сём III (sém) Bilinç.
сёметле- (sémetle-) Anlamak, kavramak, düşünmek, sanmak, varsaymak.
сёмлен- (sémlen-) Duymak, hissetmek, sezinlemek, anlamak, kavramak.
сёмлёх (sémléh) 1. Sessizlik, karanlık, cehalet, bilgisizlik. 2. Bilinç.
сёмсёр (sémsér) Anlayışsız, budala, aptal.
сёмсёрлен- (sémsérlen-) Anlayışsızlaşmak, aptallaşmak.
сён- (sén-) Önermek, teklif etmek, sunmak, ikram etmek, istemek. сёнсе ёçтер ikram etmek, ziyafet çekmek, eğlendirmek.
сёнк- (sénk-) Razı etmek, ikna etmek, kabul ettirmek. сёнксе лар- Gagalamak, uyuklamak, pineklemek. сёнке, сёнксе лар- сёнк пул- Esnemek, uyuklamak.
сёнкёлтет- (sémkéltet-) Zorla yürümek, güçlükle yürümek.
Dostları ilə paylaş: |