Cem ibadeti



Yüklə 249,32 Kb.
səhifə4/4
tarix07.04.2018
ölçüsü249,32 Kb.
#47073
1   2   3   4

DERVİŞ MEHEMMED’im pirim pir ise

O yârınan ahd-amanın bir ise

Kırat sende küheylanlık var ise

Pirin dergahına düşmeli bugün


Semah makamlarını zakirin öğrenmesi gerekir. Semahların sonunda SAKKA SUYU hizmeti gelir.

70 71


SAKKA SUYU HİZMETİ
Sakka hizmeti ile Hazret-i Hüseyin ve Kerbela şehitleri anılır, onların anısına su dağıtılır ve mersiyeler okunur. Sakka suyu dağıtmadaki asıl amaç inancı, yiğitliği ve dürüstlüğü simgeleyen Hazret-i Hüseyin’i sevgiyle anmak; kötülüğü, haksızlığı, zulmü, vahşeti, alçaklığı simgeleyen Yezit ve Yezit zihniyetini lanetlemektir.

SAKKA, su dolu bir kabla (ve birkaç bardakla) gelip, üç kez:

-Hü erenler! Hak, Muhammed, Ali’nin hizmeti geliyor… der. Bu cümleyi her söyleyişinde bir adım atarak meydanın ortasına kadar gelip, su kabını ve bardakları sağına indirip, yere niyaz eder, yine su dolu kabı ve baradakları eline alıp ayağa kalkar, ayakları mühürlü dâr’a durur ve şu tercemanı okur:

Destur Pîrim!



Lütfuna muhtacız, eyle ihsan Ya Hüseyn

Derdimize senden derman / eyle derman Ya Hüseyn
Gayriye muhtac eyleme sevenleri el-aman

Sen medet kıl bizlere her dem Ya Hüseyin
Yüzbin kere lanet olsun o sapıtmış Güruha

Ahdi bozup şehit kıldılar / onlar seni Ya Hüseyn
Güzel ismin hakkı için zikredeni darda koyma

Esenlik ver yaşlı gözle ağlayana Ya Hüseymn
İznin ile su getirelim aşkına vermek için

Aşkınla içenlere kıl âb-ı hayat Ya Hüseyn” der, suyu dualaması için sürahiyi Dede’nin önüne götürür ve Dede şu gülbangı verir:

Allah…Allah…Erenlerin himmeti ile, Muhammed-Ali aşkına, Hazret-i İmam Hüseyin ile Kerbela’da susuz şehit düşenlerin tertemiz ruhları yüzü suyu hürmetine, Fatma anamızın şefkatine, yolumuzu-erkânımızı kuran gerçek erenlerin hürmetine, bir yudum içenin bir damlası üzerine düşenin dualarını kabul eyle, günahlarını affeyle. Nur ola, sır ola, kalbe gevher ola.Dertlere deva, hastalara şifa, borçlara eda ola. Dil bizden, kerem Hazret-i Hüseyn-i Kerbela’dan ola. Yuf münkire, lanet Yezid’e, rahmet mümine olsun Gerçeğe hü…” Sakka elindeki sürahiden bir bardağa birer yudumluk su koyarak, Dede ile beraber üç kişiye su verir. Su verirken yüksek sesle:

Geçmişiz biz can-ü baştan Hak erenler aşkına

Can gözü dem-be-dem Hakk’ı görenler aşkına

Kerbela’da su içmeden can verenler aşkına

Gözüm yaşın sebil ettim , için İmam Hüseyin aşkına

Aşk olsun içenlere, rahmet göçenlere, lanet Yezid’e” der.

Dede suyu içmeden önce cemaate “Hüseyn-i Kerbela ve tüm şehitlerimizin anısına ve aşkına bir yudum suyu içmeme helallık veriyor musunuz canlar?” diye sorar ve “Bu su, Kerbela şehitlerinin suyudur. O mazlum ve masumlar gibi alnınız ak, gönlünüz pâk ola…” diye dua eder.

