пёркен-/ пӳркен- (pérken-/ pürken-) Üstüne örtmek, kaplanmak, örtünmek, sarınmak, bürünmek.
пёркенчёк/ пӳркенчёк (pérkençék/ pürkençék) 1. Yatak örtüsü. 2. Duvak.
пёркун (pérkun) Yakında, geçenlerde, yakın geçmişte. пёркунах Çoktan beri. пёркунтарах Daha önceden.
пёркунхи (pérkunhi) Eski, olmuş, gerçekleşmiş.
пёрле (pérle) Birlikte, elbirliğiyle, ortaklaşa, beraber. манпа пёрле Benimle birlikte.
пёрлелёх падежё (pérleléh padejé) Vasıta hali.
пёрлелёх хисеп (pérleléh hisep) Teklik, tekil.
пёрлехи (pérlehi) Genel, ortak, toplam.
пёрлеш- (pérleş-) Birleşmek, birbirine yakınlaşmak, yaklaşmak.
пёрлештер- (pérleşter-) Birleştirmek, yakınlaştırmak, yaklaştırmak.
пёрлештернё (pérleşterné) Birleşik, birleşmiş. пёрлештернё хуçалăх Kollektif işletme.
пёрлешӳ (pérleşü) Birleştirme, birleşme, birlik, bütünlük, bileşik (kimya).
пёрлешӳллё (pérleşüllé) Birleşik, kollektif, birleşmiş.
Dostları ilə paylaş: |