тытамак/ тытанамак (tıtamak/ tıtanamak) Sinir hastalığı, epilepsi, sara.
тытамаклă (tıtamaklw) Sara hastası, epilepsi hastası.
тытăм I (tıtwm) Yapı, bina, kuruluş, bünye.
тытăм II (tıtwm) Çevre, elle kucaklanabilen şey.
тытăн- (tıtwn-) 1. Tutunmak, tutmak, dayanmak, durmak, davranmak, kabul edilmek, duraklamak, kalmak, gecikmek. 2. Yakalanmak, yakayı ele vermek, tutulmak, ele geçmek.
тытăнкă (tıtwnkw) Kekemelik.
тытăнкăллă (tıtwnkwllw) Kekeme.
тытăнчăк (tıtwnçwk) Kekeme.
тытăç-/ тытăш (tıtışś-/ tıtwş-) 1. Bağlanmak, kenetlenmek, kapışmak, takışmak. 2. Yapışmak, sarılmak, kapışmak.
тыткă (tıtkw) Kenet, sap, kabza, kol.
тыткăн (tıtkwn) Tutsaklık, esaret. тыткăна ил- Esir almak.
тытма (tıtma) Kapı önündeki merdiven parmaklığı.
тыттар- (tıttar-) 1. Esir ettirmek, tutturmak, yakalatmak. 2. Ele vermek. 3. Saçma sapan konuşmak, yalan söylemek, aldatmak. 4. Dikişe vermek.
Dostları ilə paylaş: |