Bundan sonra Sakka, meydanın çevresinde dolanarak elindeki sudan az miktarda olmak üzere tüm cemde oturanlara serper ve bu iş süresince yüksek sesle şu cümleleri tekrarlar: “Allah’ın selamı üzerine olsun Ya Hüseyin. Muhammed Mustafa aşkına, Aliyyel Mürteza aşkına…Kerbela şehitleri aşkına…İmam Hüseyin ve onun yolunu sürenler aşkına…(su…su...) diye şehit olan masumların aşkına…Kerbela şehitlerinin yüzüsuyu hürmetine, özümüzü, gönüllerimizi tertemiz eyle Ya Hüseyn…Sakkahüm Ya İmam Hasan…Sakkahüm Şah Hüseyn…Şefaat eyle damlası düşene Ya Hüseyn…Yardım eyle Allah Allah çağrışana Ya Hüseyn…”

Sakka bundan sonra meydanın ortasında dâra durur, Dede dua verir:

Allah…Allah…Selman-ı sâkî, Hüda-yı Bakî, merdan-oğlu merdan Ali’nin Zülfikarı Yezid’in boynuna uğraya. Şehidler Şahı İmam Hüseyin hizmetini kabul eyleye. Gerçeğe hüü..”

S
72 73


akka, yere niyaz edip, meydanı terkeder. Zakir MERSİYE çalıp söylemeye başlar. Cem erenleri ilk mersiyenin “İllallah Şah” nakaratında koro halinde zakire eşlik ederler. Zakir kendi bildiği mersiyeleri söyleyebilir. Örnek olarak iki mersiye veriyoruz. Zakir isterse MERSİYE’den önce şunları söyler:

Ey mel’un, be alçak



Lanet olsun ol Yezid’in canına ancak

Yarın Ulu divan kurulacak

Ali ile Muhammed oturacak

Mazlum Hüseyin’in davası sorulacak

Mel’un Yezid o huzurda ne cevap verecek

Medet Hüseyinim medet!

MERSİYE I


Bugün matem günü geldi

Ah Hüseyin Şah Hüseyin

Senin derdin bağrım deldi

Ah Hüseyin Şah Hüseyin

İllallah Şah, illallah şah…

İllallah, illallah Şahım eyvallah

Kerbela’nın önü yazı

Yüreğimden çıkmaz sızı

Yezitler mi kırdı sizi

Ah Hüseyin Şah Hüseyin

İllallah Şah, illallah şah…

İllallah, illallah Şahım eyvallah

Bizimle gelenler gelsin

Serini meydana koysun

Hüseyin’le şehid olsun

Ah Hüseyin Şah Hüseyin

İllallah Şah, illallah şah…

İllallah, illallah Şahım eyvallah

Kerbela’nın yazıları

Şehid düştü gazileri

Fatmana’nın kuzuları

Ah Hüseyin Şah Hüseyin

İllallah Şah, illallah şah…

İllallah, illallah Şahım eyvallah

Kerbela’nın önü düzdür

Geceler bana gündüzdür

Şah Kerbela’da yalnızdır

Ah Hüseyin Şah Hüseyin

İllallah Şah, illallah şah…

İllallah, illallah Şahım eyvallah

Hür şehit atından düştü

K
74 75


afirler başına üştü

Müminlere matem düştü

Ah Hüseyin Şah Hüseyin

İllallah Şah, illallah şah…

İllallah, illallah Şahım eyvallah

İşte geldi bahar yazlar

Yazı yazlar, güzü güzler

Fatman yolların gözler

Ah Hüseyin Şah Hüseyin

İllallah Şah, illallah şah…

İllallah, illallah Şahım eyvallah

Kerbela’nın önü çağlı

Benim ciğerciğim dağlı

Hazret-i Ali’nin oğlu

Ah Hüseyin Şah Hüseyin

İllallah Şah, illallah şah…

İllallah, illallah Şahım eyvallah

Atan Ali, anan Fatma

Dert üstüne dertler katma

Didarından mahrum etme

Ah Hüseyin Şah Hüseyin

İllallah Şah, illallah şah…

İllallah, illallah Şahım eyvallah

Fatmana zülfünü çözer

Ağlayı ağlayı gezer

Müminlerin bağrın ezer

Ah Hüseyin Şah Hüseyin

İllallah Şah, illallah şah…

İllallah, illallah Şahım eyvallah

Gazel oldu bahçe bağlar

Dumanlıdır yüce dağlar

CAN HATAYİ yanar ağlar

Ah Hüseyin Şah Hüseyin

İllallah Şah, illallah şah…

İllallah, illallah Şahım eyvallah

MERSİYE II

Deli gönül çok açılıp şad olma

Kerbela’da Şah Hüseyn’e baksana

Nefsine uyup da kahkaha gülme

Ehl-i Beyt yastadır gama baksana
Yezit kasteyledi vermedi suyu

Orada tutuldu Kasım’ın toyu

Sâkine ağlıyor nemurat deyü

Fâtıma’nın kınasına baksana


Ümmügülsüm, Zeynep hep yasta âlem

Alemdar Abbas’ın kolları kalem

Takdir-i ezelde böyleydi ilam

Fırat suyu kan ağlıyor baksana


Ümmügülsüm, Zeynep çekerler te’sif

Kerbela çölleri İmam’a nasib

Siması peygamber, cemali Yusuf

Al’Ekber’in Leylasına baksana


Çok cefaya mâlik Zeyneb-i Sâni

Müseyb Gazi ala onlardan hayfı

Hür Şehid de Kerbela’nın kurbanı

Haymegâh’ın ateşine baksana


ESİRİ gûş eyle bu dünya cefa

Bunca kahramanlar sürmedi sefa

Ağalar ağası ey Necef Şaha

Harabada Sâkine’ye baksana

(Yetiş cârımıza İmam Hüseyin)


76 77

Mersiyeler okunup bitince, Dede zakir(ler)e dua eder, zakir sazını üç yerinden “Allah, Muhammed, Ya Ali” diyerek öper(niyaz eder). Bunun ardından FAİLAT bölümünü çalar söyler.
FAİLAT BÖLÜMÜ
Failatün, failatün, failat

Verelim Muhammed Mustafa’ya can-ü gönülden SALEVAT

Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala Âl-i Seyyidina Muhammed…

Ya İmam-el-müttekıyn nur-u Aliyyel-Mürteza’nın ruhuna verelim salevat. Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala Âl-i Seyyidina Muhammed…

Ya İmam-el-müttekıyn nur-u İmam Hasan Hulk-ı Rıza’nın ruhuna verelim salevat. Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala Âl-i Seyyidina Muhammed…

Ya İmam-el-müttekıyn nur-u İmam Hüseyn-i Kerbela’nın ruhuna verelim salevat. Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala Âl-i Seyyidina Muhammed…

Ya İmam-el-müttekıyn Oniki İmam, Ondört Masum-u Pak’lerin ruhuna verelim salevat. Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala Âl-i Seyyidina Muhammed…”
Çekelim aşkın yayın

Cem’e girmesin hayın

Tevhid kararın buldu

Yol-erkân yerin aldı

Müminler şad oldu, ağladı

Diyelim Ah Hüseyin, vah Hüseyin
Evveli hü diyelim, ahiri hü diyelim

Yuh olsun yalancıya

Gaziler gerçekler demine hü diyelim
Hatayi’m hana gider

Han tutmuş hana gider

Gafil olman gaziler

Bu yol Şah-ı Merdan’a gider


Hatayi’m han oğludur

Han tutmuş han oğludur

Bu yola meyil vermeyen

Şimir-Mervan oğludur


Hatayi’m ayet ayet

Okurum ayet ayet

Uyanıklar payın almış

Yatanlar hayet hayet


Hatayi’yem demiş ol

Her meyveden yemiş ol

O tutarsa tutsun

Hele bir yol demiş ol


KUL HİMMET üstadımız

Yoktur bizim yadımız

Şah-ı Merdan aşkına

Ver mevla muradımız


Failat okunup bitince, Dede genel bir dua eder, ardından sofra(kurban ve Lokma) hizmeti gelir.

78 79



SOFRA(Kurban ve Lokma) HİZMETİ
Kurbancı, pişirdiği kurbandan (pişip pişmediğini öğrenmek için) önce tepsi içinde birazcık niyaz(kurban eti ve diğer lokmalarla birlikte) alarak, yanında bir bacı ile meydana gelir. Gözcü, kurbancının sağ tarafında olarak meydana gelirler. Kurbancı “Hü erenler, Muhammed-Ali’nin hizmeti geliyor.” der, bir adım atar. İkinci kez aynen söyler, bir adım daha atar. Üçüncü kez yine aynen söyler, bir adım daha atarak meydan postunun ortasına gelmiş olur, “Hü erenler!” der, duaya dururlar. Lokmacı şu tercemanı okur.

Hü Pîrim! Evvel Allah diyelim, kadim Allah diyelim. Geldi Ali sofrası, Hak versin biz yiyelim, demine hü diyelim, Allah eyvallah, nefes pîrdedir.”

Dede(Lokmacıya dua verir): “Hayır hizmetin kabul, yüzün ak ola.İsteğini dileğini Hak-Muhammed-Ali vere. Hizmetinden şefaat bulasın. Sofran Kanber’in serdiği sofra ola. Yiyene helal, yedirene delil, cennet taamı, Kudret honü ola. Gerçeğe hüü.”

Lokmacı “Allah-Muhammed- Ya Ali…” diye lokma bulunan kaba (tepsiye) niyaz eder, lokmaları eşit olarak dağıtmaya başlarlar. Lokma dağıtma işi bitince yüksek sesle:

Hü, mümin müslim, bacı kardeş!

Elimde yok kantar ile terazi, herkes oldu mu hakkına razı? ” diye sorar.

Cemaat, “Biz razıyız, Hak da razı olsun.” der.

Lokmacı, “Allah da sizden razı olsun.” der.

S
80 81


adece lokma varsa eşit olarak dağıtılır. Eğer kurban varsa sofra serilip, lokmaların dağıtılmasına başlanır. Cemde bulunanlara lokma hizmeti görmek için Dede birkaç kişi görevlendirir. Lokmaların eşit bir şekilde dağıtılmasına ve Dede destur verdikten sonra birlikte yenilmesine özellikle dikkat edilir. Fakat cemaat kalabalıksa, cemaattan rızalık alınarak, yemekler soğumadan yenilmesine destur verilebilir.

Dede, lokmaların yenmesi için destur verir:

Allah…Allah…Lokma hakkına, evliya keremine, gerçekler demine, destur-u pir izniyle yürüyenin devranı, yiyenin lokması yürüsün. Gerçeğe hü…”

Dede önce canlardan birisine bir lokma verir(canlar bu ilk lokmayı almak için yarışır, alır almaz yer.) ve bundan sonra herkes lokmasını yemeye başlar. Herkes lokmasını yerken lokmacı eline bir tepsi alır “Selman hasta, gözü parsta…Selman-ı Pâk aşkına…” diyerek dolaşır ve Selman lokması toplar. Bu toplanan Selman lokması, sonradan isteyene verilir, evinde hastası, umanı, isteyeni varsa şifa niyetine götürürler. Yemekler yenilince Dede, sofra duası verir:

Allah…Allah…Kurbanlarınız kabul, ikrarınız kadim ola, Hak Dergahı’na yazıla. Emekleriniz boşa gitmeye. Oniki İmam ağrı-acı vermeye.Yüzünüz ağ işiniz sağ ola. Lokmalar nur ola, gönüller bir ola. Lokma sahipleri lokmalarından şefaat bula. Hak erenler utandırmaya, cehennem narına yandırmaya, Üçlerin, Beşlerin, Yedilerin, Oniki İmamların hüsnü himmeti üzerinizde ola. Ali haldaşınız, Hızır yoldaşınız ola. Bir lokmanız binbir kazaya belaya karşı gele. Allah dualarımızı, ibadetlerimizi kabul eyleye. Bu cemde bulunan büyük, küçük bacı, kardeşler! Bir bardak suyun hakkı vardır; birbirinize haklarınızı helal eyleyiniz. Kusurlarımız var ise hoşgörü ile bağışlayınız. Nur-u Nebi, kerem-i Ali, pirimiz üstadımız Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli, kerem-i evliya gerçekler demine hü mümine Ya Ali…”

Sofralar kaldırılır, Dede şöyle der:

Duran, oturan kovsuz-gaybetsiz evine varan yastığına baş koyan, sağ yata sefa kalka, hayırlı işler hayırlı düşler göre. İsteğinizi, dileğinizi Hak-Muhammed-Ali vere. Hazret-i Hüseyin yardımcınız, Hazret-i Hızır yoldaşınız ola. Gerçeğe hü…”
Cem’de bulunanlar meydana niyaz ettikten sonra çekilip evlerine giderler. Süpürge çalınır, post kaldırılır, Dede oniki hizmet sahiplerine(Gözcü sağ başta, Rehber onun yanında olmak üzere) dualarını verir:

Allah…Allah…Hayır hizmetleriniz kabul ola. İsteğinizi, dileğinizi Hak-Muhammed-Ali vere. Hizmetinizden şefaat bulasınız. Gerçek erenlerin himmetleri üzerinizde ola.Nur-u Nebi, Kêrem-i Ali, Pîrimiz üstadımız Hünkâr Hacı Bektaş Veli, gerçek erenler demine hü mümine Ya Ali…”

Dede kapıda hizmet gören ve yerinden ayrılmayan kapıcıya (cemin başında da sonunda da olduğu yerde duasını verir):

Allah…Allah…Hayır hizmetin kabul, yüzün ak ola. Hazret-i Hasan yardımcın, Hızır yoldaşın ola. Gerçeğe hü…”

Çerağcı, çerağı meydanın ortasına getirir. Hizmet sahipleri Dede’nin geri tarafında duadaki sırayı bozmadan ayakta beklerler. Çerağcı:

Allah…Allah…



Bâtın oldu Çerağ-ı Nûr-u Ahmed

Zahir oldu Şems-i Mâh-ı Muhammed

Gerçeğe hü…”

der ve çerağı sır eder(dinlendirir, yani söndürür) sonra hep birlikte meydana niyaz ederek cem evinden ayrılırlar. Cem böylece tamamlanmış olur.

* * * * * * *


82 83




CEM’DE GENEL KURALLAR


  • Cemaat halka biçiminde ve düzgün bir sırayla otursun(Görenler, cemde bir disiplin ve düzenlilik olduğunu anlasınlar.)

  • Lokmalar eşit dağıtılsın.

  • Rahatsız ve mazereti olanların dışında hiçbir can sandalyede oturmasın.

  • Cem’in ahengini bozmaya kalkanlar ve amacı ibadet olmayanlar cemden usulünce dışarı çıkartılsın.

  • Cemaat, cem bitiminde cemevinden çıkarken, acele etmeden düzenli bir biçimde çıksın.

  • Kapıcılar ceme geç kalanlara hoşgörülü davransın ve sessizce oturmaları için yer göstersinler.

  • Kapıda birikmeler, uzaktan seyretmeler olmasın, konuşmalar olmasın, böyleleri kapıdan uzaklaştırılsın.

  • Gözcüler cemaatin tüm davranışlarına göz-kulak olsun.

  • Yaşlı ve olgun kimseler cemaatin arasına serpiştirilsin, küçüklere ve henüz yolun kurallarını bilmeyen canlara örnek olsun.

  • Cemevinde bacılar sağ, erkekler sol tarafa otursunlar.

  • Cem’de küçük çocuklar bulunmamalı. Zira onlar çocuktur sessiz davranamazlar, cemin coşkusunu ve ahengini bozabilirler. Onları cemevinin bitişiğindeki bir odaya alıp, bir-iki canın gözetiminde eğlendirmeli.

  • Cemevi’nin ortasında Tevhid çekmek ve cem erenlerini coşturmak için yaşlı ve bilenlerden 12 kişilik bir halkaoluşturmalı.

  • Dede cemaate öğüt verirken, gençlere yönelik konuşmalar yapmalı.

  • D
    84 85
    ede, cem ibadetini özlü ve fazla uzatmadan yürütmeli, canları uzun süre diz üzeri tutup incitmemeli, “Dar çeken didar göre…” deyip, dinlenmelerini unutmamalı..

  • Dede öyle bir cem düzenleyecek ki, Hüseyn-i Kerbela’nın sevgisiyle coşulsun ve de O’nun insanlığa verdiği mesajın özü halka duyurulsun, yapay bir ibadet olmasın, gösterişten uzak, can-ü gönülden olsun.

  • Cem’in akışı planlı, çok uzun değil kısa ve özlü, kapsamlı, coşkulu, çağdaş ve halka gerekli en yararlı bilgileri ve mesajı verir olmalıdır.

  • Her cemevinde, her dergâhta, her köyde ve her örgütte Dedeler ve bu işi bilenler CEM ve SEMAH ekibi yetiştirmeli, bunlara cemlerde okunan dua, gülbank, terceman, deyiş, düvazimam, tevhid, mersiye ve miraclama’yı vb. öğretmeli. Bunun başarılı olması için de bol bol kurs ve provalar yapılmalı. Kağıda yazıp okuma işine son verilmeli.

  • Asıl amaç halkı bıktırmadan ibadet etmek olduğuna göre; deyiş, düvazimam, mersiye ve duaları fazla uzatmamalı ve bir cem ibadetinin süresi iki ya da üç saati geçmemeli.

  • Başta Dede olmak üzere cemde görev alanların hepsi konuşma ve dualarını net (anlaşılır) bir biçimde yapmalıdır.

  • Dedelerimiz her cem’de “ALEVİLİK İLKELERİ”ni canlara özlü olarak anlatmalıdır.

* * * * * * *



1 Alevilerde Perşembe gününün akşamı “Cuma akşamı” olarak adlandırılır.

2 Süpürgecinin vereceği diğer bir süpürge tercemanı da şöyledir: “Biz üç bacıyız, Güruh-i Naci’yiz, Kırklar Meydanı’nda süpürgeciyiz. Süpürgeci Selman, kör olsun Mervan, carımıza yetişsin Mehdi-i Sahip-zaman. Allah, eyvallah. Nefes Pir’dedir…”

3 Dedenin süpürgeciye vereceği diğer bir dua da şudur: “Allah…Allah…Hayır hizmetin kabul yüzün ak ola. Durduğun dardan, divandan iyilikler göresin. Hak-Muhammed-Ali katarından, didarından ayırmaya. Seyyid-i Ferraş’ın himmeti üzerinde hazır ve nazır ola. Hizmetinden şefaat bulasın. Gerçeğe hü…”

4 Post hizmetini ya meydancı ya da süpürgeci yapabilir.

5 Bu cemlerin nasıl yapıldığını da ayrıca kitap olarak yayınlayıp, yakında toplumumuzun hizmetine sunacağım. M. YAMAN.

6 Saff Sûresi, âyet:13. Anlamı: “Arzu ettiğiniz başka bir nimet daha var: Allah’ın yardımı ve yakın bir zafer! Ya Muhammed, bunun için müjdele mü’minleri!”

Yüklə 249,32 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin