пёве- I пёвеле- (péve-/ pévele-) Baraj kurmak, bent kurmak.
пёве- II пёвет- (péve-/ pévet-) Boyamak, güzelleştirmek.
пёвевçё (péve şśé) Boyacı.
пёвен- I (péven-) Taşmak, dolmak, dolup taşmak.
пёвен- II (péven-) Boyanmak, kirlenmek, bulaşmak.
пёвенё 1. (pévené) Tıkanmış, boğumlanmış. 2. Boyanmış, bulaşık, kirlenmiş.
пёвер (péver) Karaciğer.
пёк- (pék-) Bükmek, eğmek.
пёке шăхранё (péke şwhrané) Çamur kuşu.
пёкё (péké) Yay, kavis. пёкё ав- Yay bükmek.
пёкёлтет- (pékéltet-) 1. Çene çalmak, gevezelik etmek. 2. Sallamak. 3. Pohpohlamak.
пёкён (pékén-) Eğilmek, bükülmek.
пёкёрёл- (pékérel-) Eğilmek, bükülmek, öne doğru eğilmek, kamburlaşmak.
пёкёрёлчёк (pékérélçék) Kamburu olan, kambur.
Dostları ilə paylaş: |