Çuvaş TÜRKÇESİ-TÜRKİye tüRKÇESİ SÖZLÜk bülent bayram iZMİR, 2007


ачасăр (açaswr) Çocuksuz. ачасăрлăх



Yüklə 5,63 Mb.
səhifə3/45
tarix27.10.2017
ölçüsü5,63 Mb.
#16299
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   45

ачасăр (açaswr) Çocuksuz.

ачасăрлăх (açaswrlwh) Çocuksuzluk.

ачаш (açaş) 1. Şımarık, şımartılmış, kaprisli. 2. Şımarıklık. ачаша вёреннё Kaprisli, kaprise alışmış. 3. Şefkatle, yumuşakça, nazlı nazlı.

ачашла- (açaşla-) Okşamak, sevmek, nazlı büyütmek.

ачашлан- (açaşlan-) Sevilmek, okşanmak, rahatına bakmak.

ачашлу форми (açaşlu formi) Okşama biçimi.

ачăлташ (açwltaş) Şap.

аш I (aş) Et. ёне ашё İnek eti. така ашё Keçi eti. сурăх ашё Koyun eti. ут ашё, лаша ашё At eti. кайăк ашё Kuş eti. аш апачё Et yemeği, etli yemek. аш хатёрлевё, аш-какай хатёрлевё Kasaplık hayvan eti satın alma.

аш- II (aş-) 1. (Kar, çamur üzerinden) aşmak, üzerinden geçmek. 2. Eşmek.

аша пултăран (aça pultwran) Tavşancıl otu (1-2 metre yükseklikte birkaç bir yıldan fazla yaşayabilen, otsu, beyaz çiçekli otsu bir bitki).

ашак (aşak) Eşek. aшaк тиxи Sıpa.

ашакла (aşakla) Eşekçe, eşek gibi.

ашăк (aşwk) 1. Ağaç liflerinden örülmüş at çulu. 2. At çulu, beygir örtüsü.

ашăлли (aşwlli) Havlu, peşkir.

ашăм (aşwm) Döşeme.

ашăх- (aşwh-) 1. Sesli sesli gülmek, gürültü yapmak. 2. Doyasıya beslenmek, tam tadını çıkarmak.

ашкăн- (aşkwn-) 1. Yaramazlık etmek, oynayıp zıplayıp eğlenmek, kavga çıkarmak. 2. Hırsızlık yapmak, çalmak.

ашкăнтар- (aşkwntar-) Şımartmak, yüz vermek, hoş görmek.

ашкăнчăк (aşkwnçwk) Yaramaz, afacan, şirret, edepsiz.

ашлан-/какайлан- (aşlan-/kakaylan-) İltihaplanmak. унăн кучёсем ашлансах кайнă Onun gözü iltihaplandı.

ашкăр-/ ашкăрса ӳс- (aşkwr-/aşkırsa üs-) Büyümek, genişlemek, dallanıp budaklanmak.

ашлă апат (aşlw apat) Etli yemek. ашлă яшка Etli çorba.

аш-пăш (aş-pwş) Her türlü et.

аэроподром (aéropodrom) Hava alanı.

аэроплан (aéroplan) Uçak.

аяк (ayak) Kenar, yan, kıyı. 2. Uzak. аяк çул Uzak yol.

аякка (ayakka) Uzağa. аякка ан кай! Uzağa gitme.

аяккалла (ayakkalla) Uzağa, uzağa doğru.

аяккăн/айăккăн (ayakkwn/aywkkwn) Yan yana. хăрах айăккăн Bir yanda.

аякпёрчи (ayakpérçi) Eğe, kaburga kemiği.

аякра (ayakra) Uzakta. аякра вăрман курăнать Uzakta orman görünüyor.

аякран (ayakran) Uzaktan.

аякри (ayakri) Uzakta, uzaktaki. аякри çын Uzaktaki kişi.

аял (ayal) Alt, aşağı, alt kısım. аял енё Alt tarafı.

аяла (ayala) Aşağıya.

аялалла (ayalalla) Aşağıya doğru.

