вёçме-вёçён (véşśme-véşśen) Ucu ucuna.
вёçнелле (véşśnelle) Sona doğru, sonuna doğru.
вёçренвёçе (véşśrenvéşśe) Bir baştan bir başa.
вёçсёр-хёрсёр (véşśsér-xérsér) Sonsuz, bitmez tükenmez, sınırsız.
вёççён (véşśşśén) Sadece, sırf, ancak; son derece.
вёçтер- (véşśter-) Uçurtmak, hareket ettirmek, acele ettirmek, kudurtmak, azdırmak.
вёçӳçё (véşśüşśé) Havacı, pilot.
вёт- (vét-) 1. Ütülemek, yakmak, alazlamak, ütmek. 2. Sökmek; kırbaçlamak. 3. Ki, ya; ne de olsa; bilirsin; öyle değil mi?
вётел (vétel) Su çulluğu, batak çulluğu.
вётел- (vétel-) Ufalmak, küçülmek.
вётеле- (vétele-) 1. Ütülemek; yakmak; alazlamak, dağlamak. 2. Kırbaçlamak.
вётелен- (vételen-) 1. Ütülenmek, yanmak, alazlanmak, yakılmak. 2. Merak etmek, telaşlanmak, acele etmek.
Dostları ilə paylaş: |