Daniştay daire e. 1994/183, K. 1994/3626, T. 18. 10. 1994



Yüklə 122,41 Kb.
səhifə1/3
tarix03.11.2017
ölçüsü122,41 Kb.
#28960
  1   2   3

HUKUKEN GEÇERLİ BİR PLANA DAYALI OLMAYAN İMAR DURUMU KAZANILMIŞ HAK SAĞLAMAZ.
DANIŞTAY 6. DAİRE

E. 1994/183, K. 1994/3626, T. 18.10.1994

İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ ( Değişikliğin Yasal Olarak Geçerli Olmaması Nedeniyle İmar Durumunun Kazanılmış Hak Sağlamaması )

KAZANILMIŞ HAK ( İmar Planı Değişikliğinin Yasal Olarak Geçerli Olmaması Nedeniyle Hukuken Geçerli Bir Plana Dayanmayan İmar Durumunun Kazanılmış Hak Sağlamaması )

ÖZET :İmar Planı değişikliği dava konusu edilmemiş olmakla birlikte, bu değişikliğin yasal olarak geçerli olmadığı anlaşıldığından, hukuken geçerli bir plana dayalı olmadığı anlaşılan imar durumu kazanılmış hak sağlamaz.

İstemin Özeti : ....... 1. İdare Mahkemesinin 30.9.1993 günlü, E:1991/715, K:1993/1142 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ....... Belediye Başkanlığının Savunmalarının Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Tetkik Hakimi G.F.E.'nin Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Savcı F.Ö.'nin Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince Danıştay Altıncı Dairesinin bozma kararı uyarınca verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasının gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:



KARAR : Dava, ........ 91 pafta, 777 ada, 15 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki otel inşaatına 13.7.1988 onay tarihli plan değişikliği uyarınca 30.50 m. yerine 24.50 m. yükseklik uygulanabileceğine ilişkin işlem ile anılan işleme dayanılarak yapıya ilave edilen iki katın yapımının durdurulmasına dair işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince 24.5.1990 günlü, E:1989-323, K:1990/766 sayılı kararla işlemin iptaline karar verilmiş, bu kararın Danıştay 6. Dairesinin 26.4.1991 günlü, E: 1990/2786, K: 1991/871 sayılı kararıyla hukuken geçerli bir imar planına dayalı olmayan imar durumunun kazanılmış hak sağlamayacağı gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma kararına uyularak, ilçe belediye meclisince kabul edilip davacılara 30.50 m. yükseklikte yapılaşma hakkı öngören plan değişikliğinin büyükşehir belediye meclisince reddi üzerine büyükşehir belediye başkanınca bizzat "ilçesinden geldiği şekliyle" yazılıp onanması ile oluşan imar planı değişikliğinin ilgililer tarafından dava konusu edilmemiş olmakla birlikte yasal olarak geçerli bir imar planı niteliği taşımadığı, davacıların anılan değişiklik uyarınca iki kat ilavesi için inşaat ruhsatı almaksızın sadece imar durumuyla inşaata devam ettikleri ve 1.18.1988 günlü tutanakla inşaatın durdurulduğu tarihte anılan ilave katların ruhsatsız olduğu konusunda taraflar arasında anlaşmazlık bulunmadığı anlaşıldığından, hukuken geçerli bir plana dayalı olmayan imar durumunun kazanılmış hak sağlamayacağı nedeniyle, ruhsatsız inşaatın durdurulması ve yasal usul izlenerek yürürlüğe girmiş bulunan 24.50 m. yükseklik öngören imar planının uygulanması işlemlerinde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu ....... 1. İdare Mahkemesinin 30.9.1993 günlü, E:1991/715, K:1993/1142 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 18.10.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.


-----
KAZANILMIŞ HAKTAN SÖZ EDEBİLMEK İÇİN HAKKIN HUKUKA UYGUN OLARAK TAMAMLANMIŞ OLMASI GEREKİR.
DANIŞTAY

6. DAİRE

E. 1990/2978

K. 1991/2045

T. 16.10.1991

DAVA : Dava, taşınmaz üzerindeki yapının bir bölümünün yıktırılmasına ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, projeye ve ruhsata uygun yapı bittikten sonra ruhsatın bir kısmının iptal edilmesinin kaznılmış hak ve subjektif hak kavramlarıyla bağdaşmayacağı, idarece tesis edilen işlem sonucu fiili bir durum yaratıldıktan ve bu fiili durum aşamasında idarece verilen ruhsata uygun olarak yapı yapıldıktan sonra işlemin hatalı olması keyfiyetine dayanarak işlemin geri alınmasının davacının kazanılmış subjektif hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle yıkım işleminin iptaline karar verilmiş ve bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlıkta bir müktesep haktan sözedilebilmesi için; düzenlendiği tarih itibariyle imar planına ve imar yönetmeliğine uygun bir projenin buna dayanılarak verilmiş olan bir ruhsatın varlığı gereklidir. Oysa olayda yürürlükte olmayan bir yönetmeliğe dayanılarak ruhsat verildiği, bu konuda yapılmak istenen plan değişikliğinin de sonuçsuz kaldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda daha başlangıçta usulüne uygun olarak verilmiş bir ruhsatın varlığından bahsedilemiyeceğine göre binanın bitmiş olması da davacıya müktesep hak sağlamıyacaktır. Projesi ve ruhsatı iptal edilen ve bu işlemlere karşı dava açılmadığı için ruhsatsız hale gelen bodrum+zemin+asma kattaki ilavelerin yıkım yolunda tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığından mahkemece aksi yolda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenle, temyize konu İstanbul 3.İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.
HUKUKA UYGUN OLARAK ELDE EDİLMİŞ BİR HAK OLMALI
DANIŞTAY 6. DAİRE

E. 1993/619, K. 1993/5620, T. 22.12.1993
İNŞAAT RUHSATI TALEBİ ( Projede Otopark Yönetmeliğine Uygun Otopark Yerleri Ayrılmış Olması Zorunluluğu )

PROJEDE OTOPARK YERLERİ AYRILMASI ZORUNLULUĞU ( Yapı Ruhsatı Verilmesi İçin )

OTOPARK YÖNETMELİĞİNİN UYGULANMASI ( Yapıya Ruhsat Verilebilmesi İçin Projede Otopark Yerleri Ayrılmış Olması Zorunluluğu )

3194/m.22

ÖZET : Otopark yönetmeliği hükümleri uyarınca, binalarda otopark yerleri ayrılmadıkça yapı ruhsatı verilemeyeceği, burada ne kadar otopark yeri ayrılacağının ise yapı ruhsatı verildiği tarihte geçerli olan mevzuat hükümlerinin uygulanması suretiyle hesaplanması gerektiği nedeniyle, davacının 16.12.1991 tarihli ruhsat talebi üzerine projelerini bu tarihte geçerli olan otopark yönetmeliğine uygun olarak düzenlemesi halinde ruhsat verilebileceği yolunda tesis edilen dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

İstemin Özeti: Samsun 2. İdare Mahkemesi`nin 20.10.1992 günlü, E: 1992/290, K: 1992/818 sayılı kararının, usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Savcı Orhan Dikbaş`ın Düşüncesi: İnşaat ruhsatı işiyle ilgili uyuşmazlık hakkında İdare Mahkemesi kararının hatalı bulunduğu yolundaki iddialarla temyizen bozulması istenilmiş ise de;

2577 sayılı Yasa`nın 46. maddesi uyarınca idare mahkemelerinin nihai kararlarına karşı yapılan temyiz isteminde; öne sürülen hususlar, anılan Yasanın 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından, idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.



TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakimi Aylin Arıkan`ın açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, Çorum ... Mahallesi, 65 pafta, 1286 ada, 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılmak istenen inşaat için ruhsat verilmesi talebi ile 1988 yılında yapılan başvuru üzerine yürürlükteki mevzuata göre proje düzenlendikten sonra ruhsat verilebileceğine ilişkin 30.12.1991 günlü belediye başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, davacının 1988 yılında proje ve ekleri ile başvurarak ruhsat isteminde bulunduğu, belediyece gerekli incelemeler yapılarak ruhsat verilmesine karar verildiği ve gereken harçların davacıdan tahsil edildiği, ancak inşaat ruhsatının düzenlenip davacıya verilmediği, davacının inşaata başladığı, bu hususa belediyece karşı gelinmediği, inşaat alanında Türkiye Elektrik Kurumu ile ilgili sorun giderilinceye kadar inşaatın durdurulduğu, bu sorun giderildikten sonra belediyece dava konusu işlemle yürürlükteki otopark yönetmeliğine göre gerekli düzenlemeler yapılarak ruhsat alınmasının istendiğinin anlaşıldığı, belediyece 1988 yılındaki başvuruda herhangi bir eksikliğin bulunduğunun ileri sürülmediği, buna göre 3194 sayılı Yasa`nın 22. maddesinde belirtilen süre içinde ruhsat verilmemesinde davacının kusurunun bulunmadığı, bu durum karşısında davacıya 1988 yılındaki başvurusuna göre ruhsat verilmesi gerekirken 1991 yılında yürürlükte bulunan mevzuata göre ruhsat alınmasının istenilmesinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, karar davalı belediye tarafından temyiz edilmiştir.

20.3.1991 günlü, 20820 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanan Otopark Yönetmeliğinin 8. maddesinde, yapılacak yapılarda bu yönetmelikte belirtilen esaslara göre bina otopark yerleri ayrılmadıkça yapı ruhsatı, bu otoparklar inşa edilip hazır hale getirilmedikçe de yapı kullanma izni verilemeyeceği, 17. maddesinde de inşaasına verilen ruhsat müddeti içinde başlanmayan yapılarda yeni ruhsat dönemindeki mevzuat hükümlerinin uygulanacağı, ruhsat müddeti içinde inşaasına başlanılan ancak yasal süresi içerisinde tamamlanamayan yapılarda ruhsat yenileme sırasında ilk ruhsatın alındığı tarihteki mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Anılan yönetmelik hükümleri uyarınca, binalarda otopark yerleri ayrılmadıkça yapı ruhsatı verilemeyeceği, burada ne kadar otopark yeri ayrılacağının ise yapı ruhsatı verildiği tarihte geçerli olan mevzuat hükümlerinin uygulanması suretiyle hesaplanması gerektiği nedeniyle, davacının 16.12.1991 tarihli ruhsat talebi üzerine projelerini bu tarihte geçerli olan otopark yönetmeliğine uygun olarak düzenlemesi halinde ruhsat verilebileceği yolunda tesis edilen dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

Davacı her ne kadar 1988 tarihinde de ruhsat verilmesi istemiyle başvuruda bulunmuşsa da, inşaatın enerji nakil hattına yakın olması nedeniyle ruhsat verilememiş olması karşısında yapının ruhsatsız olarak inşaasına başlanılmış olmasının kazanılmış hak doğurmayacağı açıktır.

Bu nedenle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi gerekirken, idare mahkemesince dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyize konu Samsun İdare Mahkemesi`nin 20.10.1992 günlü, E: 1992/290, K: 1992/818 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 22.12.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaba İnşaat Tamamlandıktan Sonra İmar Planında Değişiklik Gerekçesiyle Ruhsat İptalinin Kazanılmış Hak Müessesesiyle Bağdaştırılması Mümkün Değildir.
DANIŞTAY 6. DAİRE (yalnızca imar planı değiştirilmiş)

E. 1991/1704, K. 1991/2144 T. 24.10.1991
DAVA : Dava, inşaat için verilen ruhsatın iptaline ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu taşınmazın park alanı olarak belirlenmesine ilişkin imar planı değişikliğine yönelik işlemin İdare Mahkemesince iptal edildiği, bu nedenle dava konusu Belediye Encümeni kararında yer alan ruhsatın ve inşaatın mühürlenmesinin gerekçesinin ortadan kalktığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, uyuşmazlık konusu inşaat için imar durumuna göre inşaat ruhsatı verildiği, ruhsat ve eklerine uygun olarak 5 katlı inşaatın kaba olarak bitilmesini takiben, sözkonusu bölgede imar planı değişikliği yapıldığı ve taşınmazın yeşil alana ayrıldığı gerekçesiyle ruhsatın iptali ve inşaatın mühürlenmesi yoluna gidildiği anlaşılmış olup, bir idari işlemin geri alınması olgusu karşısında, konunun kazanılmış haklar yönünden incelenmesini gerekmektedir.

