Türkiye 2009 küresel finansal krizinden hızlı bir şekilde çıkmıştır ve yüksek dış ve iç dengesizlikler pahasına olsa da 2015 yılına kadar yüksek büyüme oranları yakalamıştır. 2010 ile 2015 arasında Türkiye’nin GSYH’sı ortalama yüzde 7,4 hızında büyümüş ve benzer ülkelerdeki büyüme oranlarını gölgede bırakmıştır. Yatırım oranlarını GSYH’nın yüzde 25’i seviyesinin yukarısında tutmak için önemli bir cari açık yaşamıştır. Bu yatırım oranları aradaki farkı kapatmasına yardımcı olmasına rağmen, yatırım harcamalarının yarıdan fazlasının inşaat faaliyetlerine yapıldığı göz önüne alındığında, yatırımların kalitesinin iyileştirilmesi için halen bir alan mevcuttur. İhtiyatlı mali yönetim Türkiye’nin iyi ekonomik performansı için bir köşe taşı olmuştur, ancak uyumlaştırıcı para politikası ucuz dış finansmanın etkilerini büyütmüş, iç ve dış kırılganlıkları ağırlaştırmış, cari açıkların sürmesine ve enflasyon oranının hedefin üzerinde kalmasına yol açmıştır.