ÇEVİrmeniN ÖNSÖZÜ


MEKTUP 77 Tarih: 20 Safer 1330



Yüklə 0,99 Mb.
səhifə25/34
tarix28.07.2018
ölçüsü0,99 Mb.
#60709
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   34

MEKTUP 77 Tarih: 20 Safer 1330


“Muâraza esnasında Ümmü Seleme’nin hadisini öne almasının sebebinden bahsetmek.”

Allah selametinizi bağışlasın... Ümmü Seleme’nin hadisini, Aişe’nin hadisinden önde tutmakla yetinmeyip bunu mucip kılacak, bahsini etmediğiniz daha bir çok şeklin mevcut olduğunu iddia etmişsiniz. Bunlar çokta olsa, hepsini ifa etmekten çekinmeyin Allah aşkına; çünkü dâvâmız bahis ve ifâde davâsıdır. Vesselam.


MEKTUP 78 Tarih: 22 Safer 1330


“Ümmü Seleme’nin hadisni daha tercihli kılan sebepler”

Ümmü Seleme Hatunun kalbi, Kur’an-ı Kerim’in nassı’yla, “kaymış” gösterilmemiştir. Tevbe etmek için de, “muhkem ayetlerle meredilmemiştir.(1) Aynı zamanda Peygamber (s.a.a)’e karşı olduğuna dair hiç bir âyet inmediği gibi, Peygamberden sonra vasi’sine de hiç bir zaman başkalarıyla sırt sırta verip karşı koymamıştır. Cenab-ı Allah onu, talakla ve icab ederse Peygambere zevce olarak kendisinden daha hayırlı biriyle değiştirmekle tehdid etmemiştir. Ve davranışı yüzünden ona, Hz. Nuhun ve Hz. Lut’un karılarını örnek göstermemiştir. Ve Peygamber (s.a.a) minberinde hutbe okurken; üç defa “Fitne buradadır... çünkü şeytanın ümmeti buradan çıkacaktır” diyerek onun evini göstermemiştir(2). Ve Peygamber (s.a.a) Kıbleye doğru namaz kılarken, oturduğu yerden ayağını Peygamberin önün uzatacak kadar, terbiyesi ona müsâde etmemiştir.

Bun yapan Âişe ise, ona göz kırpıncaya dek, secde edeceği yerden ayağını çekmemiş hatta secdeden kalktılktan sonra tekrar ayağını uzatmıştır.(3) Böyle idi işte... Ayrıca Ümmü Seleme, Halife Osmanı herkesin önünde kötülmekle kalmayıp “Na’sel’i öldürün, Nâ’sel kâfir oldu,”(4) (Na’sel, uzun sakallı yahudi, ahmak bir ihtiyardı) diyerek bağırıp çağırmadı... Ama kendisi Cenab-ı Allah, evinde oturmasını emrettiği halde, evini terkedip, Asker (5) isimli genç bir deveye binerek, dağ vâdi dinlemeden. (Ta ki onun arkasından “Hav’eb” köpekleri havlayıncaya kadar... ki, Resûlüllah (s.a.a) onu uyarmıştı) (6) arkasına koca bir orduk katarak İmam-ı Ali’ye karşı savşamaya koşmuştu...

“Peygamber göğsümün üzerinde vefat etti” Hadisine gelince, bu da ancak onun benzeri hadislerine atfedilebilir.

Örneğin demiştir ki: Peygamber (s.a.a) Mecsidinde kalkan ve mızrak-larıyla oynayan bir gurup Sûdanlı görmüş, “ona sen de görmek ister misin?” diye sormuş, “Evet” deyince, diyor ki: “Yanağım yanağına değecek bir şekilde beni kaldırdı ve onlara: “Haydi, yallah... diye bağırmaya başladı. -Yani hatun eğlensin diye onalrı oyuna teşvik ediyor- Ancak benim usandığımı hissedince bana sordu: Yeter mi? Evet dedim ve bana “hadi artık git öyleyse” dedi.(7)

