эрехетлен- (érehetlen-) Rahatlamak, huzur bulmak.
эреш (éreş) Süsleme, bezeme, donatma, renklendirme.
эрешле- (éreşle-) Süslemek, bezemek, donatmak.
эрешлен- (éreşlen-) Süslenmek, donanmak, renklenmek, bezenmek.
эрешлё (éreşlé) Zarif, narin, süslü, donanmış.
эрешлён (éreşlén) Zarif, yakışıklı, gösterişli.
эрешмен/ ёрешмен (éreşmen/ éreşman) Örümcek. эрешмен карти Örümcek ağı.
эрём/ эрём ути (érém/ érém uti) Pelin, pelin otu.
эрёш-пирёш (éréş-piréş) 1. Düzensiz, dağınık, karışık. 2. İlişkisiz. 3. Basit düşünceli, boşboğaz, geveze.
эрлен- (érlen-) Gücenmek, darılmak, incinmek.
эрлентер- (érlenter-) Gücendirmek, üzmek, kırmak.
эрлек (érlek) Kırılma, gücenme, incinme, aşağılanma duygusu.
эрмен пурçăнё (érmen pur şśwné) Ermeni ipeği.
эрне (érne) Hafta. эрне каç Cuma akşamı (perşembeyi cumaya bağlayan akşam) эрне çёр Cuma gecesi.
Dostları ilə paylaş: |