урлă-пирлё/ урлă-марлă/ урлă-карлă (urlw-pirlé/ urlw-marlw/ urlw-karlw) Enine boyuna, karış karış.
урлăсерен (urlwseren) ик кун урлăсерен, виç кун урлăсерен Her iki günden sonra, her üç günden sonra.
урлăш(ё) (urlwş-é) Çap, bir şeyin genişliği. Урлăш-тăрăш пёр Eni boyu bir.
урлу/ çăпата урлăвё (urlu/ şśwpata urlwvé) Kadın kıyafetinin göğüs kısmındaki kumaştan yapılmış süslü, işlemeli parça.
урмăш- (urmwş-) 1. Kavga çıkarmak, dalaşmak, kudurmak, ağız kavgası yapmak, bağırıp çağırmak. 2. Kuduz, çılgınca, müthiş. урмăш çын Sözleşmelere uymayan kişi.
урнă (urnw) Kuduz, çılgınca, müthiş.
урпа (urpa) Arpa, arpacık.
урок (urok) Ders.
урçа (urşśa) Dul.
урт- (urt-) Almak, atmak.
урт йывăççи (urt yıvwşśşśi) Ardıç.
урта (urta) Küstah, kaba saba.
уртăн- (urtwn-) Asılmak, asılı olmak, sarkmak, sarkık olmak, takılmak.
Dostları ilə paylaş: |