ÇOK AMAÇLI OKUL VE ÇOK PROGRAMLI LİSE
Çok amaçlı okul ve çok programlı lise kavramları birbirine benzer kavramlar gibi görünsede aslında bu iki kavram birbirinden tamamen farklıdır.
Çok amaçlı okul daha önce de tanımlandığı gibi programında hem genel eğitim derslerine, hem de meslek dalları ile ilgili derslere yer vererek, öğrencilerin ticaret, sanat, teknik, tarım gibi alanlara yönelmesini sağlayan bir okuldur.
Çok programlı lise ise bünyesinde farklı programlar barındıran ve her programa farklı öğrencilerin devam ettiği bir lise türüdür. Bu tür liseler Genel Lise, Bilgisayar, Elektrik, Giyim, Motor, İmam Hatip Lisesi gibi birçok program türünü içerir ve bu programlara devam eden öğrenciler kendi bölümlerinin gerektirdiği bir eğitim alırlar. Çok amaçlı okulun çok programlı liseden farkı; çok amaçlı okullarda öğrenciler genel bir eğitim almalarının yanında ticaret, sanat, teknik, tarım gibi alanlara da yönelebilirler.
Uzun yıllardan beri çok amaçlı okul uygulaması savunulmasına rağmen, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun 29’uncu maddesinde belirtildiği gibi , "Nüfusu az ve dağınık olan, Millî Eğitim Bakanlığı'nca gerekli görülen yerlerde, ortaöğretimin; genel, meslekî ve teknik öğretim programlarını bir yönetim altında uygulayan Çok Programlı Liseler kurulabilir" hükmüne göre Türkiye’de 1989-1990 öğretim yılında yürürlüğe giren uygulama ile çok amaçlı okul yerine çok programlı liseler kurulmuştur ve hala bu liseler faaliyetlerine devam etmektedirler.
ÇOK AMAÇLI OKULLARLA İLGİLİ GÖRÜŞLER
Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Şimsek çok amaçlı okullarla ilgili görüşlerini şu şekilde açıklamıştır (www.tusiad.org.tr):
Mesleki ve teknik ortaöğretimde halen uygulanan "her meslek için bir lise" modeli işlevsel değildir. Bunun yerine çok amaçlı lise modeli yaygınlaştırılmalıdır. Bu liselerde, ülkenin gereksinim ve önceliklerine göre dört ya da beş bölüm olmalı; sözkonusu bölümler meslek değil, sektör temelinde kurulmalıdır. Örneğin, teknik bölümde elektrik, motor, tornatesviye, inşaat, ağaç işleri gibi mesleklerin dar ölçekli eğitimi yerine, bunların ortak kültürü kazandırılmalıdır. Aynı şey, fen bilimleri, sosyal bilimler ve sağlık alanları için de yapılabilir. Böylece, farklı türdeki liseler bir tek çatı altında toplanacak, ama programlar çeşitlendirilmiş olacaktır. Böyle bir örgütlenme 10. Milli Eğitim Şurası'nda benimsenmiş olmasına karşın, uygulama yaygınlaştırılamamıştır. Daha da önemlisi, bakanlık yetkilileri, çok amaçlı lise yerine çok programlı lise anlayışını yeğlemişler ve bu okulları bir meslek lisesi açmanın ekonomik olmadığı yörelerde kurmuşlardır. Dolayısıyla her genel müdürlüğün kendine özgü çok programlı liseleri olmuştur. Örneğin, din öğretimi kapsamındaki çok programlı bir lise, aslında küçük ölçekli bir imam-hatip lisesi girişimidir. Burada yapılan şey, o yörede bağımsız meslek lisesi kurulamadığı için bölüm açmaktır. Bu, çok amaçlı lisenin ruhundan uzaklaşmak demektir. Şu anda, Türkiye çok programlı lise ile çok amaçlı lise farklı kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bakanlık bu yanlış uygulamayı bir an önce durdurmalı ve ortaöğretimde bütünlüğü sağlayacak gerçek anlamda çok amaçlı liseleri oluşturma yoluna gitmelidir.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından hazırlatılan eğitim raporunda mesleki ve teknik eğitimin sorunlarına dikkat çekilerek, “çok amaçlı lise” önerildi. TÜSİAD, mesleki ve teknik eğitimin sorunlarını ortaya koyan ve yeniden yapılandırılması için öneriler içeren bir rapor açıkladı. Raporu yazan Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Şimsek, TÜSİAD Genel Merkezi’nde yaptığı basın toplantısında, Türkiye’deki meslek eğitimin işsizlik, teknoloji devrimi, küreselleşme ve verimliliği etkilediğini belirterek çağdaş eğitim örneklerini şöyle açıkladı (http://arsiv.hurriyetim.com.tr):
Meslekte Çeşitlenme
“Öğrencilerin belli bir aşamadan sonra mesleğe yönelmeleri oldukça önemlidir. Okul türünde değil meslekte çeşitlemelere gidilmeli. Oysa Türkiye’de tersi yapılarak 70 çeşit okul oluşturulmuştur. Geniş tabanlı bir eğitim sistemiyle okul ve endüstri uygulamaları giderek artıyor. Okulların, sanayi, hizmet ve tarım sektörüyle eşgüdümlü çalışması giderek gelişiyor. Eğitim sonrasında verilen yeterlilik belgeleri uluslararası standartlarda olmalıdır.”
