - SEA ).
Uluslararası Sözleşmeler
Bu gibi ulusal mevzuata ve AB talimatlarına ek olarak AB ülkeleri, doğanın zengin çeşitliliğini korumayı ve iklim değişimi üzerindeki çevresel etkilerin sınırlandırılmasını amaçlayana bir Uluslararası Sözleşmeler ( Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü ) imzalamışlardır.
Avrupa Turizminin Sürdürülebilirliğinde Temel İntibak
Bu makale, 2003 yılının Kasım ayında yayımlanmış olup, çok çeşitlilik gösteren toplumsal politikaların, sürdürülebilir turizm alınan önlemlerin ve endüstrinin rekabet gücünün sağlama alınması gereğini vurgulamaktadır (Basic orientation for the sustainability of European Tourism).
Çevresel Eko-Yönetim ve Yönetim Kontrol Şeması (EMAS)
EMAS; yasalarla yaptırılan uygulamaların ötesinde, sürekli bir temele dayanan işlevsel ve çevresel koruma önlemlerinin geliştirilmesini isteyen kuruluşlarca ve iş kollarınca gönüllü yapılan bir kontrol sistemidir. Bu sistem, iş kollarında çevresel yönetim standardı olan "ISO 14001" standardının da ötesine geçmiştir (Environmental Eco-Management and Audit Management Scheme - EMAS).
BOX-end
Gerçek durumlar ve bilgiler
|
1. Örnek
Sürdürülebilir Turizm: Çoklu katılıma tek amaç (EC, 2002).
Sürdürülebilir Kalkınma, politikaların geliştirilmesi açısından kabul edilen bir kavram olmuştur. Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi (WWTC) ve Tur İşletmenleri Uluslararası Federasyonu (IFTO) gibi uluslararası örgütler ve kuruluşlar, turizm-çevre konularını vurgulamak üzere girişimlerde bulunmuşlardır. 1993 yılında, Dünya Turizm Örgütü (WTO), yerel planlamacılar için Sürdürülebilir Kalkınma konusunda bir kitapçık yayımlamıştır. UNEP, Uluslararası Oteller Çevre Girişimcileri ile işbirliği yaparak, otel birimlerinin çevresel performansını artıracak yönergeler ortaya koymuşlardır (The Green Hotelier, Going Green Makes Sense, Environmental Management for Hotels). Biyoçeşitlilik Sözleşmesi ve Gündem 21, Sürdürülebilir Turizmin geliştirilmesi doğrultusunda teşvik edici önlemleri desteklemişlerdir.
Avrupa Komisyonu, Turizm alanında Birliğin Rolü üzerine bir Yeşil Bildiri (the Green Paper) yayımladı. 1995 ve 1996 sıralarında da, turizm ve çevre için bir şebeke olan ECONETT kurmuştu. Sürdürülebilir turizm için oldukça anlamlı girişimler ayrıca Avrupa Konseyi tarafından da başlatılmıştı. Anlaşmanın getirdiği zorunluluklar nedeniyle, idare ve özel sektörle işbirliği içinde olan Avrupa Birliği turizm sektörü, planlanan her eylemde çevresel etkilerin dikkate alınmasına gerek duymuştur. Bu kavram bağlamında özel sektör ayrıca, turizmin çevre üzerindeki etkilerinin azaltılmasına yönelik girişimleri de üstlenmişti.
Oteller, havayolları ve diğerleri, doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde tüketilmesini geliştirmek ve atık üretimini asgariye indirmek için alınan önlemleri uygulamaya koymuştur.
|
2. Örnek
AB - BKAY Cyclades Deneme Projesi
“Cyclades içinde bütünleşik kıyı alanları yönetim programı” başlığı altında ifade edilen AB - BKAY Cyclades Deneme Projesinin amaçlarından biri, “Turizmde Sürdürülebilir Kalkınma“ olmuştur (Cyclades; Yunanistan’ın güneydoğusunda bulunan bir adalar grubu olup, Ege Denizi’nde kutsal sayılan Delos Adası’nın etrafında daire oluşturan adaları göstermek için kullanılan bir isimdir). (Parametrik) eylemler için bazı öncelik sıraları, aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:
-
turistik ürünlerin hizmetlerin kalitesini yükseltmek
-
Turizmde sürdürülebilir kalkınma göstergelerine ait ayrıntılara erişilebilirliği sağlamak
-
Turizm yönetimi için yeniliklere açık eylemlere ve en iyi uygulamalara öncelik vermek ve geliştirmek
-
Turizm mevsiminin uzatılmasına yönelik çalışmaları güçlendirmek
-
Geleneksel faaliyetleri, esas olarak tarımı (örneğin biyolojik ürünleri) teşvik etmek
-
Turizm yönetimindeki yeni biçimler hakkında eğitimi ve bilinci güçlendirmek, vs.
