килен-каян (kilen-kayan) Gelen giden.
килелле (kilelle) Eve doğru. килелле утрё Eve doğru gitti.
килен-/ киллен- (kilen-/ killen-) Tatmin olmak, hayatını yaşamak.
килентер- (kilenter-) Tatmin etmek, hayatını yaşatmak.
киленӳ (kilenü) Tatmin, rahatlık.
килес (kiles) Sonraki, gelecekteki. килес çул Gelecek yıl, gelecek yıla.
килетшён (kiletşén) Gelirken.
килё (kilé) Havan, dibek.
килёнтеш (kilénteş) Gelinler, bir kişinin oğullarının gelinleri.
килёш- (kiléş-) 1. Anlaşmak, karar vermek, barışmak, bir sonuca varmak, pazarlık yapmak. 2. Beğenmek, yakıştırmak, yakışmak, uygun olmak, uymak.
килёшмесёр (kiléşmesér) İnatla, barışmadan, anlaşmadan, hoşuna gitmeden.
килёштер- (kiléşter-) Kabullendirmek, barıştırmak, kabul etmek, kabullenmek.
килёштерӳ (kiléşterü) Kabul etme, uygun görme, anlaşma. килёштерӳ камерисем Kabul odası.
килёшӳ (kiléşü) Mukavele, anlaşma, barış. килёшӳ политики Barış politikası. килёшӳ нaклoнeнийё Teslim ve kabul kipi. килёшӳ союзё Teslim ve kabul kipi. килёшӳ çыхăнăвё Uyum. килёшӳ çукки Uyumsuzluk.
килёшӳллё (kiléşüllé) Uygun, uyuşkan, kabul edilmiş, sulh, barışık, terbiyeli, münasip, elverişli.
килёшӳлёх (kiléşüléh) Uygunluk, elverişlilik, münasiplik.
килёшӳсёр (kiléşüsér) Uygunsuz, anlayışsız, beceriksiz, biçimsiz, terbiyesiz, çirkin.
килёшусёрлен- (kilüşésérlen-) Kabalaşmak, anlayışsızlaşmak, beceriksizleşmek, terbiyesizleşmek, uyumsuzlaşmak.
Dostları ilə paylaş: |