туйăм (tuywm) Tahmin, seziş, hissetme.
туйăн- (tuywn-) Görünmek, gözükmek, sanmak, benzemek.
туйла (tuyla) Düğün, bayram.
туйра (tuyra) Genç meşe.
туйралăх (tuyralwh) Genç meşe ormanı.
тукас (tukas) Köyün yukarı tarafı.
тукатмăш (tukatmwş) Büyücü, sihirbaz, falcı.
тукмак I (tukmak) Ağaç tokmak.
тукмак II (tukmak) Kurt.
тукмaк III (tukmak) But. чăx тукмaкё Tavuk butu.
тукшан (tukşan) Çomak, değnek, sopa.
тукун/ тукăн (tukun/ tukwn) Jant, kasnak.
тул (tul) Dış, dıştaki, harici, görünüş. тула тух- Avluya çıkmak. тул çуталать Gün ağarıyor. çутăласпа Sabah erkenden. тул шуçăмё Şafak, sabahın ilk ışıkları. тултан, тул енчен Dışarıda, dışarıdan.
тул- (tul-) Dolmak, dökülmek, taşmak, икё çул тулчё İki yıl doldu. чёре тул Öfkelenmek, kızmak. кăмăл тул- Rahatlamak, halinden memnun olmak.
тула-/ тулла-/ тăвлa- (tula-/ tulla-/ twvla-) Isırmak, dişlemek, dalamak, parçalamak, koparmak, örselemek.
тулай (tulay) Gurbet.
тулат-/ тулаттар- (tulat-/ tulattar-) Dişletmek, ısırtmek, kopartmak, parçalatmak, eziyet çektirmek.
тулаш- (tulaş-) 1. Dalaşmak, ısırgan olmak, kudurmak. 2. Ulumak, uğuldamak.
тулаш/ тулашё (tulaş/ tulwşé) Dış, dıştan, dışarıda olan, dış görünüş.
тулашёнче (tulaşénçe) Dışında, dışarıda, dışarıdan. хула тулашёнче Şehir dışında. ял тулашёнче Köy dışında.
Dostları ilə paylaş: |