вёренле- (vérenle-) Atı kazığa bağlamak.
вёренӳ
səhifə 65/786 tarix 05.01.2022 ölçüsü 5,63 Mb. #74049
вёренле- (vérenle-) Atı kazığa bağlamak.
вёренӳ (vérenü) Okuma, öğrenme, tahsil görme, eğitim. 2. Ders, okul. вёренӳ çулё Ders yılı.
вёрент- (vérent-) Okutmak, öğretmek; öğrenmek, eğitmek, ezberletmek.
вёрентӳ/ вёрентни (vérentü/vérentni) 1. Okutma, öğretme, eğitme, ezberletme. вёрентӳ пайё Eğitim payı. 2. Teori, öğreti.
вёрет- (véret-) Kaynatmak. вёретнё шыв Kaynamış su.
вёрел- (vérel-) Nüksetmek.
вёрёлни (vérélni) Nüksetme.
вёри (véri) Sıcak, ateşli, kızgın; hararetli. вёри шыв Kaynamış su, kaynar su. вёри çанталăк Sıcak hava. вёри чир Tifo. кунта ытла вёри Burası çok sıcak.
вёриле- (vérile-) Sodalı suyla yıkamak, sodalı suyla kaynatmak.
вёрилен - (vérilen-) 1. Isınmak, kızarmak, kavrulmak. 2. Heyecanlanmak, sinirlenmek, asabı bozulmak.
вёрилёх (vériléh) Şiddet, hararet.
вёрилле - (vérille-) Şiddetle, sıcak bir şekilde, kızgınlıkla.
вёрке- (vérke-) 1. Kaynaşmak, koşuşmak, öne arkaya mekik dokumak. 2. Dönmek; yana dönmek. 2. Merak etmek, telaşlı olmak.
вёркёнтер- (vérkénter-) Atmak, fırlatmak.
вёркёч/вёркёç (vérkéç/vérkéşś) Demirci körüğü.
вёркёш- (vérkéş-) Oraya buraya koşuşturmak.
вёрле I (vérle) Kuzey. вёрле енчен Kuzeyden.
Dostları ilə paylaş: