шакла (şakla-) Taş oyunu.
шаклат-/ шаклаттар- (şaklat-/ şaklattar-) Vurmak, çalmak, takırdamak, takırdatmak, kapısını vurmak.
шал I (şal) Ayakkabıyı süslemede kullanılan yeşil deri.
шал II (şal) İç, içeri. шала, шалалла İçe doğru, içeriye. шалта İçeride, içinde. шалтан, шал енчен İçten, içeriden.
шaлaнкă (şalankw) Şahin.
шаларах (şalarah) Daha iç.
шалавар (şalavar) Şalvar.
шалак (şalak) Boşboğaz, geveze.
шаланкă (şalankw) Bir tür şahin.
шалка/ шалкам (şalka/ şalkam) İri taneli, iriyarı, önemli.
шалкăм I (şalkwm) Felç. паралич, ăна шалкăм
çапнă Ona inme indi.
шалкăм II (şalkwm) Aralıksız, tüm, iri, iri taneli, iriyarı. шалкăм вăрман Sık orman. шалкăм пурнăç Endişeli hayat, sıkıntılı hayat, kaygılı hayat. шалкăм çумăр Çok sulu yağmur.
шалпар (şalpar) Bol, özgür, hür, serbest, geniş.
шалпарлан- (şalparlan-) Bollaşmak, serbestleşmek, özgürleşmek.
шалпарлат- (şalparlat-) Genişletmek, bollaştırmak, serbestleştirmek.
шалт (şalt) Pek, gayet, oldukça, çok. шалт тёлёнсе кайрёç Çok şaşırdılar.
шалтăркка- (şaltwrkka) 1. Çırpmak, alkışlamak, dostça vurmak. 2. Konuşkan, geveze, çenesi düşük.
шалтăртат- (şaltwrtat-) Vurmak, çalmak, takırdamak, takırdatmak.
шалтăрти (şaltwrti) Tıkırdayan. шалтăрти урапасем Tıkırdayan tekerlekler.
шалти (şalti) İç, dâhili. шалти рынок İç pazar.
шалтлаттар- (şaltlattar-) Vurmak, çalmak, takırdamak, takırdatmak.
Dostları ilə paylaş: |