еврейле (Yevreyle) İbranice, İbrani dili.
евчё (yevçé) Çöpçatan, hizmet veren, tedarik eden.
единоличник (yedinopoliçnik) Münferit köylü.
eй- (yen-) Sırıtmak, dişlerini göstermek.
ейёл- I. (yenél-) Yayılmak, şişmanlamak, dökülmek; taşmak; dökülmek.
ейёл- II (yenél-) Şaka yapmak, şakalaşmak; alay etmek.
ейёр-/ ейле- (yeyér-/ yeyle-) Azat etmek, serbest bırakmak, salıvermek; feshetmek; gevşetmek, çözmek, sökmek.
ейкелен- (yeykelen-Kendini salıvermek, sırıtmak, cilve yapmak, cilvelenmek.
ейме (yeyme) Yaygı, masa örtüsü.
ейӳ (yeyü) 1. Taşkın, taşma, su baskını. шыв ейёве кайнă Su taştı. 2. Küçük, ufak, ince, sığ.
ейӳлен- (yeyülen-) Dökülmek, taşmak.
екерлё (yekerlé) İyi, sağlam, çetin; şiddetli; sert, güçlü, kuvvetli.
екёрт- (yekért) Dökmek, akıtmak, boşaltmak.
екки (yekki) Huy, mizaç, ruh hali, keyif, tavır. унăн екки çавнашкал Onun mizacı böyle.
Dostları ilə paylaş: |