сăсан (swsan) Kayın tavuğu.
сăсар/ сăсăр (swsar/ swswr) Sansar. хура сăсар Samur.
сăсă (swsw) 1. Kemik iliği. 2. Odunun gevşek bölümü.
сăсăл I (swswl) Kepek. (buğday)
сăсăл II (swswl) Kemik iliği.
сăсăллă (swswllw) İlikli.
сăсăрлантар- (swswrlantar-) Azarlamak, paylamak, küfretmek, sövmek.
сăскă (swskw) Trol ağı.
сăсла-(swsla-) Sızlamak, sızlanmak (Kemikler hakkında).
сăтăр- (swtwr-) 1. Ovmak, ovalamak, keselemek. 2. Kurulamak, silmek, tozunu almak.
сăтăр (swtwr) Zarar, kötülük, güceniklik, kırgınlık, dargınlık. сăтар ту- Zarar vermek, üzmek, kırmak, soymak, yağmalamak, talan etmek. сăтăр туни Baltalama, sabotaj.
сăтăрăм/ сăтăрккă (swtwrwm/ swtwrkka) 1. Süre, vakit, zaman, 2. Değiştirme, değişme, değişiklik, vardiya, kabul, alma, ağırlama, karşılama. 3. Defa, sefer, kere. кану çуртёнче икё сăтăрăм (сăтăрккă) пурăнтăм Dinlenme tesisinde iki defa dinlendim.
сăтăрăн- (swtwrwn) Ovalanmak, sürtünmek, sürtüşmek.
Dostları ilə paylaş: |