шыра- (şıra-) Aramak, takip etmek.
шырав/ шырани (şırav/ şırani) Arama, araştırma.
шыравçă (şıravşśw) Arayıcı, izleyici, takip edici.
шыраканни (şırakanni) Arayan, davacı.
шыран- (şıran-) Merak etmek, telaşlanmak, zahmet etmek.
шыраттар- (şırattar-) Arattırmak, izlettirmek, takip ettirmek.
шыркалчă (şırkalçw) Çamur ördeği.
шырлан/ шыран/ шырланкă (şırlan/ şıran/ şırlankw) Dik kıyı, uçurum, yar, çukur.
шырланкă (şırlankw) Dik.
шырлак I (şırlak) Avlu ortasında düğün misafirlerine ikram için hazırlanmış özel yer.
шырлaк II (şırlak) Boşluk, aralık, yarık.
шырлах (şırlah) Dert, bela, kaza, felaket, zarar.
шыс(ă) курăк(ё) (şır-w kurwk-é) Sarısabır.
шыç- (şı şś-) Şişmek, kabarmak.
шыçă (şı şśw) Şiş, kabarık, ur, tümör. пыр шыççи Guatır.
Dostları ilə paylaş: |