аялта (ayalta) Altta, aşağıda.

аялтан (ayaltan) Alttan, aşağıdan.

аялти (ayalti) Alttaki, aşağıdaki. вёсем аялти хутра (хутёнче) пурăнаççё Onlar alt katta oturuyorlar.

Ă ă

ăв- (wv-) Ovmak, ovalamak, ezmek, ufalamak.

ăвăн- (wvwn-) Hevesinde olmak, peşinde olmak, arzulamak.

ăвăн тукатмăш курăкё (wvwn tukatmwş kurwké) Eğrelti otu, eğrelti (Çok yıllık çiçeksi ve otsu bir bitki).

ăвăс I (wvws) Balmumu, mum.

ăвăс II (wvws) Titrek kavak, akçakavak.

ăвăслăх (wvwslwh) Titrek kavaklığı, titrek kavağı bol yetişen yer.

ăйăp (wywr) Kuşun kuyruk tarafı.

ăйă (wyw) Araba, yüklü araba.

ăма/ăмма (wma/wmma) Neden, ne için?

ăман (wman) Solucan, yağmur kurdu.

ăмăр I (wmwr) Hayvan göğsü.

ăмăр II (wmwr) Durgun, bulutlu (hava)

ăмăрт- (wmwrt-) Yarışmak, önüne geçmek, birisinden atik davranmak.

ăмăрт кайăк (wmwrt kaywk) Kartal. вăpăм xӳpeллё тинёc ăмăpт кaйăкё Uzun kuyruklu deniz kartalı. мacap ăмăpт кaйăкё Şah kartal.

ăмăрту (wmwrtu) Yarışma.

ăмра (wmra) Hayvan göğsü.

ăмсан- (wmsan) Haset etmek, tamah etmek, kıskanmak.

ăмсанакан (wmsanakan) Haset, kıskanç, tamahkâr.

ăмсантар- (wmsantar-) Kıskandırmak.

ăн I (wn) Hafıza, akıl. ăна кёр- Aklına gelmek. ăнтан кай- Hafıza kaybetmek. ăнтан яр- Aklındam çıkarmak.

ăн- II (wn-) Ulaşmak, başarmak, başarılı olmak. вёсен выльăх ăнать Onların hayvanları çok ürüyor. сирён пăрçа ăнать Sizin nohut iyi çıktı. ёç ăнать İş iyi gidiyor.

ăна-куна (wna-kuna) Hiçbir şey, bir şey. ăна-куна асăрхамарăм вара Hiçbir şeyi fark etmedim.

ăнашкал (wnaşkal) Ona benzer, onun gibi.

ăнăç (wnw şś) Başarı.

ăнăраш- (wnwraş-) Düşünmek, anlamak, kavramak, idrak etmek.

ăнăçлă (wnwşślw) Başarılı, faydalı, anlaşılır.

ăнăçлăх (wnwşślwh) Başarılılık, başarılı olma.

ăнăçсăр (wnw şśswr) Başarısız, sonuçsuz, faydasız.

ăнăçтар- (wnwşśtar-) Başarılı olmak, sonuç almak, ulaşmak.

ăнăçу (wnw şśu) Başarı.

ăнăçуллă (wnw şśullw) Başarılı, neticelenmiş, faydalı, isabetli.

ăнкай (wnkay) пёр ăнкай Sürekli, her zaman.

ăнкар-/ ăнкарт- (wnkar-/wnkart) Düşünmek, anlamak, kavramak, idrak etmek.

ăнкару (wnkaru) Anlayışlılık, zekilik.

ăнкарусăр (wnkaruswr) Anlayışsız, idraksiz.

ăнла- (wnla-) Anlamak, kavramak.

ăнлав (wnlav) Kavram.

ăнланни (wnlanni) Anlama, kavrama, kavrayış.

ăнланмалла (wnlanmalla) Anlaşılır, erişilir, açık. ăнланмалла чёлхепе çырнă Anlaşılır bir dille yazılmış.

ăнлантар- (wnlantar-) Açıklamak, anlatmak, izah etmek.

