пурăнтар- (purwntar-) Yaşatmak, barındırmak.
пурăш (purwş) Porsuk.
пурё (puré) Hep, hepsi, herşey, tamamı. мен пурё Tamamı, hepsi, bütünü. пурё-пёр Ne olursa olsun, herşeye rağmen.
пуринчен (purinçen) Her şeyden, hepsinden, tamamından. пуринчен лайăх Hepsinden iyi. пуринчен ытла Esasen, başlıca, temel olarak. пуринчен малтан Her şeyden önce.
пурлак (purlak) Yedekçi, halatla gemi çeken.
пурлă I (purlw) Gri.
пурлă II (purlw) пурлă форма Olumlu şekil, olumlu hal.
пурлă-çуклă (purlw- şśuklw) Var yok, dar, kıt. пурлă-çуклă пурăн- Kötü yaşamak, fakir yaşamak.
пурлăх (purlwh) Varlık, var oluş, yaşama, servet, mal, zenginlik.
пурлăхлă (purlwhlw) Varlıklı, hali vakti yerinde, zengin.
пурнăç (purnwşś) Hayat, ömür. пурнăç тёвви Embriyo, tomurcuk. пурнăç утаме, пурнăç пусăмё Hayatî adım, hayat adımı. пурнăçа кёрт- Hayata sokmak, hayata geçirmek, gerçekleştirmek. пурнăçа кёртни Gerçekleştirmek, hayata geçirme.
пурнăçла- (purnwşśla-) Gerçek-leştirmek, uygulamak, hayata geçirmek.
пурнăçлан- (purnwşślan-) Gerçek-leşmek, yerine gelmek, uygulamaya koyulmak, hayata geçirilmek.
Dostları ilə paylaş: |