лар II (лара, ларья) (lar/ lara/ lar’ya) Ambar, sandık. çăнах ларё Un ambarı, unluk.
ларёк (laryok) Küçük dükkân, kulübe.
лapкa (larka) Yaban ördeği.
ларкăч/ ларкаç (larkwç/ larkaç) Bıçkıcı sehpası, silah çantası.
ларма/ ларма хёр (larma/ larma hér) Misafir akraba kız.
ларт- (lart-) Sıkıştırmak, koymak, oturtmak, yerleştirmek, yatırmak, yapmak, takmak, geçirmek. сăмавар ларт-Semaver koymak. вăта юпа ларт- Yupa koymak. 2. Yapmak (bina). 3. Aldatmak, şişirmek, geçirmek.
лaртлат- (lartlat-) Gaklamak, gak gak etmek.
ларттар- (larttar-) 1. Oturmak, koymak, yerine oturtmak. 2. Yalan söylettirmek.
лару (laru-) Toplantı, oturum. лару-тăру Durum, hal, görüntü. тёнчери лару-тăру Uluslar arası durum. лару-тăрусăр çын Telaşlı, huzursuz, endişeli kişi.
ларчăк (larçwk) Bıçkıcı sehpası, silah çantası.
Dostları ilə paylaş: |