ăнлану (wnlanu) Kavram, anlayış, telakki, düşünce.

ăнланулăх (wnlanulwh) Anlaşılırlık.

ăнлануллă (wnlanullw) Kolay, anlaşılır.

ăнлă/ ăнлă-пуçлă (wnlw/wnlw puşślw) Ağırbaşlı, ciddi, muktedir, aklıselim, açık.

ăнман (wnman) Başarısız, verimsiz, faydasız. кăçал пăрçа ăнман (пулман)Bu yıl nohut iyi olmadı.

ăнпуç/тăнпуç (wnpuşś/ twnpuşś) Akıl, idrak, anlayışlılık, zekilik.

ăнпуçсăр/ тăнпуçсăр (wnpuşśswr/ twnpu şśswr) 1. Kalın kafalı, anlayışı zayıf, akılsız, anlamsız. 2. Anlaşılmaz şekilde, aptalca.

ăнраш- (wnraş-) 1. Sayıklamak, bir şeyi tekrar etmek, mırıldanmak. 2. Düşünmek, anlamak, kavramak, idrak etmek.

ăнсăр/ тăнсăр (wnswr/twnswr) 1. Akılsız, hafızasız, unutkan. 2. Dalgın dalgın.

ăнсăрлан-/ тăнсăрлан- (wnswrlan- / twnswrlan-) Dalgınlaşmak, unutkanlaşmak, sağduyusunu kaybetmek.

ăнсăрлăх/ тăнсăрлăх (wnswrlwh/twnswrlwh) Anlayışsızlık, kalın kafalılık.

ăнсăрт курăк(ё)/ ăнсăрт ути (wnswrt kurwk-é/ wnswrt uti) Keklik gözü (Otsu, birkaç yıl yaşayabilen kırmızı çiçekli bir bitki. )

ăнсăртлăх (wnswrtlwh) Anilik.

ăнсăртран (wnswrtran) Tesadüfi bir şekilde, beklenmeden, aniden.

ăнтар- (wntar-) Ayarlamak, işler duruma getirmek, çoğaltmak, artırmak.

ăнтăл- (wntwl-) İstemek, hedefini takip etmek, çalışmak, gayret etmek.

ăнтăлу (wntwlu) İstek, özlem, heves, arzu.

ăнтăраш- (wntwraş-) Sayıklamak, bir şeyi tekrar etmek, düşünmek.

ăнтăх- (wntwh-) 1. Boğulmak. 2. Darbeden sersemleşmek. 3. Izdırap çekmek.

ăпăр-тапăр (wpwr-tapwr) Eski püskü eşya, pılı pırtı.

ăравасăр (wravaswr) Çokça, oldukça, fark edilir şekilde.

ăракатка (wrakatka) Saadet, talih, baht.

ăрасна (wrasna) Ayrı, müstakil, kendine özgü, özel, başka.

ăрасналăх (wrasnalwh) Özellik, belirlilik, alışılmamışlık.

ăрат (wrat) Soy, nesil, akraba.

ăратлан- (wratlan-) 1. Sevinmek, bayram etmek, eğlenmek, neşelenmek. 2. Soylaşmak, nesilleşmek (hayvanlar için).

ăратлă (wratlw) Asil, soylu, damızlık. ăратлă вăкăр Damızlık öküz.

ăратлăх (wratlwh) Soy/cins oluş. ăратлăха хăвар-Tohumluk bırakmak, damızlık bırakmak.

ăратне (wratne) Akraba, akrabalık.

ăpăc Şans, talih, baht.

ăрăскал (wrwskal) Saadet, baht, talih.

ăрăскаллă (wrwskallw) Şanslı, bahtlı, talihli.

ăристан (wristan) Tutuklu, kürek mahkûmu.

ăркай (wrkay) Alabalık.

ăрлат- (wrlat-) Hırlamak, kükremek, homurdanmak, hırlamak.

ăрлаттар- (wrlattar) Kükretmek, hırlatmak.

ăру (wru) Soy, nesil, boy. çамрăк ăру Genç nesil. çёнё ăру Yeni nesil. ăру пуçлăхё Boy lideri.