-
Turistik ürünlerin yerel pazarla bağlantısını sağlamak
Daha fazla bilgi için: Prof. Harry Coccossis (hkok@prd.uth.gr) ve Dr. Alexandra Mexa (amex@env.aegean.gr)
|
|
Bulunduğunuz bölüm: / Kavramlar / Turizm Kaynakları
|
|
Turizm, barınma (konaklama) yerlerine ait birincil kaynakların cazibesine bağlıdır.
-
Doğal kaynaklar (iklim, peyzaj, ekosistemler)
-
Kültürel kaynaklar (kentsel miras, sanat, arkeolojik değerler, gelenekler, bilimsel değerler, folklorik sanatlar, alt-kültürel biçimler)
-
Sosyal kaynaklar (sosyo-demografik özelliklerle birlikte potansiyel turizm girişimcileri, yetenekler, mali sermaye, bilgi birikimi, sağlık – çevre – mülk koruma sistemi, yerel topluluk eğilimleri vs.) .
Turist konaklama yerleri ikincil kaynaklar da sağlarlar:
-
Barınma sektörü (otel, motel, kamping, konuk evleri vs.)
-
Yemek sektörü (café, lokantalar, bistro vs.)
-
Seyahat düzenleme sektörü (acentalar, tur operatörleri vs.)
-
Taşıma sektörü (havayolu, bot, tren, otobüs, vs.)
-
Eğlence sektörü (Oyun ve dans salonları vs.)
-
Bilgilendirme sektörü (turizm enformasyon şebekesi)
-
Tamamlayıcı hizmetler, servisler ve servis altyapısı
|
Bulunduğunuz bölüm: / Kavramlar / Kaynak Bağımlılığı
|
|
Bir şekilde çevresel kaynaklara dayalı olmayan hiçbir turistik faaliyet yoktur. Örneğin doğal kaynaklar turistlere, ısı, besin, güç sağlık ve içmesuyu sağlarlar. Çevre, üretilen atıkları özümleme görevini üstlenir. Turizm ise, bu kaynak bağımlılığını çoğu kez gözardı eder. Turizmin bir sonucu olarak ortaya çıkan baskılar öylesine büyük çapta olabilir ki; faaliyetler artık sürdürülemez olur ve uzun dönemde ise kaynakların azalmasına yol açabilir.
Kıyı ve deniz kaynakları, turizm için tüm dünyada önemli kaynaklar olarak görülür. Kıyılardaki turistik gelişmeler, hem kara hem de su ortamını kapsamaktadır, ancak çoğu kez şaşırtıcı bir şekilde oldukça dar bir alanı kaplamaktadır. Çok iyi bilinen turistik merkezlerdeki (Fransa - Riviera) kıyılardan iç bölgelere sadece birkaç kilometrelik bir gezi, sizi turizmin hiç dokunmadığı alanlara götürebilir. Dar bir turistik bölgedeki gerek duyulan altyapı, daha büyük çaptaki bölgelere genişleyebilir. Böylece, su temini, yol ve demiryolu şebekesi, havaalanı ve çalışanlar için konut yapımı ve diğer hizmetler de faaliyete katılır. Turistik faaliyetler bir yerleşim bölgesinde yoğunlaşabilir, ancak etkileri ise daha geniş bir bölgeye yayılabilir.
Örnek
Epiros, Yunanistan: kıyı alanlarını iç bölgelere bağlayan patikalar, kıyı üzerindeki baskıları azaltabilmektedir.
Epirus bölgesi, kuzeybatı Yunanistan’da ve kültürel ve doğal kaynaklar açısından oldukça zengin bir konumda bulunmaktadır. İnsan eliyle düzenlenmiş çevre, geleneksel köyleri ve tümü tarihi zamanlardan kalma heykelleri içinde barındırmaktadır. AB - BKAY Deneme Projesi doğrultusunda, kıyı alanlarını iç bölgelere bağlayan eski patikalar, sahayı ziyaret edenlere alternatif bir faaliyet sunmak üzere bakımdan geçirilmişti. Bu patikaları kullanarak turistler, anakaraya doğru yayılabilmiş ve bu bağlantı ile kıyı bölgesi sahili oldukça rahatlatmıştı. İlk patika, geleneksel yapılarla dolu bir kıyı kasabası olan Parga’da görülür. Parga; muhteşem bir plaj olan Valtos’tan başlayıp, zeytin ağaçları, kapanmış su değirmenleri, dereler ve iyi korunmuş kale ile küçük bir köy tepesine kadar uzanan bir beldedir. İkinci patika ise Sayada yakınlarında, Kalamas Irmağının Deltasına ve önemli bir sulak alana çok yakın konumda olan bir kıyı yerleşimidir. Bu patikayı izleyen turistler, özel olarak düzenlenmiş kiosklardan Deltanın olağanüstü panoramik manzarasındaki güzelliğin farkına varırlar, gezi yürüyüşünün sonunda ise geleneksel taş yapıların oluşturduğu köyleri keşfederler.
(Daha fazla bilgi: Barbara Tzialla, Epirus Bölgesi - Çevre ve Yerel Planlama Bölümü, Yunanistan ve ipirpeho@otenet.gr).
Sayada (Epirus, Yunanistan)'da bir kıyı alanı. Fotoğraf: Epirus Bölgesi - Çevre ve Yerel Planlama Bölümü
|
Bulunduğunuz bölüm: / Kavramlar / Turizm Taşıma Kapasitesi
|
|
Middleton ve Hawkins Chamberlain (1997) Turizm Taşıma Kapasitesini, (TCC) «... bir sahadaki insani faaliyetlerin düzeyi; o sahanın bozulmasında, yerleşik toplulukların olumsuz etkilenmesinde veya turistlerin niteliklerinde bir düşme olmaksızın ayarlanabilir».
Dünya Turizm Örgütü (World Tourism Organisation-WTO) taşıma kapasitesi için aşağıda verilen tanımlamayı önermektedir «Aynı anda bir turist konaklama sahasını fiziksel, ekonomik, sosyo-kültürel ve ziyaretçilerin memnuniyet kalitesinde kabul edilemez bir azalmaya neden olmaksızın ziyaret eden insanların azami sayısı.» (UNEP/MAP/PAP, 1997).
Kullanıcı için sınama
BKAY:
-
Dinamik, çok-boyutlu ve sürekli bir süreçtir
-
Dinamik, çok-disiplinli ve döngüsel bir süreçtir
-
Sabit, disiplinler-arası ve kesintisiz bir süreçtir
|
D:\CL-TR-2005\tourism\answer-tcc.htm
Doğru cevap: b
|
Bulunduğunuz bölüm: / Kavramlar / Çevre Kalitesi
|
|
Avrupa'daki (örneğin Almanya, İngiltere veya Hollanda'daki tüketiciler, turizmin yolaçtığı çevresel etkilerin bilincindedir. Onlar, vardıkları yerlerde yüksek düzeyde bir çevre kalitesi umarlar. Hizmetlerin eko-etiketle sunulmasını tercih ederler. Seyahat kataloglarında ise sertifikalı ürünler ararlar. Avrupa'daki tüm “yeşil” turizm ürünlerine ulaşabilirler.
Çeşitli Bilgiler (Facts and figures)
|
Alman turistler, iyi kalitede bir çevre bulmak isterler.
2002 yılında, bu konudaki bir soru (bir sonraki tatili düşünürken, aşağıdaki etkenlerden hangisi sizin için en önemlisidir?) hakkında görüşleri alındığında cevapların dağılımı aşağıdaki şekilde olmuştur:
%64.5 : Temiz plaj ve su olacak
%59.1 : Barınma yeri ve civarında atıklar olmayacak
%50.0 : Kırsal alanlarda kentleşme olmayacak
%45.8 : Tatil beldesinde iyi bir doğa koruması yapılacak
%51.0 : Trafik veya dans salonlarından (diskotek) gürültü sızmayacak
%35.1 : Konaklama yerine az yoğun trafik yoluyla toplu ulaşım sağlanacak
%29.0 : Konaklama yerine otobüs veya trenle kolayca ulaşım olanağı
%41.8 : Konaklama yerinin çevre-dostu olması
%18.7 : Çevre-dostu konaklama yerinin tur operatörlerince veya seyahat acentaları yoluyla bulunması
%14.2 : Onaylı çevre-dostu (eko-etiketi bulunan) konaklama yeri hakkındaki bilgilere kolay erişim
Kaynak: ECOTRANS / F.U.R. (Reiseanalyse 2002)
Örnek: n = 7872 / asgari 14 yaşındaki 60.10 Mio Alman için temsil edici
|
|
Bulunduğunuz bölüm: / Niçin / Giriş
|
|
Turizm, dünyanın her yerinde ve özellikle sürdürülebilir kalkınmanın uygulandığı olduğu kıyı alanlarında, ekonomik büyümenin önemli bir parçasıdır. Turizmin; kıyı peyzajı, ekosistem ve
kültürel miras yönetiminde giderek artan bir etkisinin ortaya çıkması beklenmektedir.
