пăрахут (pwrahut) Vapur, gemi.
Пăрачкав (Pwraçkav) Poreçki. Пăрачкав районё Poreçki ilçesi.
пăрăм (pwrwm) Sarmal, helezonik.
пăрăн- (pwrwn-) Dönmek, çevrilmek, çekilmek, kaçınmak. пăрăнса çӳре- Kaçınmak, sakınmak.
пăрăнăç (pwrwnwşś) Dönme, dönüş; döndürme, çevirme; dönemeç, eğri, çarpık; bükük.
пăрăнăçлан- (pwrwnwşślan-) Eğilmek, çarpıklaşmak, kıvrımlaşmak, kıvrılmak.
пăрăнăçтар- (pwrwnwşśtar-) Döndürmek, eğdirmek, büktürmek, kıvırtmak.
пăрăнни (pwrwnni) Kaçma; kaçınma; sapma.
пăрăнтăк (pwrwntwk) Sincap.
пăрăну (pwrwnu) Dönme, dönüş; döndürme, çevirme; dönemeç.
пăрăнчăк (pwrwnçwk) Kıvrım, kavis, dolambaç, dönme, dönüş.
пăрăс (pwrws) Kalas, raf.
пăрăç (pwrwşś) Biber. сарă пăрăç Hardal.
пăрăçла- (pwrwşśla-) Biberlemek, biber serpmek.
пăрăх (pwrwh) Boru, baca, trompet.
пăри (pwri) Karabuğday. пăри кёрпи Karabuğday bulguru. пăри çăнăхе Karabuğday unu.
пăркалан- (pwrkalan-) 1. Dönmek, çevrilmek; alabora olmak, devrilmek, kımıldamak, sallanmak. 2. Gösteriş yapmak, cilvelenmek, cilve yapmak.
пăркаланчăк (pwrkalançwk) Eğri, çarpık.
пăркăчла- (pwrkwçla) 1. Bükmek, kırıştırmak, bükmek, kıvırmak. 2. Baskı yapmak.
пăркăчлан- (pwrkwçlan-) Birbirine sarmak, bükülmek, kırışmak, kıvrılmak.
пăркут (pwrkut) Dağdan kaymak için kullanılan kızak.
пăрлак (pwrlak) Gizli buz, gizli buzlanma. пăрлак çул Kaygan yol, buzlu yol.
Dostları ilə paylaş: |