вар пир (var pir) İyi liften hazırlanmış keten bezi.
вара (vara) 1. Sonra, sonradan. 2. İse, ki, ya, aynı, ne var ki, ancak, fakat, gene de. ёçе варана ан хăвар İşini sonraya bırakma. .
варак (varak) Küçük çukur, yatak. шыв варакё Su yatağı.
варала-/ варла- (varala-/varla-) Kirletmek, bulaştırmak, lekelemek, berbat etmek.
варалан-/ варлан- (varalan-/varlan-) Kirlenmek, bulaşmak, berbat olmak.
варалантар- (varalantar-) Kirletmeye, bulaşmaya, lekelendirmeye, berbat etmeye olanak sağlamak, imkân vermek.
вараланчăк (varalançwk) Pis, kirli, pasaklı.
варалаттар- (varalattar-) Kirlettirmek, lekelettirmek, berbat ettirmek, bulaştırtmak.
варанкка (varankka) Huni.
варарах/ варарахпа (vararah/vararahpa) Biraz sonra.
варӑн- (varwn-)Boğulmak, gömülmek. юр айне варӑн- Kar altına gömülmek.
Dostları ilə paylaş: |