İmar mevzuatı ve Danıştay İçtihatları birlikte incelendiğinde imar işlerinde ilgililer yönünden kazanılmış hakların saptanmasında inşaatın tamamlanmış olup, olmadığının önemli bir kriter olarak alındığı görülmektedir.

Olayda da, ruhsat ve eklerine uygun olarak inşa edilen yapının kaba inşaatın tamamlanmasından sonra imar planında değişiklik yapıldığı gerekçesiyle ruhsatın iptali yoluna gidildiği ihtilafsız olduğunda bu durumun kazanılmış hakların korunması ilkesi ile bağdaştırılması mümkün değildir.

SONUÇ : Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu İzmir 1.İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerin den hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının gerekçesi yukarıda belirtildiği şekilde değiştirilmek suretiyle onanmasına karar verildi.
--------
DANIŞTAY, 6. DAİRE (yalnızca planın iptali)

E. 2003/6692, K. 2005/3650, T. 17.6.2005

YIKIM ( Yapının Hangi Aşamada Bulunduğu Tespit Edilerek Yapının Durdurulduğu Tarihte Eğer Yapı Tamamlanmış İse İlgililerin Kazanılmış Hakkının Bulunması Nedeniyle Yapının Yıkılmasının Hukuka Aykırı Olduğu )

YAPININ DURDURULMASI KARARI ( Yapının Hangi Aşamada Bulunduğu Tespit Edilerek Yapının Durdurulduğu Tarihte Eğer Yapı Tamamlanmış İse İlgililerin Kazanılmış Hakkının Bulunması Nedeniyle Yapının Yıkılmasının Hukuka Aykırı Olduğu )

YAPININ YIKILMASI KARARI ( Hangi Aşamada Bulunduğu Tespit Edilerek Yapının Durdurulduğu Tarihte Eğer Yapı Tamamlanmış İse İlgililerin Kazanılmış Hakkının Bulunması Nedeniyle Yapının Yıkılmasının Hukuka Aykırı Olduğu )



3194/m. 32

ÖZET : Mahkemece, yapının hangi aşamada bulunduğu tespit edilerek, yapının durdurulduğu tarihte eğer yapı tamamlanmış ise ilgililerin kazanılmış hakkının bulunması nedeniyle yapının yıkılmasının hukuka aykırı olduğu hususu da gözönünde bulundurulmak suretiyle yapılacak inceleme sonucuna göre yıkım işlemine yönelik olarak yeniden bir karar verilmesi gerektiği hakkında.
İstemin Özeti : İzmir 2.İdare Mahkemesinin 4.6.2003 günlü, E:2002/1642, K:2003/756 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet Berberoğlu'nun Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Zerrin Güngör'ün Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:



