самайччен (samayççen) Uzun zaman, uzun süre.
самана (samana) Zaman, vakit, sıra, süre, mevsim, çağ, devir.
самант (samant) An, nokta.
самантлăх (samantlwh) Geçici, geçici olarak, zaman zaman.
самарин пырçи (samarin pırşśi) Burçak.
самăй (samay) Aynı, tam, başlı başına, en (sıfat). самăй лайăххи En iyisi, en güzeli, en uygunu.
самăр (samwr) Yağlı, şişman, semiz, koyu, kalın.
самăркка (samwrkka) Dolu, tam, eksiksiz, tombul, toplu, dolgun.
самăрлан-/ самăрал- (samwrlan-/ samwrral-) Şişmanlamak, dolgunlaşmak, yağlanmak, dolmak.
самăрлат-/ самăрт- (samwrlat-/ samwrt-) Semirtmek, beslemek, şişmanlatmak.
самокритика (samokritika) Öz eleştiri.
самоопределени (samoopredeleni) Kendi kaderini kendi tayin etme.
сан (san) 1. Yağ, yarı donmuş sonbahar buzu. 2. Tepeli kar.
Dostları ilə paylaş: |