Kıyı turizmi, genel olarak uygulanan turizm türlerinde olduğu gibi, ziyaretçilere çekici gelen bir çevreye çok geniş ölçüde bağlı olmaktadır. Bu yüzden, doğanın ve kültürel mirasın korunması, sürdürülebilir kıyı turizmi açısından bir ön koşul olmaktadır. Alanlar ve beldeleri korumak, doğal ve kültürel mirasları elden çıkmasını önlemenin etkin ve gerekli bir yöntemini oluşturur. Bu nedenle böyle alanlar, her bireysel durumda bile çaba gösterilmek zorunda kalınan koruma ve kalkınma arasındaki güçlü dengeye rağmen, sürdürülebilir kıyı turizmine büyük katkıda bulunmaktadır.
Bu ise dünya ülkelerinin, uluslararası anlaşmalar imzalamak yoluyla, sürdürülebilir kalkınma açısından kendi kültürel ve doğal miraslarını uygun şekilde kullanmak için, kendilerini taahhüt altına almalarının altında yatan sebeptir. Bazıları ise özellikle, kıyı bölgesini gösterir, ancak çoğunluk daha geneldir ve geniş bir aralığa yayılı durumdadır.
Doğal miraslar; biyoçeşitliliği, doğa manzaralarını, açık alanlardaki rekreasyon değerlerini, vs. kapsar ve en iyi Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ’nin gerektirdiği doğrultuda yönetilebilir.
Sözleşmenin iki esas hedefi:
(1) Biyolojik Çeşitliliğin Korunması
(2) bileşenlerinin sürdürülebilir kullanımı
BOX: D:\CL-TR-2005\tourism\why-intro-culturalheritage.htm
Kültürel Miras
Kültürel Miras; kıyı turizminin gelişmesinde oldukça önemlidir. Kültürel ve doğal mirasın tanımı; 1972 yılında Paris’te imzalanan "Dünya Kültür ve Doğal Mirasının Korunması Hakkında Sözleşme" yoluyla verilmektedir ("The Convention Concerning the Protection of the World Cultural and Natural Heritage", Paris. 1972)
-
“anıtlar:
arkeolojik çalışmalar, anıtsal heykeltraşlık, ve ressamlık, yapı gruplarının birimleri veya alt parçaları (arkeolojik değeri ve peyzajla homojenliği ayrı veya bitişik yapılar), tarih, sanat ve bilim gözüyle bakıldığında üstün evrensel değerler olarak değerlendirilen varlıklar;
-
beldeler:
insanın veya insan ile birlikte doğanın beraber ortaya çıkardığı işler, tarihsel, estetik, etnolojik ve antropolojik bakış açısıyla arkeolojik doğa, yazıtlar, mağara tipi konutlar, veya bunların birleşimi gibi; tarih, sanat ve bilim gözüyle bakıldığında üstün evrensel değerler olarak değerlendirilen varlıklar”
Bu tanımlara uyan anıtlar ve beldeler; korunması gereken mirasın bir parçası olarak dikkate alınmaktadır. Bu amaçla, kalıcı temeller üzerine oturtulan ve çağdaş bilimsel yöntemlerle uyum içinde bulunan bir biçimde, üstün evrensel değerlerle ifade edilen kültürel ve doğal mirasların topluca korunması gerekmektedir. Bunun için ise, etkin sistemler kuran bir sözleşme şeklinde ele alınacak yeni öngörülere sahip olunması zorunlu görülmektedir”
UNEP; Biyoçeşitliliğin Kültürel ve Ruhani Değerleri üzerinde daha çok odaklanmaktadır. Bu ise, toplumsal konulara özellikle odaklanan ve sürdürülebilir kıyı turizmini düzenleyen yerel kişilere bağlıdır. Her ne kadar uluslararası toplum biyolojik ve kültürel çeşitlilik arasında içinden çıkılmaz bağlantıları tanımaya başlamış ise de, konuşulan dillerin halen uluslararası tartışma ortamlarında dikkate alınmaktan oldukça uzak kalmaktadır.
“insanların dil kültürünü korumak ve bu kültürü ifade etmelerine, yaratmalarına ve çok sayıdaki dillerin yayılmasına destek verilmesi, "UNESCO Kültürel Çeşitlilik Hakkında Evrensel Deklarasyonu"nun gerçekleştirilmesi için yapılan "Eylem Planı"nın esaslarında yer almaktadır (UNESCO Universal Declaration on Cultural Diversity, Paris. 2001)”
BOX: D:\CL-TR-2005\tourism\why-intro-agreements.htm
Uluslararası Anlaşmalar
Evrensel boyuttaki bu gibi anlaşmalar aşağıda verilmektedir
- Dünya Miraslar Sözleşmesi (1972),
- Gündem 21 (1992), - Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (1992),
- Deniz Çevresinin Kara Kaynaklı Faaliyetlerden Korumak için Evrensel Eylem Proğramı (1995) ve
- Sürdürülebilir Kalkınma Hakkında Dünya Zirvesi için Uygulama Planı (2002).
- Bölgesel anlaşmalar ise aşağıda verilmektedir
- Baltık Denizi Çevresinin Korunması Hakkında Sözleşme (1975, 1992 yılında revize edildi)
- Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Hakkında Sözleşme (1976 yılında imzalandı. Ancak, 1995 yılında kıyı bölgelerini da kapsaması amacıyla değiştirildi ve genişletildi.)
BOX: D:\CL-TR-2005\tourism\why-intro-convention.htm
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi
Tarafların katıldığı Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi; “hayvan ve bitkileri doğrudan, ekosistemlerce sağlanan hizmetleri ise dolaylı olarak biyolojik çeşitlilik tarafından türetilen doğal çevre fonksiyonlarının örneklerini (geniş kapsamlı olmayan bir biçimde) işaret eden bir liste üzerinde imzalanmıştır” (Karar: COP VI/7, EK 3). Liste, kıyı alanlarına uygun birçok fonksiyonu kapsamakta ve sürdürülebilir kıyı turizmine katkıda bulunmaktadır.
Bunlar, aşağıdaki şekilde özetlenmektedir:
I. Üretim Fonksiyonları:
-
Doğal üretim
-
Kereste, odun ve doğal hayvan yemleri üretimi
-
Balık, kabuklu deniz ürünleri, hasat edilebilir bitki ve et üretimi
-
Yüzey veya yeraltı suları temini
-
Doğa-tabanlı insan üretimleri
-
Ürün ve mera üretimi
-
Kontrollü orman ürünleri üretimi
-
Kültür Balıkçılığı ve Deniz kültürü ürünleri
-
Taşıma Fonksiyonları
-
Doğa koruma, eğlence ve turistik faaliyetlerin uygunluğu
-
Gemicilik için uygunluk
-
İnşaat, yerleşim, sanayi, altyapı, vs. için uygunluk
II. Süreçsel ve düzenleyici fonksiyonlar:
-
Kara kaynaklı fonksiyonlar
-
Taşkınlara karşı kıyısal koruma
-
Gelişime ve erozyona karşı kıyının stabilizasyonu
-
Toprağın korunması
-
Biyolojik kontrol mekanizmaları
-
Su ile ilgili fonksiyonlar
-
Yıkama / Temizleme / Saflaştırma fonksiyonları
-
Irmak tabanı akım düzenlemesi
-
Su dengesinin düzenlenmesi
-
Sedimantasyon (sürüntü malzemesi) / Geciktirme Kapasitesi
-
Toprağın tuzlanmasının ve yüzey suyu girişiminin önlenmesi
-
Hava ile ilgili fonksiyonlar
-
Havanın filtre edilmesi
-
Rüzgar kırıcılar
-
Biyoçeşitlilikle ilgili fonksiyonlar
-
Genetik, türler ve ekosistem bileşiminin sürdürülmesi
-
Yersel ve geçici yapıların sürdürülmesi
-
Biyoçeşitliliğin yapılandırılması veya sürdürülmesi için kilit süreçlerin korunması
-
Anlamlı/Önemli fonksiyonlar
-
Kültürel / dinsel / bilimsel / peyzaj fonksiyonları
Kullanıcı için Alıştırma
Kıyıdaki rekreasyonel faaliyetlerden kaynaklanan tipik sorunlardan en az altı adedini bir liste halinde veriniz.