KARAR : Dava, İzmir İli, Konak İlçesi, Yeşilyurt, ... pafta, ... ada, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan zemin+6 katlı ruhsatlı binanın imar planına aykırı olan 4., 5., ve katlarının inşaat ruhsatının iptaline ilişkin 27.5.2002 günlü, ... sayılı işlemin, bu katların 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca yıkımına ilişkin 05.11.2002 günlü, 1993 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu yapının bulunduğu alanda yapılaşma hakkının 7 kata çıkarılmasına olanak sağlayan imar planı değişikliğinde ısrar edilmesi yolundaki 28.2.1990 günlü, 2263 sayılı belediye meclisi kararının İzmir 1.İdare Mahkemesinin E: 1990/613 esas sayılı dosyasında dava konusu edildiği, bu dava devam ederken söz konusu yere 12.4.1991 tarihinde 7 kat için inşaat ruhsatı verildiği, yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararın idareye 10.6.1991 gününde tebliğ edildiği, Mahkemenin iptale ilişkin K:1991/833 sayılı kararından yaklaşık iki sene sonra 9.4.1993 gününde temel üstü vizesinin alındığı, anılan mahkeme kararının temyiz incelemesi sonucu onanması ve kesinleşmesi üzerine belediye meclisinin 7.10.1994 günlü, 3567 sayılı kararıyla kabul edilen imar planı değişikliğiyle anılan taşınmazdaki yapılaşma koşulunun BL-4 kat olarak belirlendiği, olayda her ne kadar inşaat ruhsatının alındığı tarihte yürürlükte bulunan imar planına göre yapıya başlanılmış ise de, kesinleşmiş yargı kararının uygulanması amacıyla, imar planına aykırı duruma gelen 4., 5. ve 6. katların ruhsatlarının iptaline ve ruhsatsız bu kısımların yıkımına ilişkin işlemlerin tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Temyize konu kararın, inşaat ruhsatının iptaline ilişkin 27.5.2002 günlü, F/189 sayılı işleme yönelik olarak davanın reddine yönelik bölümünde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.

Kararın, ruhsatsız katların yıkımına ilişkin 5.11.2002 günlü, 1993 sayılı belediye encümeni kararına yönelik olarak davanın reddine ilişkin kısmına gelince;

3194 sayılı İmar Kanununun 32 nci maddesinde ruhsat alınmadan yapıya başlanıldığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı takdirde yapının mühürlenerek inşaatın derhal durdurulacağı hüküm altına alınmıştır.

Bir bölgede yapılaşmaya olanak veren imar planı mahkemece iptal edildiği takdirde iptal tarihine kadar ilgilinin hilesi, hatası yada kusuru olmadan (iyiniyet) yapıya ruhsatına uygun olarak devam edilmesi durumunda mahkeme kararının verilmesini takiben davalı idarece inşaatın mühürlenmesi, yapının bu tarihe kadar tamamlanmış kısmının ise kazanılmış hakkın varlığı nedeniyle korunması gerekmektedir.

Öte yandan, yapının tamamlanmış olması durumunda ise kazanılmış hakkın gerçekleşmiş olması nedeniyle yapının yıkımına hukuken olanak bulunmadığı açıktır.

Uyuşmazlık konusu olayda ise dosyadaki bilgi ve belgelerden yürürlükteki plana uygun olarak verilmiş 12.4.1991 günlü ruhsata dayanılarak yapılmakta olan inşaatın, ruhsatının dayanağı imar planının iptal edildiği, ancak yapının 25.9.2002 gününde mühürlendiği, söz konusu binanın 7 numaralı dairesine yapı kullanma izin belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun 02.8.2001 gününde reddedildiği, yapı ruhsatının 27.5.2002 gününde iptal edildiği, yıkım kararının ise 05.11.2002 gününde alındığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, Mahkemece, yapının hangi aşamada bulunduğu tespit edilerek, yapının durdurulduğu tarihte eğer yapı tamamlanmış ise ilgililerin kazanılmış hakkının bulunması nedeniyle yapının yıkılmasının hukuka aykırı olduğu hususu da gözönünde bulundurulmak suretiyle yapılacak inceleme sonucuna göre yıkım işlemine yönelik olarak yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, İzmir 2.İdare Mahkemesinin 4.6.2003 günlü, E:2002/1642, K:2003/756 sayılı kararının, inşaat ruhsatının iptaline ilişkin işleme yönelik olarak davanın reddine ilişkin bölümünün ONANMASINA, yıkım işlemine yönelik olarak davanın reddine ilişkin bölümünün ise BOZULMASINA, karar harcının yarısı olan 8.045.000 lira ile fazladan yatırılan 11.910.000 lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 17.6.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
------
DANIŞTAY 6. DAİRE (yalnızca plan değişikliği)

E. 1981/2014, K. 1984/1468, T. 19.3.1984

DAVA : Dava, taşınmazda yapılmakta olan inşaatın durdurulmasına ilişkin belediye işleminin davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali istemiyle açılmıştır.

6785 sayılı Yasanın 32.maddesinin son fıkrasında, herhangi bir sahanın imar ve yol istikamet planı esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve talimatname hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı ve üzerine bu maksatlara aykırı yapı yapılamayacağı kurala bağlanmıştır.



Olayda da, davacıya 15.7.1980 günlü ruhsatla yol seviyesi üstünde 5 katlı yapı yapılabilmesi için izin verilmişse de, 12.11.1980 onay günlü imar planı değişikliği ile dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede kat yüksekliğinin yol seviyesi üstünde üç kata indirildiği anlaşılmış olup, yukarıda anılan yasa kuralı uyarınca ve imar planına uygunluğun sağlanması açısından söz konusu inşaatın 4.kat betonu atılmış durumdayken durdurulmasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verildi.
------

DANIŞTAY 6. DAİRE

E. 1981/2808, K. 1983/939, T. 3.3.1983
DAVA : Dava, davacı parseline bitişik taşınmaz için verilen inşaat ruhsatının davanın özeti bölümünde belirtilen nedenlerle iptali istemiyle açılmıştır.
6785 sayılı Yasanın 33.maddesinde imar ve yol istikamet planlarında yol, meydan, otopark, yeşil saha, park, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha, elektrik santralı, trafo ve itfaiye binası gibi amme hizmet ve tesislerine ayrılmış yerlerde inşaat izni verilmeyeceği kurala bağlanmıştır.
Olayda da, 26.5.1981 tarihinde onaylanan imar planı ve değişikliğinde dava konusu parselin tamamının yolda kaldığı anlaşılmakta ise de; davacıların başvurusu üzerine 21.4.1981 de durdurulan inşaatın 11.6.1981 günlü İmar ve İskan Bakanlığı yazısı üzerine devamına izin verildiği ve davacılar söz konusu parsele verilen 3 katlı inşaat ruhsatının iptali istemiyle açtığı bu davada Dairemizin yürütmenin durdurulması kararı alınıncaya kadar inşaatın iki katının tamamlandığı anlaşılmakta olup, önceki planda mesken sahasında kaldığı için verilen inşaat ruhsatına istinaden yapılan ve inşaatın biten 3 katı için dava konusu ruhsat kazanılmış hak teşkil etmektedir. Her ne kadar davacı söz konusu ruhsatın önceki imar planına da aykırı olduğu, bahçe mesafelerine uymadığını öne sürmekteyse de, planda bahçe mesafelerine ilişkin bir hüküm olmadığı, ... Belediyesine ait imar yönetmeliği de bulunmayıp emsallere göre bir buçuk metre bahçe mesafesine izin verildiği anlaşılmakta olup, ruhsatın bu yönüyle plana aykırılığı iddiasının dayanağı bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle dava konusu ruhsatın inşaatın tamamlanan iki katıyla ilgili bölümüne yönelik davanın reddine, 3 kat henüz yapılmamış olup bu durumda 26.5.1981 gününde onaylanan plan değişikliği sonucu imar kanununun 33.maddesine aykırı düşen ruhsatın 3 kat yönünden iptaline karar verildi.
------
Yalnızca Ruhsatın Düzenlenmiş Olması Kazanılmış Hak İçin Yeterli midir?
DANIŞTAY 6. DAİRE

E. 1991/482, K. 1991/3229, T. 24.12.1991
KAZANILMIŞ HAKKIN TESBİTİ ( İnşaatın Dayanağı Kanunun İptal Edilmesi ve Bu Sebeple Ruhsatın Geri Alınması )

RUHSATIN GERİ ALINMASI ( Yapı Ruhsatına Dayanak Teşkil Eden Kanun Maddesinin Anayasa Mahkemesince İptali )

ANAYASA MAHKEMESİNİN RUHSATIN DAYANAĞI KANUN MADDESİNİ İPTAL ETMESİ ( Ruhsatın Geri Alınması ve Kazanılmış Hak İddiası )


Yüklə 122,41 Kb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin