MÜFETTİŞ RAPORLARININ GEÇERLİĞİ
İş ve Çalışma yaşamını denetlemekle görevli İş Müfettişleri ile işyerindeki uygulamaları ve iş kazalarını incelemekle görevli Sosyal Sigortalar Kurumu Müfettişlerinin raporlarında yer alan kazançlarla ilgili bilgiler de 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 130/2.maddesine ve 1475 sayılı (eski) İş Kanunu’nun 89. maddesi ile 4857 sayılı (yeni) İş Kanunu’nun 92.maddesine göre “aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgeler” niteliğindedir
İşyerlerini denetleyen müfettişlerin raporlarında işçinin ücretleri yer alabilmektedir. Bunların tazminat hesabına esas kazançlar yönünden kanıt olma değerleri, ancak gerçek ücret ile prime esas kazanç arasında fark bulunmaması durumunda olanaklıdır. Ancak ne var ki, çoğu kez müfettiş raporlarında prime esas kazançlara yer verilmekte, gerçek kazançlar saptanmamaktadır.
Yargıtay görüşleri genellikle, prim bordroları, vizite kağıtları ve müfettiş raporlarının gerçek kazançları yansıtmadığı yönündedir. Her ne kadar, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 130/2. maddesine ve 1475 sayılı (eski) İş Kanunu’nun 89. maddesi ile 4857 sayılı (yeni) İş Kanunu’nun 92.maddesine göre, sigorta müfettişlerinin raporları resmi nitelik taşımakta ise de, Yargıtay kararlarında sıkça yinelendiği üzere “müfettiş raporları aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerdendir.” Bunun anlamı her zaman ve her türlü kanıtla müfettiş raporlarının geçersizliğinin kanıtlanabileceğidir.
Bu konuda Yargıtay karar örnekleri şöyledir:
Zararlandırıcı sigorta olayına uğrayan işçinin ücreti, vizite kağıdı ve onu esas alan müfettiş raporu ile belirlenemez. İbraz edilen bordroda işçinin imzası bulunmadığına göre, bu durumda mahkemece ücret araştırması yapılıp elde edilen miktarın tazminat hesabına esas alınarak hüküm kurulması gerekir.
(HGK.28.06.2000, 21-1060 E. 1080 K. (Yasa HD.2000/7-889,no:382)
Dostları ilə paylaş: |