лаптаклат- (laptaklat-) Düzeltmek.
лапталла- (laptalla-) Top oynamak.
лапташка (laptaşka) Düz, bodur.
лаптăк (laptwk) 1. Düz. 2. Meydan, alan, yüzölçümü. çёр лаптăкё Yerin yüzölçümü. aкмалли лаптăк Ekilebilir alan, tarım arazisi.
лаптăкăш(ё) (laptwkwş-é) Alan(ı), yüzölçüm(ü).
лапчашка (lapçaşka) Kısa, bodur, güçsüz, zayıf.
лапчăк (lapçwk) Düz, yassı; yayvan; yavan.
лапчăклан- (lapçwklan-) Düzleşmek, yassılaşmak.
лапчăклат- (lapçwklat-) Yassılaştırmak, düzleştirmek.
лапчăн- (lapçwn-) Yassılaşmak, ezilmek, eğilmek, sıkışmak. лапчăнса лар- Çömelmek, çömelerek oturmak. лапчăнса ташла- Eğilerek, çömlerek dans etmek.
лапчăт- (lapçwt-) Ezmek, yassılaştırmak.
лапша I (lapşa) Dar, kısa.
лапша II (lapşa) Gösterişsiz, alımsız, ağır, zayıf.
лaпшaкa (lapşaka) лaпшaкa тум Üzerinde çok geniş çuval gibi duran elbise.
лар- I (lar-) 1. Oturmak, durmak (eşya hakkında), donmak (ırmak, nehir hakkında), yanaşmak (gemi hakkında), yapışmak. Атăл ларнă İdil ırmağı dondu. ларсан-ларсан Otur otur, biraz oturunca. чечеке лар- Tomurcuklanmak, çiçek atmak. лара-тăра пёлмен çын Endişeli, huysuz kişi. апата лар- Yemeğe oturmak, kahvaltıya oturmak. 2. Mâl olmak (bir şeye).
Dostları ilə paylaş: |