хёлё-çăвёпе/ хёлен-çăвён (hélé/ şśwvépe/ hélen- şśwvén) Yaz kış.
хёлёх (héléh) 1. At kılı. хёлёх ала At kılından veya ince telden yapılmış elek. 2. Tel.
хёлле (hélle) Kış, kışın. тăр хёлле Kış ortası.
хёллехи (héllehi) Kışın, kışa ait. хёллехи çанталăк Kış havası.
хёллеччен (hélleççen) Kışa kadar.
хёлхем/ хём/ вут-хём (hélhem/ hém/ vut-hém) Kıvılcım, parıltı, parlaklık.
хёмлен- (hémlen-) 1. Işıldamak, parıldamak, alev almak. 2. Tadını çıkarmak.
хёмхӳре (hémhüre) Kızıl kuyruk.
хён (hén) 1. Acı, ıstırab, hastalık, illet. хён курса пурăн- Esarette yaşamak, kötü şartlarda yaşamak. 2. Güç, zor, zahmetli, külfetli. хён пурнăç Zor hayat. хён асап Ağır hastalık.
хёне- (héne-) Vurmak, dövmek, dayak atmak, kırbaçlamak.
хёнлёх (hénléh) Güçlük, zorluk, engel, ağırşlık.
хён-хур (hén-hur) Baskı, ezme, sıkıntı, zorlama хён-хур айёнче Baskı altında.
хён-хурлă (hén-hurlw) Sıkıntılı, bunaltıcı, iç karartıcı.
хёпёрте- (hépérte-) Sevinmek, neşelenmek, mutlu etmek.
хёпёртеттер- (hépértetter-) Sevindirmek, mutlu etmek, neşelendirmek.
Dostları ilə paylaş: |