BOX: D:\CL-TR-2005\tourism\answer-why1.htm
Olası cevaplar:
-
Deniz sporları için kullanılan kayıklar (botlar), tatil evleri, kamp yapılan yerlerden ve otellerden gelen atıklar, ötrifikasyona (aşırı bitkilenme) katkıda bulunmaktadır.
-
Kayık ve su kayağı sporları, petrol ve yağ emisyonları ile sonuçlanır.
-
Kayık ve su kayağı sporları gibi gürültü çıkaran faaliyetler, özellikle kuluçka dönemindeki yaban hayatını rahatsız etmektedir.
-
Kayıklarda kullanılan çeşitli boyalar, deniz hayatına hasar verebilir.
-
Rekreasyonel balıkçılık, balık popülasyonuna zarar verebilir.
-
Yetersiz planlama ve rekreasyonel açıdan uygun olmayan arazi kullanımı, ekosistem açısından değerli olan habitatları ve peyzajı bozabilir.
-
Yeraltı suları kaynakları, turistlerden kaynaklanan aşırı talepler sonucunda yok edilebilir.
-
Yokedici çalışmalarla canlı çevrenin parçalanması, biyoçeşitlilikte azalmalara neden olabilir.
|
Bulunduğunuz bölüm: / Niçin / Klasik Kıyı Turizminde Sorunlar
|
|
Çevresel Etkiler
Turizm, kısa süreli olarak temin edilen enerji, besin, toprak ve su gibi yerel kaynaklar üzerinde oldukça büyük bir etki yaratırlar.
Üçüncü Avrupa Çevre Değerlendirmesi’ne (EEA, 2003) göre, turizmin tatil beldeleri çevresi ve insanlar üzerindeki dolaysız ve yerel etkisi, mevsimsel yoğunluğa bağlı olmaktadır.
Birçok olumsuz etki, aşağıda belirtilen faaliyetler sonucunda ortaya çıkmaktadır:
-
Turizm ve boş zamanları değerlendirme faaliyetlerinden dolayı su ve arazinin yoğun kullanımı.
-
Enerjinin kullanımı ve dağıtımı.
-
Altyapı inşaatları, binalar ve faaliyetlerden dolayı peyzaj üzerindeki değişimler.
-
Hava kirlenmesi ve atıklar.
-
Tarımsal toprakların bozulması (bitki örtüsünün bozulması ve hasar verilmesi).
-
Yerel halkın ve hayvan türlerinin rahatsız edilmesi örneğin gürültü yoluyla).
Duyarlı doğal alanların giderek artan sayıdaki turist tarafından ziyaret edilmesi, doğa koruma çalışmalarını tehlikeye atmaktadır. Tarım ve ormancılık gibi diğer sektörlerle turistik kalkınma arasında ayrıca bazı çatışmalar ortaya çıkmaktadır.
Biyoçeşitlilik üzerindeki etkiler
Turizm yaban hayatının habitat ve doğal kaynaklarla rekabet içinde olması gibi birçok yolla biyoçeşitliliğin azalmasına neden olmaktadır. Daha özel olarak, biyoçeşitlilik üzerindeki olumsuz etkiler, burada belirtilmektedir.
Su kaynakları üzerindeki baskılar
Su (özellikle içmesuyu), en kritik doğal kaynaklardan birisidir. Turizm endüstrisi; oteller, yüzme havuzları, golf alanları ve bireysel sarfiyat için su kaynaklarını genel olarak aşırı derecede kullanmaktadır. Bu tür kullanımlar, büyük miktarda atıksu üretmesi yanında, su temini sürecinin bozulması ve su kıtlığı ile sonuçlanmaktadır.
Örneğin, Antalya kentindeki ortalama su tüketimi, kişi başına günlük 250 litre, turizm alanlarında ise 600 litreyi geçmektedir. İspanya - Mallorca’da, kırsal kesimde kişi başına günlük su tüketimi 140 litre, turizm alanlarında 440 litre, yüksek gelir düzeyini barındıran kuruluşlarda ise bu tüketim 880 litreye ulaşmaktadır (EEA, 2001).
Dostları ilə paylaş: |