Ya da isterseniz onu şu haidsine atfedebilirsiniz: “Bir gün Peygamber (s.a.a) benim evime girdiğinde yanımda iki câriyenin şarkı söylediklerini gördü. Hiç bir şey sölemeden gidip yatağına uzandı. Arkasından babam (Ebu-Bekir) girip bu manzarayı görünce: Bu ne? Peygamberin yanında şeytan zurnası mı? diye çıkıştı... Ama Peygamber (s.a.a) “Bırak söylesinler dedi.” Ve hadisin devamı (8)... Veya şu hadisine atfedin: (9) “Peygamber bir gün benimle koşma yarışı yaptı, onu geçtim, Ancak uzun bir müddetten sonra (benşişmanlamıştım) yine yarıştık, bu sefer beni geçti...” veya şu hadisine: (10) “Önceleri bebeklerle oynardım, arkadaşlarım da bazen gelip benimle oynarlardı, bazen de Peygamber onalr, benimle oynamaları için çağırır ve evime geçirirdi.” Hadis devam ediyor... Veya (11) şu sözlerine: “Benim yedi tane faziletim vardır ki, Ümran kızı Meryem hariç hiç bir kadına nasip olmamıştır; Birincisi, Melek, gökten benim suratımla indi. İkincisi: Peygamber benimle bâkire olarak evlendi. Üçüncüsü: Onunla yorgan altında yattığım bir anda ona vahiy geldi. Dördüncüsü: Beni bütün karılarından daha çok severdi. Beşincisi: Benim hakkımda öyle ayetler indi ki, az kalsın ümmetin helâkına sebep olacaklardı. Altıncısı: Benden başka haımlardan hiç biri Cebrâil’i görmedi, onu yalnız ben gördüm. Yedincisi: Evimde vefat etti, ve onun ölümüne benden ve Melekten başka kimse şahit olmadı.” (12) Ve buna benzer kendisine has bir çok hadis...

Ümmü seleme ise, Peygamber efendisinin vasisine ve veli tayin ettiği velisine sadık kalması, faziletinin derecesini tayin etmeye yeterlidir. Ayrıca gayet akıllı, dindar ve isabetli görüşlere sahip olduğu herkesçe bilinirdi. Hudeybiye günü Peygambere (s.a.a) arzettiği görüş, onun ne derece akıllı ve fikir sahibi olduğunu göstermişti. Allah’ın rahmeti ve bereketi onun üzerine olsun. Vesselam.

DİPNOT


1 - “Tahrim” süresinde Aişe ve Hafsaya “Eğer kalpleriniz doğru yola yönelirse hitabına işarettir.”

2 - Buhari Sahihinde “Cihad ve Siyer” kitabının “Büyûtü Ezvâcin-Nebi”, Babında tahric eder. (C.2; S.503)’e Bakın...

3 - Buhari Sahihi “Namaz’da ne gibi ameller “Câizdir” babın’a bakın (C.2; S.143)

4 - Halife Osman’ın aleyhinde başlattığı kötüleme faaliyetini, bütün hadis kitpaları yazar. Bunların başında Tabari ve İbnil-Esir gelir. Zikrettikleri şu haber göre Akrabalarından biri kendisine şiirle şöyle bir sitemde bulunuyor:

“Başlatmakta senden, değiştirmekte,... Fırtına da senden, yağmur da senden... imam’ın öldürülmesini sen emrettin,... Ve bize; küfre düştü diyen de sensin... İsterseniz İbn’il Esir’in “Kâmil” kitbına (C.3; S.80) bakın...

5 - Aişe’nin Basra da bindiği deve’nin adı “Asker”di. Onu çok beğenmişti ama adının “Asker olduğunu anlayınca ürkmüş ve götürün bunu, istemiyorum demişti. Deveyi götürüp semerini ve diğer eşyalarını değiştirmişler. Ve sonra getirip kendisine “sana daha kuvvetlisini getirdik” diyence razı olmuş... Bu olayı da birçok haber ve siyer kitapları zikr’etmiştir.

6 - Bu hadis’te çok meşhurdur; İbn Hanber, “Müsned”inde... Hâkim müstedrikinde ve daha niceleri zikr’eder.

7 - Bu hadis’in kendisinden vârit olduğu sabittir her iki şeyh Buhari ve Müslim, Shihlerinde tahric etmişlerdir; Buhari, Sahih’inin (C.1; S.116) ve Müslim Sahihinin (C.1; S.327) ve Ahmet (Müsned)i (C.6; S.57) ye bakın...

8 - Buhari, Müslim ve İbn Hanbel, daha önce işaret ettiğimiz yerlerde tahric etmişlerdir.

9 - İmam Ahmed’in Aişe’den tahric ettiklerinden (Müsned; C.5; S.39)

10 - Yine Ahmed’in Âişeden tahric ettikleri hadislerden (Müsned; C.6; S.75)

11 - İbn Şeybe tahric eder, aynı zamanda “Kenzül-Ummal”’ın 1017’ınci hadisidir.

12 - Herkes tarafından ittifak edilmiştir ki, vefatında Hz. Ali hazır bulunmuştur. Hatta onun yanında hasta bakıcı gibiydi. “Benden ve Melekten başka ölümüne kimse şahit olmadı, veya ölümünü takip edemedi” sözleri nasıl kabul edilir? Ali, Abbas, Fatıma Safiyye nerede idiler? Diğer zevceleri ve bütün Haşim oğulları nerede idi? O müstesna vücudunu hepsi de nasıl Aişe’ye bırakırlar?..

Sonra bu malumdur ki, zikrettiği yedi hasletten hiç birine, Meryem (a.s.) sahip değildi. Onu kendisine benzetip, müstesna saymasının âlemi nedir?



Yüklə 0,99 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin