сирпёнчёк (sirpénçék) Serpinti.
сирпёт- (sirpét) Saçmak, sıçratmak, sıçramak, fışkırmak, serpmek, dökmek. сирпётсе антар- Devirmek, yıkmak, indirmek.
сис- (sis-) Duymak, hissetmek, sezinlemek, anlamak, fark etmek, anlamak, kavramak, düşünmek. сисмен хутран Görünmeden, belli etmeden, çaktırmadan.
сисём (sisém) Sezgi, duyu, duygu, bilinç. сисём органёсем Duyu organları.
сисёмлё (sisémlé) Duyarlı, yakınlık gösteren, hissedilir.
cисёмлёх (sisémléh) Duyarlılık, hassasiyet, incelik, yakınlık, iyi kalplilik.
сисён- (sisén-) Algılanabilir olmak, anlaşılabilir olmak, hissedilir olmak.
сисёнкёсёр/ сискёнчёксёр (sisénkésér/ siskénçéksér) Görünmeden, belli etmeden, çaktırmadan, gizlice.
система (sistema) Sistem.
системаллă (sistemallw) Sistemli.
систер- (sister-) Sezdirmek, hissettirmek, duyurmak, bildirmek, haber vermek, ima etmek. аякран систер, сăмах майёпе систер- İma etmek.
Dostları ilə paylaş: |