Eğitim-Sen İstanbul Şubeleri'nin ortaklaşa hazırladığı raporda, ortaöğretim sistemindeki çarpıklıkların ortadan kaldırılması için, ilgi ve yeteneğe göre program türlerinin uygulamaya konulması, ortaöğretimdeki çeşitliliğin ve eşitsizliğin ortadan kaldırılması, çok amaçlı lise uygulamasına geçilmesi gerektiği açıklandı. Ayrıca, çok amaçlı liselerin, bilimsel yöntemler, araştırmalar yapılarak, öğrencilerin özgücünün ortaya çıkartılmasına dayalı kurumlar haline getirilmesi, yükseköğretime geçişin eşitlenmesi gerektiği belirtildi (Evrensel/ 06.05.1999) www.evrensel.net).
Yine Eğitim Sen’in orta ve uzun vadede önerdiği ortaöğretim modelinde çok amaçlı lise uygulamasının hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanmış ve çok amaçlı lise uygulaması ile ilgili şu öneriler getirilmiştir (bilgi@egitimsen.org.tr) :
1. Çok amaçlı lise, Eğitim Sen'in öngördüğü 9 yıllık temel eğitim üzerine 4 yıllık bir eğitimin öngörüldüğü okul türüdür.
2. Bu modelle, şu andaki okul türleri kaldırılarak çok amaçlı lise bünyesinde birleştirilmiş olacaktır. Ancak, buradaki birleştirme yalnızca örgütsel yapılanmaların birleştirilmesi değil, programların da birbirini destekleyecek bir bütünselliğe kavuşturulmasıdır.
3. Çok amaçlı lise öğrenciler arasında eşitliği zedeleyen ve pek çok meslek lisesi öğrencisine ilerlemede daha az olanaklar tanınmasına neden olan ortaöğretimdeki öğrenci ayrımını ortadan kaldıracaktır.
4. Çok amaçlı lise yaklaşımında, öğrenciler ilgi ve yeteneklerine dayalı olarak akademik ve mesleki programlara aynı okul içinde devam etme olanağına sahip olacaklardır.
5. Çok amaçlı liselerde teknik bilimler, fen bilimleri, sosyal bilimler ve güzel sanatlar bölümü vardır. Her bölüm bünyesinde akademik ve mesleki programlar vardır.
6. Daha üst bir öğrenime devam etmek istemeyen çok amaçlı lise mezunları iş hayatının gerektirdiği temel bilgi ve becerilerle donatılmış olacağından kolayca çalışma yaşamına başlayabileceklerdir.
Akyurt Çok Programlı Lise Müdür Yardımcısı Ragıp Akyar ile Yapılan Görüşme
1998 yılında faaliyete geçen Akyurt Çok Programlı Lise’nin Müdür Yardımcısı Ragıp Akyar ile yaptığım görüşme şu şekildedir.
1. Okulunuzda hangi programlar uygulanmaktadır?
Ragıp Akyar: Okulumuzda Elektrik, Bilgisayar ve Genel Lise programları uygulanmaktadır.
2. Çok Programlı bir lise olarak ne tür sorunlarla karşılaşıyorsunuz?
Ragıp Akyar: Öncelikle yeterli olanaklara sahip değiliz. Örneğin, öğrencilerin uygulamalı olarak ders yapabilecekleri atelyelerimiz yetersiz. Okul Çok Programlı lisenin amaçlarına yönelik inşa edilmemiş. Bunun dışında okulumuzda Bilgisayar programı olmasına rağmen kadrolu Bilgisayar öğretmenimiz yok. Ayrıca okulda görev yapan öğretmenler bu okula uygun şekilde yetiştirilmedikleri için de birtakım sorunlarla karşılaşıyoruz. Son olarak da farklı programlardan öğrenciler arasında da kaynaştırma güçlüğü çekiyoruz.
3. Çok Programlı Lise uygulamasının yararlı olduğunu düşünüyomusunuz?
Ragıp Akyar: Ben yararlı olduğunu düşünmüyorum. Bu tür okulların yerine Meslek Liseleri olsa daha iyi olur.
4. ÖSS sınavında öğrenci başarınız nasıl?
Ragıp Akyar: ÖSS sınavında öğrenci başarımız düşük. Genel Lise programındaki başarı düzeyi diğer programlara göre daha düşük. Çünkü diğer programlarda okuyan öğrencilere bir üst öğrenime devam edebilmeleri için ek puan veriliyor.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Türkiye’nin gündemini uzun yıllardan beri meşgul eden çok amaçlı okul uygulaması, 1989-1990 öğretim yılında çok programlı lise adı altında uygulamaya konulmuştur. Bunun sonucunda beş farklı Genel Müdürlüğe bağlı bir çok çok programlı lise kurulmuştur. Ancak bu çok programlı liselerin durumuna baktığımızda binalarının uygun bir şekilde yapılmadığını, gerekli araç gerecin, atölyelerinin eksik olduğunu söylemek mümkündür. Ayrıca bu liselerde öğrenim gören öğrencilerin bir üst öğrenime devam edebilme düzeyi de oldukça düşüktür. Milli Eğitim Bakanlığının yeğlediği çok programlı liselerin faaliyetlerine son verilip, bunun yerine şura kararlarında belirtilen çok amaçlı okullar kurulmalıdır. Bu okullarda bütün öğrenciler eşit imkanlardan yararlanarak genel bir eğitimin yanında kendi ilgi ve yeteneği doğrultusunda bir mesleğe yönelebilmelidir. Ayrıca bütün öğrencilere bir üst öğrenim kurumuna devam etmeleri için eşit imkanlar sağlanmalıdır.
Sonuç olarak; öğrencilere kendi yetenekleri doğrultusunda eğitim hizmeti vermek böylece eğitimde fırsat ve imkan eşitliğini sağlamak, nitelikli insangücü yetiştirerek ülke ekonomisine katkıda bulunan bireyler yetiştirmek ve ülkemizde faaliyet gösteren liselerin çeşitliliğini önlemek amacıyla çok amaçlı okullar kurulmalıdır.
Çok amaçlı okulların amaçlarına ulaşabilmesi için uygun bir şekilde inşa edilerek gerekli araç gereçler sağlanmalı, atölyeler, çok amaçlı salonlar kurulmalıdır. Ayrıca bu okullarda çalışacak öğretmenlerin seçilerek bu yönde yetiştirilmelerine özen gösterilmelidir.
KAYNAKÇA
-
Akyüz, Yahya. Türk Eğitim Tarihi, Ankara: 2001.
-
bilgi@egitimsen.org.tr
-
Binbaşıoğlu, Cavit. “Türkiye’de Çok Amaçlı Okullar”, Eğitim Bilimleri Birinci Ulusal Kongresi’nde Sunulan Bildiri. Ankara: EBF, 1990.
-
Cumhuriyet Döneminde Eğitim. MEB Bilim ve Kültür Eserleri Dizisi Atatürk Kitapları, Ankara: 1983.
-
http://arsiv.hurriyetim.com.tr
-
http://etogm.meb.gov.tr
-
http://ttogm.meb.gov.tr
-
Kıran, Hüseyin. Çok Amaçlı Okul ve Yönetimi Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara; 1991.
-
Onuncu Milli Eğitim Şurası. Ankara: Milli Eğitim Basımevi, 1981.
-
www.evrensel.net
-
www.tusiad.org.tr
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
EĞİTİM YÖNETİMİ, TEFTİŞİ, EKONOMİSİ VE PLANLAMASI BÖLÜMÜ
TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI
EĞİTİMDE REFORM DERSİ
YÜKSEK LİSANS ÇALIŞMASI
KONU: ÇOK AMAÇLI OKULLAR, ÇOK PROGRAMLI LİSELER
HAZIRLAYAN: UMMAHAN PALA
ÖĞRETİM ÜYESİ: YRD. DOÇ. DR.H. HÜSEYİN AKSOY
ANKARA
MAYIS 2004
Dostları ilə paylaş: |