тăр (twr) İhtimal, olabilir. .
тăрак (twrak) Titiz, zor beğenir, aldatıcı.
тăра-киле (twra-kile) Zamanla.
тăран- (twran-) Doymak, -den memnun olmak, tatmin olmak. укçаран тăранмасть Paraya aç. тăранса пурăн- Beslenmek, karın doyurmak.
тăраниччен (twranççen) Doyuncaya kadar.
тăранккай (twrankkay) Ayaklık.
тăранмалăх (twranmalwh) Doymak için yeterli.
тăранманлăх (twranmanlwh) Doymazlık, açgözlülük, tamahkârlık.
тăрант- (twrant-) 1. Doyurmak, beslemek, yedirmek. 2. Bıkmak, usanmak.
тăрат- (twrat-) 1. Dikmek, oturtmak, koymak, bırakmak, yerleştirmek. 2. Ulaştırmak, teslim etmek. 3. Kalkındırmak, harekete geçirmek.
тăрă I (twrw) 1. Taze, diri, körpe, temiz, saf, boş. тăп-тăрă Çok sessiz, çok sakin, çok durgun. тăра çамарта Embriyosuz yumurta. 2. İçki kullanmaz, ayık, gerçekçi.
тăрă II (twrw) Tepe, baş, doruk, zirve. йывăç тăрри Ağaç tepesi. чăн тăрринче En tepede. тăрринчен Tepeden, zirveden.
тăрăл- (twrwl-) Çökmek, dibe çökmek, tortu oluşmak.
Dostları ilə paylaş: |