Ё ё
ёкёр- (ékér-) Anırmak, böğürmek, ağlamak.
ёклет- (éklet-) Hıçkırmak.
ёлёк (éllék) Önce, daha erken; önceden, eskiden.
ёлёк-авал (élék-aval) Eskiden, eski zamanlarda, geçmişte.
ёлёклентер- (éléklenter-) Mideyi bulandırmak.
ёлёкрен/ ёлёкренпех (élékren/ élékrenpeh) Eskiden beri, çoktan beri.
ёлёкрех (élékreh) Önce, eski. вунă çул ёлёкрех On yıl önce. ёлёкрехех Daha eski, daha önce.
ёлёкхи (élékhi) Eski, geçmiş, yıllanmış. ёлёкхи çынсем Eski insanlar.
ёлкер (élker) Oriyon.
ёлкё/ ёлке (élké/élke) Model, örnek, tip, şekil, forma.
ёлкёр- (élkér-) Yetişmek, başarmak, basarı göstermek, ulaşmak.
ёлкёрт- (élkért-) Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak, ulaştırmak.
ёлккен/ ёлккем (élkken/élkkem) Görkemli, debdebeli; mükemmel, şahane, enfes.
ёлккёнлен- (élkkénlen-) Görkemlileşmek, mükemmelleşmek, şahaneleşmek.
Dostları ilə paylaş: |