тасат- (tasat-) Temizlemek.
тасату (tasatu) Temizleme, temizlik.
тастар- (tastar-) Eski baş sargısı.
таçта (taşśta) Bilinmeyen bir yerde, kimbilir nerede, herhangi bir yerde. таçта та Her yerde. таçта пурăнать Nerede yaşar/yaşıyor. таçта кайна Bir yere gitti. таçта та пултăм Her yerde bulundum.
таçтан (taşśtan) Herhangi bir yerden.
таçти (taşśti) Herhangi bir yerdeki, herhangi bir yerde olan.
тат- (tat-) 1. Kopartmak, kesmek, yırtmak, alıkoymak, ayırmak, toplamak (çilek, fındık vb). 2. Kesmek, doğramak, kıymak, biçmek. 3. Yarmak, yırtmak, delmek. сăмах тат- Söz kesmek, sözleşmek.
тaтa (tata) Bir de, bundan başka, aynı şekilde.
татăк I (tatwk) Parça, bölüm, kısım, kırpıntı, pasaj. пёр татăк çăкăр (сахăр)Bir parça ekmek. хут татăкё Kağıt parçası.
татăк II (tatwk) Ek. çуклăх татăкё Olumsuzluk eki. хирёçлев татăкё Olumsuzluk eki.
татак-кёсёк (tatwk-késék) Yonga, çentik, parça, kırıntı, döküntü.
Dostları ilə paylaş: |