Caiz: 6 Câlut: 7



Yüklə 0,66 Mb.
səhifə4/21
tarix12.01.2019
ölçüsü0,66 Mb.
#95639
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   21

Cebrail (Cibril) :

Dört büyük melekten birinin adıdır. Cibrîl de denil­mektedir. Kur'an-ı Kerim'de üç yerde14geçmektedir. Cibril "cibr" ve "il" kelimeleriden meydana gelmiş İbranice bir terimdir. Cibr; kul, il ise Al­lah anlamına gelmektedir, ki, ikisi bera­ber Allah'ın kulu demektir. Cebrail, Kur'an-ı Kerim'de "Ruh" ve Ruhu'l-Emîn" isimleriyle de zikredilmiştir.

Cebrail (a.s.)'ın görevi Allah'la pey­gamberleri arasında elçilik yapmaktır. Allah'tan aldığı emir ve hükümleri peygamberlere bildirir. Bütün kitap ve va­hiyler, Cebrail vasıtasiyle indiril­miştir.

Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'de şöy­le buyuruyor:



"Şurası bir gerçektir ki, Kur'an, âlemlerin Rabbının indirdiği (bir Kitap)'dir. Uyarıcılardan olman için (Ey Muhammed) onu senin kalbine apaçık bir arapçayla Cebrail indir­miştir.”15

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) onu, biri vahyin başlangıcında Hıra dağın­da, diğer Mirac'tan dönüşte Sidre-i Münteha'da olmak üzere iki defa kendi aslî mahiyetiyle görmüştür. Cebrail (a.s), bazan insan suretine girmiş ve peygamberimiz (s.a.s.)'e vahiy getir­mişti. Bu durumda çoğu kez yakışıklı ve genç bir sahabî olan "Dıhye tül Kelbî" şeklinde görünmüştü. Cebrail (a.s.) İsra ve Miraç hadisesinde Pey­gamberimize (s.a.s.)'e Mekke'den Kudüs'e oradan Sidre-i Mütneha'ya ka­dar refakat etmiştir.

Medine'de Yahudi bilginleri, kitap­larındaki bilgilere istinaden Peygam­ber efendimizi imtihan etmek için bir kaç soru sormuşlar, hepsine doğru ce­vap alınca bu defa kendisine vahiy getiren meleğin ismini sormuşlar, Resûlullah (s.a.s) "Cibril" cevabını verince,

"O, bizim düşmanımızdır. O, harp ve şiddet getirir, bizim vahiy me­leğimiz Mikail'dir. Mikail müjde, ucuzlluk ve bolluk getirir. Sana gelen o olsa idi, iman ederdik." demişler , bu­nun üzerine:

"(Ey Muhammedi Onlara) de ki :

"Kim, Cebrail'e düşman olursa, (bilsinki), işte O Cebrail, daha önceki ki­tapları doğrulayan mü'minler için hidâyet ve müjde olan Kur'an-ı Al­lah'ın izniyle senin kalbine İndirmiş­tir. Kim Allah'a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail'e ve Mikail'e düşman olursa (yine bilsin ki), Allah, muhakkak kafirlerin düşmanıdır.”16

Cebriyye Mezhebi:

İtikadı sa­pık, mezheplerden biridir. Kaderi inkar edip kulun, kendi fiilinin yaratıcısı ol­duğunu söyleyen "Kaderi inkar edip kulun, kendi fiilinin yaratıcısı olduğu­nu söyleyen "Kaderiyye" ve "Mutezile" mezhebine bir tepki olarak doğmuştur. Cebriyye'ye göre hadiseler, insanların iradesine tabi değildir. Allah tarafın­dan önceden değişmez bir şekilde tesbit edilen esaslara göre cereyan eder. Kulda fiil ve kudret yoktur. İşleri yapan vekadîrolan ancak Allah'tır. Buna göre kul taat ve günah işlemeye mecburdur. Kendi istediği şeyleri yapamaz, ona iyi­lik ve kötülüğü yaptıran Allah'tır. Ku­lun yaptığı fiilin kendisine isnad edil­mesi mecazidir.

Kaderiyye'ye göre iş kulun elindedir. Dileyen kendini hidâyete götürür, dile­yen sapıklığa girer.

Ehl-i Sünnet inancına göre ise, ku­lun, isteğine bağlı olan ve olmayan bü­tün fiillerini yaratan Allah'tır. Kullara cüz'î irade verilmiştir.



