куплак (kuplak) İlkbaharda ayakları ıslatmamak için pabuçlara dikilen tahta kalıp.
купса/ купец (kupsa/ kupets) Tüccar.
кур- (kur-) 1. Görmek, bakmak, gözden geçirmek, seyretmek. курнинчен курманни лaйăxpax Görmektende görmemek daha iyi. усă кур- Kullanmak; faydalanmak, yararlanmak. уса курни Kullanma, yararlanma. тепре куриччен Görüşmek üzere. 2. Hissetmek, maruz kalmak, uğraşmak. кун кур- Gün görmek. хён кур-, асап кур, хуйхă кур-, хур кур-Dert çekmek, kaygılanmak, sıkıntı çekmek, azaplanmak.
кура (kura) Göre, sayesinde, -den dolayı, sebebiyle. ăна кура, çавна кураBu sebeple, bunun için. хăйне кура Kendine göre. хăйне кура мар Kendine göre değil. ыттисене кура Başkalarınca, başkalarına göre. вăл чёнменнине кура Konuşmadığı için, konuşmaması sayesinde, konuşmaması yüzünden. амăшне кура Annesi sayesinde, annesinden dolayı. кура тăркачах Açıkça, açık açık, göz önünde.