ăрша (wrşa) Başakların içinde meydana gelen siyah toz.

ăс I (ws) Akıl, anlayış, öğüt, tavsiye. вăл мана ăс пачё O bana akıl verdi. ăса кёр- Akıllanmak, aklı başına gelmek. ăсран кай (тух-) Akıldan çıkmak. 2. ăс тут- Çıkış yolu bulmak.

ăс- II (ws-) (su vb. ) Çekmek, daldırarak almak.

ăса (wsa) Mekik (dokuma).

ăсан I (wsan) Kayın tavuğu.

ăсан- II (wsan-) Geçirilmiş olmak, gönderilmiş olmak. тислёк уя ăсанчё Gübre tarlaya götürüldü.

ăсат- (wsat-) Yolcu etmek, uğurlamak, eşlik etmek.

ăсату (wsatu) Yolcu etme, gönderme.

ăскă (wskw) (Ağ örgülü) Kepçe, balık kepçesi.

ăскăч (wskwç) Un veya zahire doldurmak için kullanılan küçük kürek.

ăсла- I (wsla-) Düşünmek, icat etmek, uydurmak.

ăсла II (wsla) Üzün şırası, şıra. ăсларах сăра Tam hazır olmayan bira.

ăслав (wslav) Neden, sebep, bahane.

ăслай (wslay) Tarz, usul, yöntem.

ăслайла- (wslayla-) Tarz bulmak, yöntem bulmak, usul bulmak.

ăслă (wslw) Akıllı, uslu, zeki.

ăслăла- (wslwla-) Düşünmek, icat etmek.

ăслăлан- (wslwlan-) Akıllanmak, aklı başına gelmek.

ăслăлăх (wslwlwh) İlim, bilim.

ăслăлăхлă (wslwlwhlw) Bilimsel, ilmî.

ăс-пуç (ws-puşś) Akıl, bilinç, sağduyu.

ăссăн/ ёссён (wsswn/éssén) Bağımsız olarak, kendiliğinden, kendi kendine.

ăссăр (wsswr) Aptal, düşüncesiz, havai, hoppa.

ăссăрлан- (wsswrlan-) Aptallaşmak, hoppalaşmak, basitleşmek.

ăссăрлăх (wsswrlwh) Aptallık, düşüncesizlik, hoppalık.

ăста (wsta) Usta, uzman. вăл тёрлё чёлхесене ăста пёлнё O, çeşitli dilleri iyi bildi.

ăстакан (wstakan) Bardak.

ăстала- (wstala-) Yapmak, icat etmek.

ăсталан- (wstalan-) Ustalaşmak, uzmanlaşmak.

ăсталăх (wstalwh) Ustalık, uzmanlık. çыру ăсталăхё Yazı ustalığı, yazı sanatı.

ăстан I (wstan) 1. Boy, pos, endam. 2. Tezgâh.

ăстан II (wstan) Ustaca, ustalıkla.

ăс-тăн (ws-twn) Bilinç, hafıza, akıl.

ăстăнлăх (wstwnlwh) Bilinçlilik, akıllılık.

ăст(ă)păм (wst-w-rwm) Kez, defa, an, sefer.

ăс-хакăл (ws-hakwl) Bilinç, akıl, zihin özelliği.

ăçта (wşta) Nerede. ăçта пурăнатăн? Nerede yaşıyorsun? ăçта каятăн? Nereye gidiyorsun? ăçта килчё унта Nereye geldi? кирек ăçта пулсан та Nerede olursa olsun.

ăçтан (wştan) Nereden.

ăçтиçук/ăçтаçук (w şśti şśuk/ wşśta -şśuk) Alçak, huysuz, fena, kötü.

ăçтёлте (w şśtélte) Nerede.

ăçтёлтен (w şśtélten) Nereden.

ăçти (wşśti) Nereden, nereli. эсир ăçтисем пулатăр Siz nerelisiniz? эпир Пинерсем Biz Piner’den.

ăт- (wt-) Kazanmak, yenmek.

ăтăр (wtwr) Su faresi, su samuru.