Ced:

Arapça bir kelimedir. Türkçe karşılığı "dede, büyük baba"dır. Ana ve babanın babalarıyla onların yukarıya doğru uzanan babalarına" cad" adı veri­lir. Çoğulu "ecdad" dır.

Ced, feraiz ilminde iki kısma ayrılır. Biri sahih, diğeri ise fasid çeddir.

Aralarında kadın bulunmayan ced'e sahih ced denir. Babanın babası, ba­banın babasının babası gibi. Derecele­rin yakın veya uzak olması durumu değiştirmez.

Dereceleri yakın olsun, uzak olsun aralarında kadın bulunan ced'e fasid ced denir. Ananın babası, babanın anasının babası gibi. Buna "ashab-ı feraiz"de denir.

Cedde:

Arapça bir kelimedir. Türkçe karşılığı "nine, büyükanne" dir. Anne ve babalarının analarına ve bunlar ana­larına cedde denir. Cedde, feraiz ilmin­de iki kısmaaynlır:



a- Sahih cedde; araya sahih olmayan ced (dede) girmeyen ninelerdir. Ananın anası, ananın anasının anası; babanın anası, babanın babasının... anası gibi. Bunlar varis olurlar. b-Fasid cedde; ara­larında sahih olmayan dede bulunan ni­ne demektir. Ananın babasının anası; babanın anasının babasının anası gibi. Bunlar varis olamazlar.

Cedel:

Tartışma, sözlü münakaşa, niza. Aynı anlamlarda cidal ve müca­dele de kullanılır. Hakkı ve batılı desteklemek üzere yapılan cidal olarak iki şekilde ortaya çıkar. Hakkı destek­lemek için yapılanı caizdir. Kur'an-ı Kerim'de bu şekil cedel ile ilgili Nahl suresi 125. âyeti görürüz. Batılı haklı göstermek için yapılan mücadele ise haramdır. Mümin suresi 40. âyet buna örnektir. Müslümanların gereksiz ko­nularda tartışmaları ve itikad, kader gi­bi mevzularda münakaşaya girmeleri sakıncalıdır.



Cehalet :

İlmin zıddı olan bir keli­medir ve"bilgisizlik" demektir. Bu kelime manaya gelmektedir.



1- İnsanın tamâmiyle bilgi denârî ol­ması (Cehalet kelimesi için aslolan mânâbudur)

2- Herhangi birşeyi; bulunduğu ger­çek durumdan başka türlü olduğu inancında bulunmak.

3- Bir şeyi; o şey için doğru ve uygun olan durumundan başka türlü yapmak. İnanmış bir kimsenin ibâdet görevlerini terk etmesi gibi.

Cehd:

Azim, gayret ve çok çalışmak" demektir.

Cehd, meşakkat manasına gelir. Pey­gamber Efendimiz (s.a.s.)Allah' ayaptığı duada "meşakkatli halden sana sığınırım." demiştir.

Dinimiz çalışmaya büyük önem ver­miştir. Kul çalışmakla yükümlüdür. Çalışmasının karşılığını vermek Allah'a

aittir.

Cehennem:

Sözlükte,"derinkuyu" demektir. Dini bir terim olarak, "ahirette kafir ve günahkâr kimselerin azab çekecekleri yer" dir. Kur'an-ı Kerimde inanan ve güzel amel işleyen kimselere cennet vadedilmiştir. Kafir ve günahkâr kimselere de bu dünyadaki isyan ve kü­fürlerinden dolayı cehenneme girecek­leri ihtar edilmiştir. Müşrikler cehennemde ebedi kalırlar, oradaölmezler ve azablan hafifletilmez. Tevbe etmeden günahkâr olarak ölen ve Allah'ın kendi­lerini affetmediği müminler ise cehen­nemde ebedi kalmazlar. Kendilerine günahları kadar azab edilir, sonra ora­dan kurtulupcennete girerler ve cennet teebedi kalırlar.

Ateş, insan cismine çok büyük acı ve ızdırap verdiği için ahirette kafir ve münafıkların cezası ateşle verilecektir. İşte "cehennem, Allah'ın tutuşturulmuş ateşinin ismidir."

Kur'an-ı Kerimde cehennemin yedi kapısı olup, her kapıdan onların girecekleri ayrılmış bir kısım vardır.

Cehennemde görülecek azabın mik­tar, şiddet ve şekillerini ancak Allah ve Resûlünün bizlere bildirmesi ve bildir­dikleri kadarı yle bilebili riz.


Yüklə 0,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   21




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin