Cem ibadeti



Yüklə 249,32 Kb.
səhifə2/4
tarix07.04.2018
ölçüsü249,32 Kb.
#47073
1   2   3   4

DERVİŞ MUHAMMED’im el aman mürvet

Ceset burda kalır, can olur zahmet

Kulların kapında diler irahmet

İrahmet dileyen bir er bulmalı

* * * *


22 23



SÜPÜRGE (FARAŞ) HİZMETİ

Süpürgeci, süpürgesini eline alıp, üç kez “ Hü erenler! Hak- Muhammed-Ali’nin hizmeti geliyor…” der, her seferinde bir adım atarak meydanın ortasına kadar gelir , süpürgeyi sağına indirip yere niyaz eder süpürgeyi alıp ayağa kalkar, ayakları mühürlü öne eğilir; “Allah, Muhammed, Ya Ali…” diye meydana üç kez süpürge çalıp, süpürge sol koltuğunda dara durur ve şu tercümanı okur:

Destur Pirim!

Güruh-i Nâci’yim, Kirklar Meydanı’nda süpürgeciyim

Pir divanında durucuyum

Hüseyn-i Kerbela için gözlerim kan yaştır

Lanet olsun Yezid’in bağrı kara taştır

Erenler meydanında Aliyyel-Mürteza baştır

Pîrimiz Kırklar içinde Seyyid-i Ferraş’tır

Allah eyvallah…Nefes Pîrdedir…”2

Dede süpürgeciye şu duayı verir:

Allah… Allah…

Süpürgeci Selman, kör olsun Mervan, cennette Rıdvan

Zuhura gelsin Mehdi-i Sahib-zaman

Yardımcımız olsun Oniki İmam

Hizmetinden şefaat bulasın

Seyyid-i Ferraş’ın himmeti üzerinde ola

Gerçeğe hü…3


24 25



MEYDAN POSTU(SECCADE) HİZMETİ

Süpürgeci,4 meydana süpürge çalıp duasını aldıktan sonra, post’u (seccadeyi) kollarının üzerine alıp üç kez: “Hüü erenler! Muhammed-Ali’nin hizmeti geliyor!” der, her seferinde bir adım atarak meydanın ortasına kadar gelip dara durur ve şu tercümanı okur:

Destur Pirim!

Muhammed Mustafa’nındır bu seccade

Aliyyel Mürteza’nındır bu seccade

Hatice-i Kübra, Fatıma-yi Zehra’nındır bu seccade

Oniki İmamlarındır bu seccade

Pîrimiz Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nindir bu seccade

Cem birliğine, sohbet sırrına, evliya keremine

Hüü diyelim, Allah eyvallah

Nefes Pirdedir…

Dede, süpürgeciye(Postu seren hizmet sahibine) şu duayı verir:

Allah…Allah…

Post kadim ola, inkâr fethola. Hayırlığa gelmiş, hayırlığa serilmiş ola. Kırklar meydanına serilen bu kutsal postun üzerinde sorgulanan canların didarı cennet ola, günahları affola. Seccaden temiz, yüzün ak ola. Hizmetinden şefaat bulasın. Dil bizden, nefes Hazret-i Pîr’den ola. Gerçekler demine, hü mümine Ya Ali…”

Duasını alan süpürgeci (ya da post hizmetini gören başka biri) postu meydana serer, dört tarafına “ Allah, Muhammed, Ya Ali, Hünkâr Hacı Bektaş Veli…”

diyerek niyaz eder, geri geri ve diz üzeri gider, yerine oturur. Dualanmış ve kutsal hizmetlerin yapılacağı bu postu kimse çiğneyemez. Dede, cemaatten rızalık alır, dargınlar varsa barıştırır.


26 27

26 27

DARGINLAR (VARSA) BARIŞTIRILIR

Dede bütün Cem erenlerine şu çağrıyı yapar:

Mümin, müslim bacı kardeşler! Bu yapmış olduğumuz cemlerimiz KIRKLAR CEMİ’nin temsilidir. Alevi inanç ve felsefesine göre cemlerimizde küskün, dargın, alacaklı, verecekli, gönül kırmış kişilerin yeri yoktur. Kul kuldan razı olmadıkça, Tanrı kuldan razı olmaz. Bu meydan, gerçek erenler meydanıdır. Bu meydanda, haklının hakkı haksızdan alınır, gönüller barıştırılır, sorgu sual yapılır. Bu meydan kin, kibir, düşmanlık meydanı değildir. Bu meydan barış ve kardeşlik meydanıdır. İçinde kin, kibir, bencillik, kıskançlık gibi kötü huyları olanlar bu yola gelmesin. İçinizde küskün ve dargın varsa, birbiri ile görüşsün, barışsın. Çünkü müminde kin, kibir olmaz.

Cemimizde bulunan bacılar, kardeşler, sizlere sesleniyorum:

Kimin kimden alacağı varsa, kim kimden dargın ya da istekliyse meydana gelsinler. Bu cemde ibadetimizi yapabilmemiz için, dargın, küskün alacaklı-verecekli kimsenin olmaması gereklidir. Her kim saklarsa ortaya gelmezse, sakladığı gibi, kalkıp cemi terketmezse, İmam Hüseyin’den şefaat ummasın.

Canlar! Üzerinizden saat geçti, gün geçti, hafta geçti, ay ve yıl geçti. Gün bugün, saat bu saat. Sırtınızda iki gözlü bir heybe! Meydana döktüğünüz erenlerin malı, gizlediğiniz sizin malınız. Doğru söylerseniz doğruluk görürsünüz. Eksik, noksan ve kusurlarınızı gizlerseniz, yükünüzle gelir yükünüzle gidersiniz. Geldiğiniz yoldan, durduğunuz dardan hayır ve şefaat görebilmeniz için, doğruyu söyleyiniz gizli kalmasın.”

Bu açıklamadan sonra dargın ya da şikayetçi(istekli) olup meydana gelenler olursa Dede barıştırır. Barışmayanları da gözcüler uygun bir şekilde cemevinden dışarı çıkarır. Dede, “ Davaya mana aşıka nişan!” der, sağında ve solunda oturanlarla görüşür. Tüm cem erenleri de yanındakilerle görüşür. (Bacılar birbirlerinin erkekler de birbirlerinin omuzuna niyaz eder.) Bu görüşme toplumun birbiriyle RIZALIK alma, birbirinden hoşnut ve razı olma anlamınadır. Rızalık alındıktan sonra Zakir, Oniki Hizmet sahiplerini çağıran deyişi çalıp söyler.


ONİKİ HİZMET SAHİPLERİNİN MEYDANA ÇAĞRILMASI

Oniki hizmet sahipleri sağ başta rehber olmak üzere meydanın orta yerinde dara dururlar.(Meydana, hizmetlerle ilgili bir deyiş çalınarak da gelirler.) Adı okunan himet sahibi meydana gelir., “ Allah, Muhammed, Ya Ali” diyerek secdesini yapar ve dara durur. Dede, dua ve tecella duası verir.

ONİKİ HİZMET DEYİŞİ
Haktan bize nida geldi

Pirim sana beyan olsun

Şahdan bize name geldi

Rehberime haber olsun


Şah kuluna kıldı nazar

Dört kalıptan adem süzer

Zeval gelmiş cemi bozar

Gözcü sana haber olsun


Zakirin zikri saz ile

Kuran okur avaz ile

Mümin müslim niyaz ile

Zakirlere haber olsun


Hak kuluna nazar eyler

Hakkın kelamını söyler

Mümin gelmiş mürvet diler

P
28 29


eyik sana haber olsun

Mümini çekti meydana

Münkiri sürdü zindana

Hizmet verildi Selman’a

Faraşçıya haber olsun

Mümin yolun yakın ister

Münkirlerden sakın ister

Delil yanmaz yağın ister

Delilciye haber olsun

Bu yola giden nâcidir

Erenler kardeş bacıdır

Cem kilidi kapıcıdır

Kapıcıya haber olsun

Zakirlerin zikri sazdır

Okunan deyiş düvazdır

Mümin hak ile niyazdır

Niyazcıya haber olsun

Hak kuluna kıldı rahmet

Sana niyaz Ya Muhammed

Hizmet görüldü muhabbet

Tezekere haber olsun

Yola giden haslar hası

Mümin giyer Hak libası

Doldur ver engürün tası

Sakkacıya haber olsun

ŞAH HATAYİ’m varı geldi

Müminlerin kârı geldi

Hakkın armağanı geldi

İznikçiye haber olsun


Zakir, hizmet deyişini çalıp bitirince Oniki Hizmet sahipleri meydanda yay şeklinde dâr’a durur, Dede, topluca dualarını verir: “Allah… Allah…

Akşamlar hayr ola, hayırlar feth ola, şerler def ola, Hizmetleriniz kabul ola. Dileklerinizi Hak-Muhammed-Ali vere.Emekleriniz boşa gitmeye. Erenlerin aydın yüzlerine aşkola. Onsekiz bin alemle birlikte, cümle mümin kardeşlerimizi Hak-Muhammed-Ali yolundan mahrum eylemeye. Sizler bize hizmet ediyorsunuz; gerçek erenler de sizleri kazadan, beladan, kötülüklerden koruya. Hizmetini gördüğünüz pirlerin himmetleri üzerinizde ola. Hazret-i Hüseyin yardımcınız, Bozatlı Hızır yoldaşınız ola. Saklaya, bekleye. Geldiğiniz yerden, durduğunuz dardan iyilikler göresiniz. Dil bizden, nefes Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli’den ola. Gerçeğe hü.”

Hizmet sahipleri bu duadan sonra yere secde eder tekrar dara dururlar. Bu kez Dede tecellâ duası verir:

Tecellâ, Tevellâ Hakk’a yazıla. Tecellânız temiz, yüzünüz ak ola. Tecellâ gören cehennem ateşi görmeye. Gerçeğe hü…”

Tecellâ’dan sonra cem erenlerinin oniki hizmet sahiplerinden, hizmet sahiplerinin de birbirlerinden razı ve hoşnut olup olmadıkları Dede tarafından sorulur. Canlar “Biz razıyız Hak da razı olsun.” derlerse, Dede “Dâvâya mâna, âşıka nişan gerek. Niyazlaşın canlar” der ve herkes birbiriyle görüşür. Rehber Dede’nin, Dede rehberin; yine Rehber oniki hizmet sahiplerinin kuşaklarını bağlar. Hizmet sahipleri meydana niyaz edip hizmetlerinin başına giderler. Süpürgeci süpürge çalar. Sıra çerağ uyandırılmasına gelmiştir.


30 31


ÇERAĞ UYARMA

Şah-ı Merdan Ali’nin çerağı uyandırılır ki, erenler meydanı aydınlansın. Dede, cemaate “Edeb, erkân..” deyip, Çerağcıya seslenir:

“Erenler, kalk! Muhammed-Ali ve Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin erkânı üzre çerağı uyar…”

Çerağcı, “Eyvallah, pirim!” der ve hizmete başlar. Çerağ elinde, meydan postunun kenarına gelir ve : “Hü… erenler! Muhammed-Ali’nin hizmeti geliyor…” der, bir adım atar. İkinci kez aynen söyler bir adım daha atar. Üçüncü kez yine aynen söyler, bir adım daha atarak meydan postunun ortasına gelmiş olur, “Hü.. erenler!” der, dize gelir, çerağı(kandili) yere kor. Çerağın sağına, soluna ve önüne “Allah, Muhammed, Ya Ali” diyerek niyaz eder, sonra yere niyaz eder, diz üzeri oturur, çerağı(mumları) uyandırır(yakar.) Çerağ yanarken yani bir yandan mumları yakarken, diz üzeri şu tercemanı okuyarak cem erenlerini SALEVAT vermeye çağırır:

“Hayır himmet Pîrim!

Çerağ-ı rûşan, fahr-i dervişan, zuhur-ı iman, himmet- piran, Pir-i Horasan, küşâd-ı meydan, kuvve-i abdalan kanun-ı evliya, gerçek erenler demine hü..”

“Çerağ-ı evliya nuru semavat

Ki bu menzildir ol Tûru münacatÇerağ uyanınca kıl niyazı

Muhammed-Ali’ye candan salevat…” deyince tüm canlar salevat verir:

Allahümme salli alâ Seyyidinâ Muhammed Mustafa Allahümme salli alâ Aliyye’l Murtaza

Allahümme salli alâ Hasan-ül MüctebaAllahümme salli alâ Hüseyn-i Kerbela

Allahümme salli alâ Zeynel-AbaAllahümme salli alâ Bâkır Bahâ

Allahümme salli alâ Câfer rehnümâ

Allahümme salli alâ Kâzım Mûsa

Allahümme salli alâ Ali Sultan Rıza

A
32 33


llahümme salli alâ Muhammed Takî

Allahümme salli alâ Ali Nakî

Allahümme salli alâ Hasan el-Askerî

Allahümme salli alâ Muhammed Mehdi…”

Çerağcı, salevattan sonra, çerağın sağına, soluna ve önüne niyaz ettikten sonra ayağa kalkar, geri geri çekilir, meydanın orta yerinde dara gelip şu düvaz’ı okur:

ÇERAĞ DÜVAZI

“Çün çerağ-ı fahr uyandırdık Huda’nın aşkına

Seyyid-ül-Kevneyn Muhammed Mustafa’nın aşkına


Sâki-i Kevser Aliyye’l-Mürteza’nın aşkına

Hem Hadice, Fatıma Hayrün-nisa’nın aşkına


Şah Hasan Hulk-ı Rıza hem Şah Hüseyn-i Kerbela

Ol İmam-ı Etkıya Zeynel-Aba’nın aşkına


Mûsa-i Kâzım serfirâz-ı ehl-i Hak

Hem Ali Mûsa Rızayı sâbiranın aşkına


Şah Takî-yü bâ Nakî hem Hasan-ül-Askeri

Ol Muhammed Mehdi-i sahib-livâ’nın aşkına


Pîrimiz, Üstadımız Bektaş Veli’nin aşkına

Haşredek yanan yakılan aşıkan’ın aşkına…”


Düvaz bitince “Bercemal-i Muhammed, kemal-i İmam Hasan, Şah Hüseyin Ali’yi pîr bilene verelim candan salevat…” diyerek cemde bulunanları salevat vermeye çağırır. Cem evinde bulunanların hepsi: “Allahümme salli alâ Seyyidina Muhammed ve alâ Al-i Muhammed…” diye salevat verirler.

Dede darda durmakta olan çerağcıya şu duayı verir: “Allah…Allah Hizmetin kabul muradın hasıl ola. Gönlün aydın, Hızır yoldaşın, erenler haldaşın ola. Sonsuza dek bu çerağ, bu ışık demimizde, cemimizde eksik olmaya. Yolumuz aydın, gönlümüz mutlu ola. Cabir-i Ensari’nin himmeti üzerinde ola . Gerçek erenler demine hü…” Çerağcı yere niyaz edip, geri geri çekilerek yerine gider. Dede cemaate şöyle bir dua edebilir:

“ Allah…Allah…

Horasan’dan bize ulaşan çerağımız sonsuza dek kılavuzumuz olsun.

Çerağlarımız yansın, yakılsın Hak-Muhammed-Ali aşkına,

Çerağlarımız yansın, yakılsın Pirimiz Hünkâr Hacı Bektaş Veli aşkına.

Çerağlarımız yansın, yakılsın şehitler şahı İmam Hüseyin aşkına.

Çerağlarımız yansın, yakılsın Kerbela Şehitleri aşkına.

Çerağlarımız yansın, yakılsın Pir Sultanlarımızın ve tüm şehitlerimizin aşkına.

Çerağlarımız yansın, yakılsın bu yurtlardan, bu cemlerden gelmiş geçmiş tüm canların, pirlerin, rehberlerin aşkına.

Çerağlarımız sonsuza dek yansın, yolumuzu aydınlatsın, birliğimizi, varlığımızı güçlendirsin. Gerçeğe hü…”

Hemen bunun ardından zakirler üç ya da bildiği bir tane düvaz okurlar. Çerağ ile ilgili düvazlar tercih edilir. Zakir çerağ ile ilgili çeşitli düvaz bilmiyorsa başka düvazlar da söyleyebilir. Şah Hatayi’nin ünlü bir düvazı, nakarat değiştirilmek suretiyle üç defa okunur. Cem’in uzun olması istenmiyorsa, bu düvaz bir kez okunabilir. Üç düvazın söylenmiş olduğu bölgeler de vardır.

ÇERAĞ DÜVAZI

Hata ettim Huda yaktı delili

Muhammed Mustafa yaktı delili
Ol Âl-i aba’dan Hayder-i Kerrar

Aliyyü’l Mürteza yaktı delili


Hatice’tül Kübra Fâtıma Zehra

Ol Hayrü’n-nisa yaktı delili


34 35

İmam Hasan aşkına girdim meydana

Hüseyn-i Kerbela yaktı delili
İmam Zeynel, İmam Bâkır-ü Câfer

Kâzım, Mûsa Rıza yaktı delili


Muhammed Takî’den hem Ali Nakî

Hasan-ül Askeri yaktı delili


Muhammed Mehdi-i ol sahib zaman

Eşiğinde âyet yaktı delili


Bilirim günahım hadden aşubdur

Hünkâr-ı evliya yaktı delili


On İki İmamdandır bu nur HATAYÎ

Şîr-i Yezdan Ali yaktı delili


“Yaktı delili” nakaratı ikinci söyleyişte “Kurdu bu yolu” ve üçüncü söyleyişte “Kabul eylesin” denilerek düvaz üç defa söylenmektedir. Vîrani Baba’nın çerağ ile ilgili aşağıdaki düvazı ise cemlerimizde en çok okunan düvazdır:
ÇERAĞ DÜVAZI
Kudret Kandili’nde parlayıp duran

Muhammed Ali’nin Nuru’dur vallah

Zuhur edip küffar askerin kıran

Elinde Zülfikar Ali’dir billah


Elinde Zülfikar, altında Düldül

Kanber önü sıra dilleri bülbül

Hazret-i Fâtıma cennette bir gül

Ona sırrım dedi Hak Hâbibullâh

Zuhur etti İmam Hasan, Hüseyin

Onların nurundan ziyalandı din

Kırk pare bölündü Zeynel-Abidin

Çekeriz yasını hasbeten lillah


Muhammed Bâkır’dan Câfer-i Sadık

İmam Mûsa Kâzım hem Rıza dedik

Tarikat suyuyla cismimiz yuduk

Hak buyurdu mümin kalbi Beytullah


Takî, Nakî, İmamların civanı

Hasan-ül Askeri cismimin canı

Elinde hücceti sahib-zamanı

Vakit tamam oldu göndere Allah


Ta ezel ezelden böyle kuruldu

Hariciler bu dergahtan sürüldü

Kün deyince yedi kat yer dürüldü

Bir harf ile bina tuttu arşullah


VÎRÂNÎ’yem niyazım var üstaza

Elinde Zülfikar hem ehl-i gaza

Binbir dondan baş gösterdi Murtaza

Biz bir bildik, dedik Allah eyvallah


Dede, düvaz bitince, sazlarının üzerine eğilip dua bekleyen Zakirlere şu duayı verir:

Allah, Allah…Hizmetleriniz kabul ola. Muradlarınız hasıl ola. Muhammed-Ali, Ehl-i Beyt katarlarından, didarlarından ayırmaya. Adlarını zikrettiğiniz Oniki İmamların himmeti üzerinizde ola. Diliniz dert görmeye. Dil bizden, nefes Hazret-i Hünkâr’dan ola. Gerçeğe hü…”

S
36 37
üpürgeci meydana üç kez süpürge çalıp, Dâr’a durur, Dede dua verir. Şimdi sıra Tezekâr hizmetine gelmiştir.

TEZEKAR(İBRİKÇİ) HİZMETİ
Bu daha çok sembolik bir yıkama, bir tür tarikat abdestidir. Zira ceme katılan her can, cemevine gelmeden önce tertemiz yıkanmış beden temizliğini yapmıştır. Tezekar hizmetini bir bacı ve bir kardeş, iki can yerine getirir. Kardeş canın bir elinde leğen diğer elinde ibrik, bacının omuzunda havlu olduğu halde meydanın yanına gelir dururlar. Tezekâr: “Hü…Erenler. Hak-Muhammed-Ali’nin hizmeti geliyor…” der, bir adım ileri atar, ikinci kez aynen söyler. Bir adım daha ileri atar . Üçüncü kez yine aynen söyler, tekrar bir adım daha ileri atar. Böylelikle meydan postunun üzerinde dedenin karşısına gelmiş olurlar. Meydana gelen bacı ve kardeş karşılıklı edeb-erkân ile dize gelerek otururlar. Önce meydanda yanan çerağın dibine, “Allah, Muhammed, Ya Ali!” diyerek üç damla su damlattıktan sonra ,yere niyaz ederler. Sonra oturdukları yerde, önce Tezekar can bacının eline su döker havlu ile kurular; sonra da bacı, kardeşin eline su döker kurular.

Kardeş önde bacı arkada, ikisi de dizde yürüyerek Dede’nin önüne gidip, Dede’den başlayarak halkada oturanların hepsinin ellerine Tezekâr can su döker, bacı da arkadan havlu ile kurulayarak gelir. En son Gözcünün eline su döküp bitirince, Gözcü ile birlikte dâra durarak, Tezekar şu tercümanı okur.

Destur Pîrim!

Ben gulam-ı Haydariyem

Adûdan etmem havf-u bâk

Çünkü bu hizmette örnektir bana Selman-ı Pâk

Gönlümüzü Hakka bağlayıp, yunduk, arındık, olduk pâk

Nefes pirdedir…”

Dede, tezekârın duasını verir:

Allah…Allah…

H
38 39
izmetleriniz kabul, muratlarınız hasıl ola. İsteğinizi, dileğinizi Hak-Muhammed-Ali vere. Elleriniz dert görmeye, gönlünüz incinmeye. Hizmetinizden şefaat bulasınız. Selman-ı Pâk’in hüsnü himmeti üzerinizde ola. Gerçeğe hü
…”

Hizmet sahipleri dize gelir, yere niyaz ederler, malzemelerini alıp ayağa kalkar, geri geri yerlerine çekilirler. Şimdi sıra kurban ve lokma hizmetine gelmiştir.


40 41

KURBAN VE LOKMALARA DUA
Örnek verdiğimiz bu cem törenİ, Abdal Mûsa Birlik Cemi, Hızır Cemi, Aşure(Muharrem Matemi) Cemi, Sultan Nevruz Cemi, yılda kırk sekiz hafta yapılan cemler, kısa(kısır) cem ve eğitim cemleri için geçerlidir. Görgü cemi, Müsahiblik cemi ve Düşkün kaldırma cemlerinin düzenlenişi ise ayrıdır.5 (Bu cemlerin nasıl yapıldığını da ayrıca kitap olarak yayınlayıp, yakında toplumumuzun hizmetine sunacağım. M. YAMAN) Kurbanlar gündüz tekbirlenerek kesilir(tığlanır) evlerde ya da yeterli olan cem evlerinde pişirilir.

Kurbancı ve lokmacı hizmetini alan hizmet sahibi, pişmiş kurban etlerinden ve getirilen lokmalardan bir tabağa örnek olarak bir miktar koyarak, kurban ve lokma sahiplerinden sadece birkaçı ile birlikte meydana gelirler. Kurbancı’nın “Hayır himmet Pîrim!” sözüyle dara dururlar.(Her hizmette gözcü, hizmet sahibinin sağında meydana gelir, birlikte dara dururlar.)

Dede, kesilen kurbanlara üç kez Tekbir getirir ve dua okur:

Allah…, Allah…



Fermân-ı celil, kurbân-ı Halil, cân-ı İsmail, peyk-i Cebrail. La ilahe illallâh, Muhammedün Resulullah, Aliyyün Veliyullah

Allahü Ekber, Allahü Ekber…La ilahe illallahü vallahü ekber. Allahü Ekber ve lillah-il-hamd.

Bismillahi tekbir, Allahü ekber…La fetâ illa Ali la seyfe illa Zülfikar…” der, ardından şu gülbangı okur:

Allah… Allah…



Kurbanlarınız kabul, muratlarınız hâsıl ola. Her ne niyetle kesmiş iseniz, Hak-Muhammed-Ali niyetlerinizi Ulu Dergahında kabul-ü makbul eyleye. Hayırlı evlatlar, hayırlı kısmetler, hayırlı kazançlar nasip eyleye. Evladınızı, ayâlinizi, eşinizi, dostunuzu görünür görünmez, bilinir bilinmez kazalardan, belalardan, âfetlerden, saklaya bekleye. Kazalara kalkan, belalara bekçi ola. Her tüyü başına binbir sevap yazıla. İsmail Peygamberin kurbanı kabul olduğu gibi, sizin kurbanlarınız da İmam Hüseyin Dergahı’nda kabul ola. Emekleriniz boşa gitmeye.Oniki İmam ağzımızın tadını bozmaya, ağrı, acı, elem, keder vermeye. Gerçeğe hü…”
Dâr’dakiler yere secde eder, hizmetlerinin başına giderler. Eğer kurban yoksa, sadece lokma sahiplerinin duası verilecektir. Ondan sonra zakir kurbanla ilgili bir ya da üç düvaz okur.

KURBAN DÜVAZI I


Ali meydanına bir kurban geldi

İsmail’e inen koça benzettim

Anası meledi bağrımı deldi

İsmail’e inen koça benzettim


Kadir Mevlam sürme çekmiş yüzüne

Yüz sürelim tırnağına dizine

Koç dergaha gitti düşün izine

İsmail’e inen koça benzettim


Koçu tekbirledi Kırklar birisi

Bir lokmadan kandı cümle varısı

Emîr ayyar belindedir derisi

İsmail’e inen koça benzettim


Kadir Mevlam kabul etsin koçunu

Bağlıyalım ayağının ucunu

Ali meydanıdır, sorman suçunu

İ
42 43


smail’e inen koça benzettim

Ufacık doğrayın koyun kazana

Mahrum can koymayın çekin meydana

Kul olayım bu kalemi yazana

İsmail’e inen koça benzettim
İsmaile inen koçun örneği

Yalan değil gözümüzün görneği

İdris’e üsküf oldu tırnağı

İsmail’e inen koça benzettim


KUL HİMMET ÜSTADIM arzular canım

Kurbanla birlikte kaynıyor kanım

Hüseyin’im kabul olsun kurbanım

İsmail’e inen koça benzettim


* * * *
KURBAN DÜVAZI II
Muhammed Ali’yi candan sevenler

Kurbanınız kabul olsun erenler

El bağlayıp bir ikrarda duranlar

Kurbanınız kabul olsun erenler


Bu kurbanın aslı nergisden geldi

Dört melaik geldi kısmetin böldü

Kırkların ceminde erkânı gördü

Kurbanınız kabul olsun erenler

Kaynar kaynar kazanını taşırır

Ateş mürşid olmuş onu pişirir

Kurban tek değildir eşin getirir

Kurbanınız kabul olsun erenler

İmam Ali hizmet eder kurbana

Hizmet eder Hıdır Abdal Sultana

İhlas ile getirilsin meydana

Kurbanınız kabul olsun erenler


Hasan, Hüseyin’im, Zeyneldir şahım

Bâkır, Câfer, Kâzım, Rızadır mahım

Takî, Nakî, Askeri, Mehdi penahım

Kurbanınız kabul olsun erenler


SEFİL ALİ himmet aldı pirinden

Yazı yazsam kurbanının kanından

Muhammed Ali’nin alın nurundan

Kurbanınız kabul olsun erenler


* * * *
KURBAN DÜVAZI III
Akıl ermez Yaradan’ın sırrına

Muhammed Ali’ye indi bu kurban

Kurban olam kudretinin nuruna

Hasan Hüseyin’e indi bu kurban


Ol İmam Zeynel’in destinde idim

Muhammed Bâkır’ın dostunda idim

Câfer-i Sadık’ın postunda idim

Mûsa Kâzım Rızâ’ya indi bu kurban


Muhammed Takî’nin nurunda idim

Aliyyün-Nakî’nin sırrında idim

Hasan-ül-Asker’in darında idim

Muhammed Mehdi’ye indi bu kurban


44 45

Aslı Şâh-ı Merdan, Gürûh-i Nâci

Gerçeğe bağlıdır bu yolun ucu

Senede bir kurban talibin borcu

Pir-i Tarikata indi bu kurban
Tarikattan hakikata ereler

Cennet-i Âla’ya hulle sereler

Muhammed Ali’nin yüzün göreler

Erenler aşkına indi bu kurban


ŞAH HATAYİ’m eder bilir mi her can

Kurbanın üstüne yürüdü erkân

Tırnağında tesbih kanında mercan

Mümin müslimlere indi bu kurban


* * * *
Düvaz bitince zakir, sazının üzerine hafifçe eğilir.” Hü erenler!” der. Dede ona şu duayı verir:

Allah… Allah…



Hizmetleriniz kabul, muratlarınız hasıl ola. Ağzınız dert, gönlünüz keder görmeye. Adını andığınız erenlerin evliyaların, himmetleri üzerinizde hazır ve nazır ola. Yoluna hizmet ettiğiniz Hak-Muhammed-Ali yardımcınız ola, saklaya, bekleye. Gerçeğe hü..”

Dede bu arada yol-erkân ve cemle ilgili aydınlatıcı bir sohbet konuşması yapabilir, sonra da eğer gerekirse bir dinlenme arası verir.


46 47

CEM’DE MOLA (DİNLENME) VERME DURUMU

Oniki hizmet sahipleri daha önceden iyi hazırlanmış(eğitilmiş), okuyacakları gülbang ve tercemanlar ezberletilmiş, yapacakları hizmet öğretilmiş ise; Dede seri bir şekilde hizmetleri sırasıyla yaptırırsa, Cemin başlangıcı ile zakirin kurban duasını okuyup duasını alıncaya kadar en fazla bir saat zaman alıyor. Cemin tavsamamasına, seri bir şekilde halkın dikkatini dağıtmadan coşku, sevgi ve inançla ibadet yaptırmak isteyen Dede, hiç ara vermeden CEM’İN MÜHÜRLENMESİ’ne geçer.


Fakat cemaatin ve zamanın durumuna bakılarak ara(mola) vermek isteyen Dede, “Dâr çeken didar göre, erenler sefaya ere, gerçeğe hü…” diyerek “Eşik, beşik yoklayana” destur verir, cemde bulunanlar cemevinden çıkıp sigara, su…içerler, ihtiyacı olanlar dışarı giderler, Dede’nin belirttiği süre içinde de gecikmeden cemevinde yerlerini alırlar. Çünkü cem mühürlenecek, içeri dışarı girip çıkma olmayacaktır.

Yüklə 249,32 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin