|
вётеленчёк (vételençék) Aceleci, meraklı.
вётет-
|
səhifə | 70/786 | tarix | 05.01.2022 | ölçüsü | 5,63 Mb. | | #74049 |
| вётеленчёк (vételençék) Aceleci, meraklı.
вётет- (vétet-) Ufalamak.
вётё/ вёт (vété/ vét) 1. Küçük, ufak; ince; sığ, sık, hızlı. вёт кăшман Turp. вёт мăйăр Sedir fıstığı. 2. Sıkça, çoğu defa.
вётё-шакă/ вёт-шак/ вёт-шакăр/ вётти-шакки (vété-şakw/ vét-şak/ vét-şakwr/ vétti-şakki) Ufak tefek şeyler, öteberi; ufaklık.
вётёлен- (vétélen-) Ufalmak, küçülmek.
вётён- (vétén-) 1. Bir tarafı yanmak, ütülmek. 2. Yokluk içinde yaşamak.
вётённё (véténné) Kenarı yanık, ütülmüş.
вётёнчёк (véténçék) 1. Yanık, ütülmüş. 2. Dar, kıt.
вётёртет- (vétértet-) Çiselemek, tıpış tıpış yürümek.
вётлёх/вётёлёх (vétléh/vétéléh) Küçük çalılık, genç orman.
вёттён/ вёттён-веттён (véttén/véttén-véttén) İnce ince, küçük küçük, sık, sıkça, küçük adımlarla.
вёче- (véçe-) Kızmak, içerlemek. вёчесе çӳрет Sürekli kızgın olmak, kızgın yürümek.
вёче (véçe) Kalça kemiği bölgesi. вёче шăмми Kalça kemiği.
вёчеш- (véçeş-) Kavga etmek, atışmak, çekişmek, şiddetle tartışmak.
вёчё (véçé) Azgınlık, taşkınlık, öfke, intikam, öç.
Dostları ilə paylaş: |
|
|