Şairin ilk şiiri 1954 yılında "Türk Dili"nde yayımlanmıştır.
İkinci Yeni şiirinin en önemli temsilcisi olarak gösterildiyse de de, kendisi "İkinci Yeni" tanımı yerine "Sivil Şiir"i önerdi ve kullandı.
Günümüz Türk şiirinin "modern ustalarından biri" olarak adlandırılan şair, ilk şiirlerinden itibaren oluşturduğu kendine özgü dille dikkat çeker.
Şiirlerinde, dünyaya karanlık bir bakış açısı; aklın sınırlarını zorlayan ve sürrealizmi çağrıştıran bir kurgu; tarihe, coğrafyaya, sokak yaşantısına, ekonomiye göndermeler; ölüm ve arzu iç içeliğiyle örülmüş bir lirizm vardır.
Şiirde biçim ve anlam kaygısını en aza indirmiştir.
İmgeli görüntülerle yüklü dizelerine kendine özgü sözdizimini yerleştirerek dilin olanaklarını zorlayan özgün bir şairdir.
Okurun, edindiği izlenimlerle çaba harcayarak yorumlayabileceği şiirleri, toplumsal ve bireysel eleştiriyi, gülmeceyi de içerir.
Şiir kitaplarından başka, günceleri, denemeleri de vardır.
Şiirlerinden çok, güncelerini ve denemelerini çağrıştırmakta, poetikası ve politik anlayışı konusunda ipuçları vermektedir, düşünce şiir ve anlatı"' bir yerdedir.
Güncelerinde ve denemelerinde, en başta şiir olmak üzere edebiyat, sanat, politika, tarih alanlarında eserler vermiştir.
Eserleri:
Yort Suval,
Bakışsız Bir Kedi Kara,
Kınar Hanımın Denizleri,
Zambaklı Padişah,
Çok Eski Adıyladır,
Ortodoksluklar,
Devlet ve Tabiat ya da Orta İkiden Ayrılan Çocuklar İçin Şiirler,
Şiire lise yıllarında aruz denemeleriyle başlamış, ilk şiiri "Şarkısı-Beyaz" 1953'te Mülkiye dergisinde yayınlanmıştır.
Çeşitli yayınevlerinde danışmanlık, ansiklopedilerde redaktörlük, çevirmenlik yapmıştır.
Papirüs dergisini üç kez çeşitli aralıklarla çıkarmış; çeşitli yayın organlarında şiir ve yazılarını yayımlamıştır.
İkinci Yeni hareketinin önde gelen şair ve kuramcılarından sayılır.
Geleneğe karşı olmasına rağmen, geleneği şiirinde en güzel kullanan şairlerden birisidir.
İkinci Yeni hareketine katılmakla birlikte, şiirde anlamsızlığı savunan görüşleri benimsememiştir.
Karşı çıktığı geleneğin diri değerlerinden yararlanmıştır.
Karşı çıktığı geleneğin diri değerlerinden yararlanmıştır.
Şiirde erotizmi canlandırırken, toplumsal değerlere uzak düşmemiştir.
Şiirin "anayasaya aykırı" olduğunu, doğanın ahlakı kovduğu yerde ve yasadışı olduğunu savunmuştur. Bu görüş onu şiirde öyküden kaçınmaya, çarpıcı, yoğun imge adacıklarından oluşan bir söz sanatına yöneltmiştir.
Kendine özgü söyleyiş biçimi ve şaşırtıcı buluşlarıyla zengin, birikimi ile duyarlı, çarpıcı, yoğun, diri imgeleriyle İkinci Yeni şiirinin en başarılı örneklerini vermiştir.
O adeta yeni şiirin modern ressamıdır.
İronik bir söyleyişle yaşadığı çağı, canlıları ve çevreyi şiirleştirir.
Toplumsal gerçekliğe açık bir görüşle yaşayan insanı anlatır.
Şiirde önceleri biçime önem verdiğini, sonra insani öze yöneldiğini, şiirinde toplumsallığın öteden beri bulunduğunu söyler.
Şiirde önceleri biçime önem verdiğini, sonra insani öze yöneldiğini, şiirinde toplumsallığın öteden beri bulunduğunu söyler.
Şiirlerinde aşk ve cinsel duyguları değişik bir şekilde dışarı vuran şairin içten ve sağlam bir söyleyişi vardır.
Düzyazılarında sürekli yeni sorular sorar.
Denemelerinde de başka sanatçılar, özellikle şairler üzerinde durmayı yeğlemiştir.
Eserleri
ŞİİRLERİ : Göçebe, Beni Öp Sonra Doğur Beni, Sevda Sözleri, Sıcak Nal, Güz Bitiği
Deneme:
Günübirlik, Şapkam Dolu Çiçekle
Günlük:
Üstü Kalsın-999.Gün
Düzyazı:
Onüç Günün Mektupları, Folklor Şiire Düşman, Uzat Saçlarını Frigya Aydınlık Yazıları / Paçal, Oluşum'da Cemal Süreya, Papirüs'ten Başyazılar, Güvercin Curnatası, Toplu Yazılar
Tevfik Fikret, Mehmet Emin ve Mehmet Akif gibi şairlerin yoluna girmiştir.
Sovyetler Birliği'nde kaldığı ilk yıllarda, bu biçim arayışları doruğuna ulaşmıştır.
Hece ölçüsünün kalıplarını kırarak, Türkçenin zengin ses özelliklerine büyük uyum sağlayan serbest nazma geçmiş; bu değişiklikte Mayakovski'nin ve Gelecekçilik'i savunan öbür genç Sovyet şairlerinin etkileri olmuştur.
"Satır"adlı ilk kitabı yayımlandığında, bu kitaptaki şiirler karşısında, sanat çevreleri önce büyük bir şaşkınlığa düşmüştür.
Sonra çağın ünlü yazarlarından umulmadık övgüler gelmiştir.
Ahmet Haşim, Yakup Kadri gibi sanatçılar bile şairliğini övmüştür.