ÇEVİrmeniN ÖNSÖZÜ


MEKTUP 9 Tarih:17 Zil-Kâ de 1329



Yüklə 0,99 Mb.
səhifə5/34
tarix28.07.2018
ölçüsü0,99 Mb.
#60709
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   34

MEKTUP 9 Tarih:17 Zil-Kâ de 1329


Bu mesele hakkındaki Nasslar' dan daha çok istemek.

Lütfen hiç çekinmeden kaleminizin dizginini serbest bırakın.... Sıkılacağımı hiç düşünmeyin... Kulaklarımı açmış sizi dinliyorum, ilminizden istifade etmek bana rahatlık veriyor. Sizden gelen delil ve beyanlar bende yeni bir canlılık uyandırmış, beni bütün hoşnutsuzluklardan arındırnııştır. Güzel sözlerinizden, üstün hikmetlerinizden bana armağanlar yağdırmaya devam edin; yüreğime serin suyu serpecek olan onlardır. Lütfen bu armağanlarınızı arttırmaya devam edin... Babanızın başı için arttırın. Vesselam.


MEKTUP 10 Tarih:19 Zilka'de 1329


Nas'lardan bir demet yeterlidir.

Eğer mektubumu gönül hoşluğu ile karşılayıp onu iç rahatlığı ile elinize alıp okuduysanız, beni emelleıimin gerçekleşeceğine daha çok inandırınış, çalışmamın başarılı olacağı ümidini daha da arttımıış olduğunuzu bilmelisiniz. Nitekim, sizin gibi temiz kalpli, iyi niyetli, mütevâzı ve kendini ilme adamış bir kişinin, hak ve adâletin, kelâmı ve kaleminde canlanması, insaf ve doğruluğun elinde ve dilinde tecelli etmesi gayet tabü ve olağandır. Bana, "arnıağanlarınızı artrırmaya devam edin" demenizle, size teşekkür etmek ve emirlerinizi yerine getimıek hususunda kendimi ne kadar sonımlu hissediyorum. Bundan daha büyük lütuf, yakınlık ve tevâzu olur mu?.. Emredersiniz, hizmetinizdeyim... allaha yemin ederim ki sizi bu yönden memnun edeceğim.,Diyeceğim ki:

Tabarâni "Kebir"inde, Râfi "Müsned"inde ibn Abbas'a dayanarak yazıyorlar: "Resülüllah (s.a.a) dedi ki: Her kim benim gibi yaşamak ve benim gibi ölüp ağaçlarını Rabb'imin diktiği cerınete gitmek istiyorsa, benden sonra Ali'nin velayet'ini kabul etsin ve ehl-i Beytim'in yolundan gitsin... Onlar benim mayamdan doğdular ve benim ilmime nâil oldular... Allahm azabı oxılan yalancı çıkaranlara ve benden ayn;mak isteyeıılere yağacaktır; Allah böylelerıne şefâatimi nasip etmesin.(1)

Kezâ Bâverdi, İbn Ceıir, İbn Pahin ve Ibn Menda, İshak yoluyla ziyâd bin MutraFtan tahrıc ettikleri bir hadiste şöyle yazıyorlar: "Resîılüllah'tan (s.a.a) şu sözleıi duydum: "Herkım benim gibi yaşamak, benim gibi ölüp Rabbimin bana vâ'dettıği cerınete gitmek istiyorsa, Ali ye dost olsun; ve ondan sonra zürriyetini dost edinsin; onlar sizi hiçbir zaman hidâyet kapısından çıkanp, dalâlet kapısından geçirmezler." (2) Buna benzer bir hadis te Zeyd bin Erkam,dan der ki: "Resûlüllah (s.a.a) dedi ki: "Kim benim gibi yaşarımak benim gibi ölüp rabbimin bana vâdettiği cerınete gitmek istiyorsa, Ali'ye dost olsun; o sizi hiç bir zaman doğru yoldan çıkanp eğri yola saptırmaz." (3) Keza Ammar bin Yâsir'in şu hadisi:

"Resülüllah (s.a.a) dedi ki: Bana her iman eden ve inanan kimseye Aliye dost olmasını tavsiye ederim. Ona kim dost olursa bana dost olmuş olur. Onu seven beni sevmiş, beni seven de Allah'ı sevmiş olur. Ondan nefret eden benden, benden nefret eden de Allah 'tan nefret etmiş olur?."(4)

Yine Ammardan: "Allahım! Bana her iman edip inanan kimse Ali'ye dost olsun; onun dostluğu benim dostluğum, benim dostluğum da Allâh'u teâlanın dostluğudur."(5) Bir defa da (s.a.a) hutbe okurken şöyle der: "Ey insanlar!

