G. Arazi ve doğal kaynaklar [madde 14, para.2(g), madde 13 ile birlikte okuyunuz]
Kırsal kesim kadınlarının toprak ve doğal kaynaklar üzerinde ancak kısıtlı haklarından söz edilebilmektedir. Çok sayıda bölgede, kadınlar geniş ölçüde erkeklerin kontrolünde olan arazi hakları bağlamında, ortak araziler bakımından da, ayrımcılığa uğramaktadır.
Komite, kırsal kesim kadınlarının arazi ve su, tohum, ormancılık ve balıkçılık dahil doğal kaynaklarla ilgili haklarını temel insan hakları olarak değerlendirmektedir. Bu hakların kullanımı önündeki engeller ise sıklıkla ayrımcılık içeren kanunları, kanunların yeterli ölçüde uyumlaştırılamamasını ve ulusal ve yerel düzeylerde etkisiz kanun uygulamaları ve yanı sıra ayrımcı kültürel tutum ve uygulamaları kapsamaktadır.
Taraf Devletler, arazi ve doğal kaynaklarla ilgili konularda kırsal kesim kadınlarının maddi anlamda eşitliğini hayata geçirmek üzere geçici özel önlemler dahil gerekli tüm tedbirleri almalı ve kadınların arazi ve doğal kaynaklarla ilgili haklarına ket vuran ayrımcı kalıp yargılar, tutum ve uygulamalarla ilgili çözüm geliştirmek üzere kapsamlı bir strateji tasarlayarak hayata geçirmelidir.
Taraf Devletler, kırsal kesimlerde sıklıkla arazi sevk, idare ve devir işlerini yöneten örfi sistemlere özellikle dikkat etmeli ve bu sistemlerde kadınlara ayrımcılık yapılmamasını sağlamalıdır. Kırsal kesim kadınlarının geleneksel, dini ve örfi liderler; kanun koyucular, yargı mensupları, avukatlar, kolluk yetkilileri ve idareciler, medya ve ilgili diğer aktörler karşısında toprak, su ve diğer kaynaklarla ilgili hakları hakkında farkındalık oluşturmalıdırlar.
Taraf Devletler, mevzuatlarında kırsal kesim kadınlarının toprak, su ve diğer kaynaklarla ilgili haklarının erkeklerle eşit temelde, şahsi ve/veya medeni hallerine veya erkek bir vasi ya da garantörlerinin olup olmamasına bakılmaksızın güvence altına alınmasını ve hukuki ehliyetlerini tam olarak kullanabilmelerini sağlamalıdırlar. Kırsal kesimde yaşayan yerli kadınların geleneğe dayalı olarak sahip oldukları, ellerinde bulundurdukları, kullandıkları veya elde ettikleri toprak, su, ormancılık, balıkçılık, su ürünleri ve diğer kaynaklara yerli erkeklerle eşit erişimlerini, ayrımcılık ve el koyma uygulamalarına karşı korumak dahil yollara başvurarak sağlamalıdırlar.