шак III (şak) Çakıl taşı.
шак курăк (şak korwk) Papatya.
шaкaл (şakal) Çakal.
шакла- (şakla-) Taşla oynamak.
шакăлтат- (şakwltat-) Takırdatmak, tıklamak, gürültü yapmak, uğuldatmak, konuşmak, sohpet etmek.
шакăлча (şakwlça) Çıta, merdiven parmaklığı.
шакăр/ шак (şakwr/ şak) Sırf, ancak, son derece, büsbütün, tümden, hepten, temelli. кунта шакăр чул Burada tamemen taş yol.
шакăртат- (şakwrtat-) Vurmak, çalmak, takırdamak, şakırdatmak, tıklamak.
шакăрчăк (şakwrçwk) Hasır örmede kullanılan değnek.
шаквар (şakmar) İmalı konuşmak.
шаквăрт-/ шаквăртса ыйт- (şakvwrt-/ şakvwrtsa ıyt-) Zorla söyletmek, gereksiz yere uzatmak.
шакка- (şakka-) Vurmak, çalmak, takırdamak, takırdatmak, tiktak yapmak. (Saat hakkında). шакка кайăкё, шаккак Ağaçkakan.
Dostları ilə paylaş: |