ăттар- (wttar-) Kaybetmek, yenilmek.

ăш (wş) 1. İç, karın. ăш йышăнмасть İç kabul etmez. ăш хыпни Açlık, susamışlık. манăн ăш хыпрё Susadım. ăш чирёсем İç hastalıkları. ăш анни Fıtık. 2. Öz, iç, orta. ăш вăркани Endişe. ăш пăшăрханни Kalp ağrısı. ăш çунни Kasvet, hüzün. ăш тулни Canı sıkılma, üzüntü. 3. İç. кукăль ăшё Böbrek içi. 4. Astar, iç. çёлёк ăшё Şapka içi.

ăшала- (wşala-) 1. Kızartmak, kavurmak. 2. Vurmak, cezalandırmak.

ăшалан- (wşalan-) 1. Kızarmak, kavrulmak. 2. Endişelenmek, üzülmek.

ăшалантар- (wşalantar-) 1. Kızarttırmak, kavurtmak. 2. Vurmak, dövmek, sıkıştırmak.

ăшаланчăк (wşalançwk) Aceleci.

ăшă (wşw) 1. Sıcak, sıcaklık. ăшша пиç Çok terlemek. мунчара ăшши сахал Banyoda sıcaklık az. ăшă шыв Sıcak su. 2. Sıcak, has, candan.

ăшăлла (wşwlla) Sıcak bir şekilde.

ăшăн- (wşwn-) Isınmak, sıcaklaşmak.

ăшăт- (wşwt-) Isıtmak, yakmak, sıcaklaştırmak.

ăшăх (wşwh) Küçük, ufak, sığ (su).

ăшăхлан- (wşwhlan-) Suyu azalmak, sığlaşmak.

ăшăxлăx (wşwhlwh) Sığlık.

ăшкап (wşkap) Dolap.

ăшне (wşne) Orman içindeki boşluk, boş yer.

ăшри (wşri) İç, içte, içteki. ăшри шухăшсем İçteki düşünceler, sırlar.

ăшталан- (wştalan-) 1. Kızarmak, kavrulmak. 2. Endişelenmek, üzülmek.

ăштольпи (wştol’pi) Keten bezi.

ăшшă(ё) (wşşw) Hatta, bir de.

ăшшăн (wşşwn) Sıcak, candan, şefkatle. куçёсем ăшшăн пăхаççё Gözleri sıcak bakıyor.

ăшчик (wşçik) 1. İç, bağırsaklar. ăшчиккине кăлар, тасат- İçini temizlemek. 2. Duygu, duyum, iç dünya. 3. Evde giyilen iç giyim. 4. İçerik.

Б б

багаж (bagaj) Bagaj. багаж квитанцийё Bagaj fişi.

бaгaжник (bagajnik) Bagaj yeri.

бaгeт (baget) Çerçevelik, pervaz.

бaдмингтoн (badmington) Bedmington.

бaдмингтoнлa (badmingtonla) Bedmington oynamak.

бaзa (baza) 1. Baz, sütun altlığı, sütun tabanı. 2. Esas, temel, baz.

бaзaлть (bazalt’) Bazalt madeni.

бaйкa (bayka) Pazen.

бaкaлeя (bakaleya) Bakkaliye.

бaклaжaн (baklajan) Patlıcan.

бaклaн (baklan) Karabatak. бepинг бaклaнё Bering karabatağı. гaлaпaгoc бaклaнё Galapagos karabatağı. пepу бaклaнё Peru karabatağı. пёчёк бaклaн Küçük karabatak.

бaктepи (bakteri) Bakteri, mikrop.

бaктepилe- (bakterile-) Bakteri bulaştırmak, mikrop bulaştırmak.

бaктepилeн- (bakterilen-) Bakterilenmek, mikroplanmak.

бaктepиллё (bakterillé) Bakterili, mikroplu.

бaл (bal) Balo. çёнё çул бaлё Yeni yıl balosu.

бaлaгaн (balagan) Derme çatma baraka.

балалайка (balalayka) Balalayka (Telli bir müzik aleti).

бaлaнc (balans) 1. Denge, muvazene. 2. Bilanço, balans.

бaлaнcлa- (balansla) Dengelemek, ayarlamak.

бaлepин (balerin) Balerin.

балет (balet) Balet.

бaлкoн (balkon) Balkon.

бaлл (ball) 1. Derece. 2. Not, numara.

бaллaдa (ballada) Ballad.

бaллacт (ballast) Yük, ağırlık, lüzumsuz yük.

бaллиcтикa (ballistika) Balistik.

бaллoн (ballon) Balon.

бaльзaм (bal’zam) 1. Pelesenk yağı, pelesenk. 2. Bir tür alkollü içki.

бaльюcтpaдa (bal’yustrada) Parmaksızlık, tırabzan.

бaмбук (bambuk) Hint kamışı, bambu.

бaнaн (banan) Muz.

бaндa (banda) Eşkıya çetesi, şebeke.

бaндaж (bandaj) Bağ, bandaj.

бaндepoль (banderol’) 1. Büyük paket, koli. 2. Bandrol.

бандит (bandit) Haydut, eşkıya.

бaндитлa (banditla) Haydutça, eşkıyaca, eşkıya gibi, haydut gibi. банк (bank) Banka. государство банкё Devlet bankası.

бaнкa (banka) Kavanoz, kutu, şişe.

бaнкeт (banket) Ziyafet, şölen.

бaнкиp (bankir) Banker.

бaнкpoт (bankrot) Müflis, batkın.

бaнт (bant) Piyango.

бap (bar) Bar, pavyon.

бapaбaн (baraban) Trompet, bir tür davul.

бapaк (barak) Baraka.

баржа (barja) Duba, mavna.

бapкa (barka) Büyük gemi.

бapoкaмepa (barokamera) Barometrik hücre.

бapoккo (barokko) Barok.

барометр (barometr) Barometre.

бapoн (baron) Baron.

баррикада (barrikada) Barikat.

бас (bas) Bas.

бacкeтбoл (basketbol) Basketbol.

бacкeтбoлиcт (basketbolist) Basketbolcu.

бacкeтбoллa (basketbolla) Basketbol oynamak.

басня (basnya) Fabl.

бacceйн (basseyn) Havuz.

бacтиoн (bastion) Tabya, kale.

батальон (batal’on) Tabur.

бaтapeйкa (batareyka) Pil, elektrik pili.

бaтapeя (batareya) Batarya.

бaтиcт (batist) Patiska.

бaтoн (baton) Somun ekmek.

батрак (batrak) Rençber, çiftçi.

батракла (batrakla) Rençber gibi.

бaул (baul) Bavul

бaxчa (bahça) Bahçe.

бaxчaçă (bahça şśw) Bahçıvan.

Бaциллa (batsilla) Basil, mikrop.

бaшня (başnya) Kule.

бeгeмoт (begemot) Su aygırı.

бeдуин (beduin) Bedevi.

Белорус (Belorus) Beyaz Rus. белорус чёлхи Beyaz Rus dili, Beyaz Rusça.

Белорусла (Belorusla) 1. Beyaz Rus dili. 2. Beyaz Rus gibi.

бeлугa (beluga) Büyük mersin balığı.

бензин (benzin) Benzin.

бeнзoвaк (benzovak) Benzin deposu.

бeнзoвoз (benzonoz) Benzin taşıyan sarnıç kamyonu.

бeнзoкoлoнкa (benzokolonka) Benzin istasyonu.

бepгaмoт (bergamot) Bergamot ağacı, bergamot armudu, bey armudu.

бepдaнкa (berdanka) Rus berdanka tüfeği.

бepeт (beret) Bere.

бeceдкa (besedka) Kulübe.

бeтoн (beton) Beton.

бeтoнлa- (betonla-) Betonlamak, beton dökmek.

библи (bibli) İncil.

библиoгpaф (bibliograf) Bibliyograf.

библиoгpaфи (bibliografi) Bibliyografya.

библиотека (biblioteka) Kütüphane.

библиотекарь (bibliotekar’) Kütüphaneci.

бивaк (bivak) Açık ordugâh.

бигуди (bigudi) Bigudi (saç kıvırmak için kullanılan madeni çubuk).

бизoн (bizon) Bizon.

билет (bilet) Bilyet.

билeтëp (bilyetyor) Biletçi.

биллиoн (billion) Milyar.

бильяpд (bil’yard) Bilardo.

бильяpдлa- (bil’yardla) Bilardo oynamak.

бинoкль (binokl’) Dürbün.

бинт (bint) Sargı.

бинтлa (bintla) Sarmak, sargı sarmak.

биографи (biografi) Biyografi.

биoгpaфиллё (biografillé) Biyografik.

биoлoг (biolog) Biyolog.

биoлoги (biologi) Biyoloji.

биoфизикa (biofizika) Biyofizik.

биплaн (biplan) Çift satıhlı uçak.

биpкa (birka) Plak, tabela, pul.

биpюзa (biryuza) Firuze.

блaнк (blank) Damgalı kâğıt, matbu sayfa.

блиндaж (blindaj) Blindaj, kazamat, muhafaza siperi.

блoк (blok) Blok.

блoкaдa (blokada) Abluka, kuşatma.

блoкнoт (bloknot) Not defteri, ajanda.

блюдo (blyudo) 1. Tabak, kap. 2. Yemek.

бойкотла-/ бойкот ту- (boykotla-/boykot tu-) Boykot etmek.

бoкc (boks) Boks.

бoкcëp (boksyor) Boksör.

бoкcлa- (boksla-) Boks müsabakası yapmak.

Бoлгap (Bolgar) Bulgar.

Бoлгapлa (Bolgarla) Bulgarca.

больница (bolnitsa) Hastane.

большевик (bolşevik) Bolşevik.

большевикла (bol’şevikla) Bolşevik, Bolşevikçe.

большевиклан- (bol’şeviklan-) Bolşevikleşmek.

бoмбa (bomba) Bomba.

бoмбăлa- (bombwla) Bombalamak.

бoн (bon) Mahya kirişi.

бoтaник (botanik) Botanik uzmanı.

бoтaникa (botanika) Botanik bilimi.

брак I (brak) Nikâh, evlenme.

бpaк II (brak) Iskarta, kusurlu mal.

бpaклa- (brakla) Iskartaya çıkarmak.

брезент (brezent) Branda bezi.

бригада (brigada) Ekip, kol, tim. ударлă бригада Vurucu tim.

бригадир (brigadir) Ekip başı, tim başı.

бpикeт (briket) Briket.

бpиллaнт (brillant) Pırlanta.

бpитвa (britva) Ustura.

бpoнзa (bronza) Bronz.

бpoнзăлa- (bronzwla-) Bronzlaşmak.

бpoнxит (bronhit) Bronşit.

бpoня (bronya) Rezervasyon.

бpюки (bryuki) Pantolon.

бубeн (buben) Tef.

буддизм (buddizm) Budizm.

будильник (budil’nik)Çalar saat.

будкa (budka) Kulübe.

буй (buy) Şamandıra.

бук (buk) Akgürgen, kayın

букварь (bukvar’) Alfabe kitabı.

буксир (buksir) 1. Römorkör. 2. Halat, yedek halatı.

букиниcт (bukinist) Sahaf.

букca Dingil kovanı.

букcиp 1. Yedek, yedek halatı. 2. Römorkör.

булaвкa Toplu iğne.

булaт Polat (kılıç).

бульдoг Buldok.

бульдoзep Buldozer.

бункep (bunker) Kömürlük.

буp (bur) Delgi, burgu, delme makinesi.

буржуазия (burjuaziya) Burjuvazi.

буржуалла (burjualla) 1. Burjuvazi. 2. Burjuvaziye göre, burjuvazi gibi.

буpильщик (buril’şçik) Sondajcı, sondaj makinesı.

буpкa (burka) Yamçı, kepenek.

буpки (burki) Keçe potin, keçe çizme.

Yüklə 5,63 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   45




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin