сулхăнлат- (sulhwnlat-) Serinletmek.
сульха (sul’ha) Kara tavuk, ardıç kuşu.
сулчă (sulçw) Zayıf sarılmış. (Bağ, kordon hakkında)
сум (sum) Ruble, akçe. икё сум İki ruble.
сума су- (suma su-) Saymak, saygılı olmak, saygısı olmak.
сумлă (sumlw) Saygıdeğer, sayın, itibarlı.
сумма (summa) Toplam, tutar, değer, kıymet.
сун- (sun-) İstemek, arzu etmek, arzulamak, dilemek, düşünmek, aklından geçirmek. ырă сун- Hayır dilemek. усал сун- Kötülük dilemek.
сунар (sunar) Av. сунара кай- Ava çıkmak, ava gitmek.
сунарçă (sunar şśw) Avcı.
сунас (sunas) Nezle.
сунасла- (sunasla-) Hapşırmak, öksürmek.
сунтал (suntal) Örs.
сунтăх/ сунтăк (suntwh/ suntwk) Kutu, çekmece, sandık.
сунчăка (sunçwka) Zıpkın.
суп- (sup-) Canı çıkmak, çok çekmek, halsiz düşmek.
супăнь/ супăн (supwn’/ supwn) Sabun. супăнь куракё Sabun otu, çayır karanfili.
Dostları ilə paylaş: |