Fazilet, şeref ve velâyet, Resûlüllah ve zürriyetine mahsustur, batıl yollara sapmayın sakın..." (6)

Yine bir kere der ki (s.a.a): "Onların önüne geçmeyin, helâk olursunuz; gerilerinde de kalmayın, yine helâk olursunuz;

onlara bilginlik taslamaya da kalmaym çünkü oıılar sizden daha bilgilidir." (7)

Ve der ki (s.a.a): "Ehl-i Beytimin yeri, vücudunuzdaki baş, başınızdaki gözlerin yerinde olsun... Elbette ki baş, ancak gözlerin yardımıyla yolunu tayin edebilir." (8)

Kezâ der Isi (s.a.a): "Biz Ehl-i Beytın sevgisini iltizam edin; Allah'ın huzunına bizi severek çıkan kimse, bizim şefâatimizle cerınete gider. Nefsim elinde olan Alaha yemin ederim ki, bizim hakkımızı tânımadıktan sonra, hiçbir kulun ameli kendisine fayda sağlamayacaktır." (9)

Yine der kı (s.a.a): "Muhmmed'in soyunu tanımak, cehennemden kurtuluştur; Muhammed'in soyunu sevmek ise sırat köprüsünden geçmektir; ve Muhammed'in soyuna sadık olmak azaptan konınmaktır."(10)

Ve şöyle der (s.a.a): "Kıyamet günü kuldan dört şey sorulur; ömrünü nasıl bitirdi, vücudunu nasıl eskitti, malını nereden kazandı ve nereye harcadı ve biz Ehl-i Beyt'in sevgisi."(11) Böyle de der (s.a.a): "Bir şahıs Beytül-haram da devamlı namaz kılıp oruç tutsa dahi, Muhammed soyuna kin duyduğu takdirde mutlaka ceherıneme gidecektir." ( 12)

Ve şöyle der (s.a.a): "Muhammed soyunu severek ölen şe hit sayılır. Muhammed soyunu severek ölenin günahlan bağışlanır. Muhammed soyunu severek ölen, tövbekâr olarak ölür. Muhammed soyunu severek öleni, ölüm meleği cerınetle müjdeler. Muhammed soyunu severek ölen, bir gelinin süslenip kocasına uğurlandığı gibi cerınete uğurlanır.

Muhammed soyunu severek ölenin mezarından cerınete doğru iki kapı açılır. Muhammed soyunu severek ölen, sürınet ve cemâat üzerine ölür... Muhammed soyuna kin besleyerek ölen ise, kıyamet günü alnına: "Allah'ın rahmetinden ümidini kes,

yazılı olduğu görülür." Ve meşhur hutbesi bu minvalde devam eder.. (13) Ve buna benıer birçok hadis yaygındır. Bilhassa Ehl-i Beyt yolundan gelenler daha da çoktur. Demek ki onlar (s.a.a) emirlerini yerine getırmek için onu temsil etmeye layık kimseler olmasalardı, kendilerine bu mertebeler verilmezdi. Bu sebepten dolayıdır ki, onları seven Allah ve Resülünü sevmiş, onlara kin besleyen, Allah ve Resûlüne kin beslemiş oluyor...

Diyor ki (s.a.a): Bizi ancak mümin ve taki olan sever; ve bize ancak münâfık ve şaki olan kin besler." ( 14) Buna dayanarak şâir Ferazdak, İmaın Zeyıı ül-âbidiıi i methederken şöyle der: "O öyle bir ailedendir ki, Onların sevgisi Din demektir; Onlardan nefret etmek küfür, onlara yakın olmak ise kurtuluştur.,

Emirül mûmünin (AS) Hazretleri derdi ki: "Ben ve soyumurı hayırlı ve pak olan kişileri, küçük yaşta iken insanların en uysalı, büyüdükten sonra en âlimlerıyız... Bizimle, Allah yalanı defeder! Bizimle, kuduz köpeğin dişlerini kırar. Bizimle, sizi fuhuştan uzaklaştınr; bızımle, boynunuzdaki düğümü çözer. Cenab-ı Allah, bizimle feth'edip bizimle hatm'eder." Onlan tercih etmekte, isabet etmiş olduğumuıa delil olarak, bizzat Cenab-ı Allah'ın onlan tercih etmesi bize yeter... Zira onlara salavât getirmeyi, farz olan namazın bir kısmı yapmıştır. Onlara salavât getımıeyen hiç bir kimsenin namazı tam olmaz... O kimse ister sıddık, ister Fâruk, isterse bir nur veya iki nur veya birçok nur sahibi olsa bile... HaLta Allah'a iki şehâdet le ibâdet eden herkesin, namaz esnâsında onlara salavât getirmeden namazını tamamlaması imkansızdır. Bu da öyle bir mertebedir ki, bahsettiğiniz imamlar, bu mertebenin önünde başlarını eğmişlerdir... Imam Pâfü (RA) şürinin biriııde şöyle der:

"Ey Resülüllah'ın Ehl-i Beyt'i, Cenab-ı Allah sizin sevginizi Kur'anda tenzil ederek;farz kılmıştır... Size bu şan ve fazilet kâfidir ki siıe salavât getirmeyenin salâşı (Namazı) yok sayıhr" (16)

Şimdilik mukaddes Sürınet'in, onlarm sürınet ve üslûbunu seçmenin vâcib olduğunu kanıtladığı bu kadarlık delillerle iktifa edelim. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de de bunun vâcib olduğuna dair muhkem âyetler meveuttur. Biz onları geniş bilginize ve açık zihninize bırakıyoroz. Zira Allah'a çok şükür, siz en küçük bir delille yetinen işaretleıin yerine remizle gına getiren kimselerdensinız.... Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd ve senâ olsun.

DİPNOT

1-Bu hadis 'Kenzül'ummal' 'kitahınııı' C. 6;S21 y de azıhdır. Ayrıca Ebu-Nüaym (Hilyatül-evliya) kitabında, Mutezile allâmesi ibn Ebil-Hadit'in (Nehcül-belağa) daki şerhinden; benzerini de Ahnet Bin Hanbel'in (Müsned)i ve (Menâkib Ali bin Ebi-Talip) kitabından alıp zikretmiştir.



2-Bu hadis de (Kenzül-ummalJın C.6; S. 155,te yazılıdır.

İbn Hacer'de (İsâJıe)slnde ziyâd bin Mutrafın tercemesini yaparken şu hadise değinmiş ve şöyle demiş: "Bu hadis İahya bin İa'la ya isnâd edildiği için, ben zayıftır diyorum. Biz de diyoruz ki, bu iddia ibn Hacer gibi birinden garip sayılır. Zira İahya bin a'lâ manılır bir kişidlr; hatta Buharl ve Müslim ona istinaden (Sahih)lerinde birçokhadisihrac etmişlerdir.

3-Bu hadisi, Hakim (Müstedrik) sahlh'infn C.3;S. 128. de zlkretmiş ve "bu hadis doğru senetlidir" demiş. Ayrıca Tabarani (Kebir)fnde, Ebu-Nuaym ise Sahabelerin faziletleri bahslnde zlkrettikleri gibi Ken'zül-ummal'ın hadist olarak C.6;S. I55 te de azılıdır.

4-Tabarâni Kebir'iııde, İbn Asâkir de (Tarih)inde tahric ettikleri gibi (Kenzül-ümmâl)ın" C.6; S. 154, te 2571'inci hadisolarakyazılıdır.

5-Tabarâni bu hadisi Muhammed Bin Ebi-Ubede hitı Muhammed bin Ammîır ibn İâsir'den tahric etnaiştir. Arıca (Kenzül-ümmal'ın C. 6; S.155'te 2576 hadis olarak azılıdır.

6-Bu hadisi EbuP-Payh uzun bir şekilde tahric etmiştir. Ayrıca ibn Hacer (Savûik) in 105'inci sayfasında maks'atlar kısmında "Meveddet" aetinin tefsiriıü aparken hcı hadisi zikretmiPtir.

7-Tabarâni bu sözleri "Sakalen" hadisinde tahric etmiştir;

İbn "Hacer de oından naklederek, (Savâik)inin 11'inci babında iyrad eıtiği âvetlerin dördüncüsünü tefsir ederken zikretmiştir.

8-Bu hadisi Sünen sahiplerinin bir çoğu ebu-Zerre isnâd ederek tahric eımiPtir.

9-Taharâni (Avsat)ında tuhric eder. Suûti (Ihyâ'ülmeyt)

Nebhâni (Erbain) ibn Hacer (Savaik) ve daha hirÇok meşhur.' azarkitabına nakleder...

Siz, "Hiçbir kulun âmâli, bizim hakkımızı tanımadıktan sonra kendisine fada sağlamaz" tâbirini üce tetkik edin ve ondan sonra amellerin sihhatini, neden onların hakkını tanıma şartına bağladığını bana bildirin lütfen... O hakk nedir acuba?

Onlara itaât etmek, dolayısıla da İüce Allah'ın doğru olunu bulmak değil midir? Daha doğrusu o hakk Nübüvvet ve Hflafetten başka ne olabilir? Fakat ne apalımki, dikkatsiz ins'anlarla aPamak, bize revâ görülmüştür; Allah yardımcımız olsun.

10-Bıı hadisi Kâdı İâd, İstanbulda basılmış olan (,Sifa)

kitabının 40. sayfasında zikretmiştir... Siz de hilıorsunuz ki, onları tanımak demek Sadece isimlerini öğrenmek ve pegamberin sou oldukla.rını bilmek değildir. Bu kadarını Ebıı-Cehil ve Ehu-Leheb'de biliordu. Maksat onların pegamberden sonra emirsahipleri olduklarını tanımakıır. Bu Kiın aşadtğı zamanın imamını tanımadaıı ölürse, Cahiliye öllimü ölmüş olur."hadisinin tasdik'idir.

11-Allah tarafından, itâati icâlbettiren hirrütbeleri olmasadı, onları sevmek bu mesâbede olmazdı herhalde... Bu hadisi de Tabarâni İbn Abbas'a isnâd ederek tahric etmiş; Suyûti (İhyâul -meyt) kitahına nakletmiş Nebhâni de (Erbain)ine...

Ve daha nice başkaları yazmıştır.

12-Nebhâni'nin (Erban)inde ve suyûti nin (İhyaülmeyt)inde olduğu gibi Tabarâni ve Hâkim'de tahrıc etmişlerdir. İine Hâkim ve Ibn Habbânın tahric ettiği ve Nebhâni (Erbain) inde ve Suyûti (İhya)ında. Ebu Said'den naklettikleri bir hadiste. Resülüllah (s.a.a) şöyle demektedir:

"Nefsim elinde olan Allaha yemin edeıim ki, biz Ehl-i Beyte kin besleyen kimse mutlaka ceherıneme gidecektir' Yine Nebhâni ve Suyûti naklederler:

Hz. Hasan, Muâviye bin Hadic'e der ki: Bize kin bağlayıp bizi kıskanan kimse, kıyamet günü rahmet havuzundan ateşten sopalarlakovalanıpuzaklaştırılacaktır.

13)-İmam Sâ lebi, büyük tefsiı'inde mevedde âyetini tefsir ederken bu hutbeyi Câbir bin Abdullah E1 Becel'ı'den tahrıc ettiği gibi Zamahşeıi de (Keşşaf)ında bu hadis'in doğru olduğnu zikreder.

14) Savâik, âyetin maksadr Bab 11'de zikredilmiştir.

15) Kenzül-ummal'ın 6050'inci hadisi olup C. 6; 396 da yazılıdır.

16) Bu iki beyit, Pâfü'nin Ehl-i Beyt hakkında yazmış olduğu medhiyeler arasında meşhurdur. İbn Hacer gibı birçoklan Pâfü'nin, "Allah ve Melekleri Peygamber'e Salavât getirir; ey iman edenler, siı de salavât getirin." ayetinden esinlendiğiniyazmışlardır.



Yüklə 0,99 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin