тёллесе (téllese) İma ederek, imayla.
тёллев (téllev) Hedef, maksat, amaç. задани тёллевё Görevin amacı. тёллев обстоятельстви İstek belirteci.
тёллевсёр (téllevsér) Amaçsız, gayesiz, hedefsiz.
тёллен- (téllen-) Rüya görmek.
тёллеттер- (télletter-) Nişan aldırmak, nasıl nişan alınması gerektiğini göstermek.
тёллё (téllé) 1. Yerli, belli bir yeri olan. 2. Yerinde, işe yarar, makul.
тёллён (télén) хăй тёллён Kendi kendine, tek başına, ayrı.
тёллён-паллăн (télén-pallwn) Yer yer.
тёллён-тёллён (télén-télén) Yer yer, zaman zaman.
тёлли-паллисёр (télli-pallisér) Gayesiz, amaçsız, boş yere.
тёлме-тёл (télme-tél) Karşı karşıya.
тёлпулу (télpulu) Görüşme, karşılaşma, randevu, buluşma.
тёлсёр (télsér) Anlamsız, boş, anlaşılmaz, amaçsız, maksatsız, sistemsiz, belirsiz.
тёлте (télte) Karşı, yan, yer, parça, hedef, amaç, hal, durum, olay.
тём I (tém) Çalı, çalılık, hendek. тём йывăç Çalı, fundalık. шёшкё тёмё Fındık ağacı. кăткă тёмё Karınca yuvası.
тём II (tém) Pek, gayet, oldukça, çok, tümüyle, büsbütün. тём хура Kapkara. тём тёттём Kapkaranlık. тём карăк Kara çalıhorozu.
тёме (téme) Küçük tepe, tümsek, yumru, hendek, kurgan.
тёмелен- (témelen-) Tümsekleşmek, tepeleşmek, yumrulaşmak, şişmek.
тёмеске (témeske) Küçük tepe, tepecik, tümsek, yumru.
тёмескеллё (témeskellé) Tepelik, tümsekli, yükseltili. тёмескелле вырăн Tepelik yer.
тёмсёл- (témsél-) Çok istemek, niyetinde olmak, hevesi olmak, peşinde olmak, gözü olmak, çok özlemek, yanıp kavrulmak.
тён (tén) Din, inanç. тён йăлисем Kült, dini törenler.
тён- (tén-) Üşümek, donmak, katılaşmak, pıhtılaşmak.
Dostları ilə paylaş: |