пётнёк (pétnék) Nane.
пётпёлтёк (pétpélték) Bıldırcın sesi.
пёт-пётём (pét-pétém) Büsbütün, tümden, hepten, temelli, tümüyle, baştan sona.
пётре (pétre) (Un koymak için) Eski deri torba, çuval.
пётӳ (pétü) Tılsım, muska, nazarlık.
пёчёк/ пёчёккё (péçék/ péçékké) 1. Küçük, az, ufak, hafif. 2. Kısa boylu, bodur. 3. Önemsiz.
пёчёккён (péçékkén) Ağır ağır, yavaş yavaş, yavaşça, gizlice, azar azar, parça parça.
пёчёкле/ пёчёклех (péçékle/ péçékleh) Erken yaşta, küçük yaşta, genç.
пёчёклен-/ пёчёкçёлен- (péçékklen-/ péçékélen-) Eksilmek, azalmak; düşmek, kısılmak, indirgenmek.
пёчёклет-/ пёчёккелет- (péçéklet-/ péçékkelet-) Eksiltmek, azaltmak; kısmak, indirmek, indirgemek.
пёчёклетӳ (péçékletü) , eksiltme, azaltma. пёчёклетӳ форми Küçültme biçimi. пёчёклетӳ суффиксё Küçültme eki.
пёчёкрен(ех) (péçékren-eh) Çocukluktan, çocukluktan beri.
Dostları ilə paylaş: |