Günün birinde yemyeşil dut yapraklarının arasında bir kelebek ailesi gelmiş dünyaya. Hepsinin amacı kısa ömürlerinin tadını doya doya çıkarmak için bir an önce harekete geçmekmiş. Hemen bir araya gelip konuşmaya başlamışlar. Bugün neler yapsak diye düşünmeye dalmışlar.
Anne kelebek :" Vakit kaybetmek gibi bir lüksümüz yok." demiş. Bir taraftan kahvaltı yaparken diğer taraftan söylenecek bütün güzel sözleri söylemeye yapılacak bütün güzel davranışları yapmaya çalışmışlar. Bu kadar kısa bir ömürde bundan daha farklı davranmak da olamazmış.
Gezmiş eğlenmiş birbirlerine zaman ayırmış ve günün tadını çıkarmaya çalışmışlar. Bütün olumsuzlukları göz ardı etmişler. Çünkü olumsuzluklara ayıracak kadar zaman yokmuş ellerinde. Baba kelebeğin aklına çok güzel bir fikir gelmiş. Ailece doğum günü partisi yapalım demiş. Bugün geldik dünyaya ve bugün bir daha yaşanmayacak diyerek de tamamlamış sözlerini. İlk ve son kez kutlamışlar doğum günlerini dut yapraklarının yeşil yaprakları arasında.
Rengârenk bedenleri ile geldikleri dünyanın rengini değiştirip yeryüzünü bir renk cümbüşüne boğmuşlar. Hareket eklemişler kâinata küçücük bedenleri ile.
İlk ve son kez yatmışlar akşam olunca. Mutlu bir şekilde kapatmışlar gözlerini sonsuza dek. Çünkü kısa ömürlerinin tadını doya doya çıkarmışlar...