1. —- XVI. yüzyılın ikinci yarısından sonra, çeşitli türlerde olgunlaştırılan İngiliz edebiyatına "Denemeler"i ile; —- lirik, romantik şiirleri ve tiyatro eserleri ile yeni bir değer kazandırmıştır. XVII. yüzyıl yazarlarından —- "Robenson Cruose" adlı eseriyle, —- "Gulliver'in Seyahatleri" ile bu edebiyata ölümsüz eserler bırakmışlardır.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada boş bırakılan yerlere getirilmesi gereken isimlerden biri değildir?
-
Bacon
-
William Shakspeare
-
Daniel Defoe
-
Jonathan Swift
-
Charles Dickens
2. Aşağıdakilerin hangisinde, belirtilen yargı ayraç içinde verilen edebiyat akımıyla ilgili değildir?
-
Mükemmeliyetçilik esas alınmış, konuya değil; anlatıma önem verilmiştir. (Klasisizm)
-
Tiyatroda, üç birlik kuralına -yer, zaman ve olay birliği- uyulmamış, dram gelişmiştir. (Romantizm)
-
Sanatçılar, yapıtlarında, kişiliklerini gizlemiş; olayları tarafsız bir gözle anlatmışlardır. (Realizm)
-
Sanatçılar, yapıtlarında, dış dünyada gördüklerinin gerçek yönünü değil; kendilerinde uyandırdığı izlenimleri anlatmışlardır. (Parnasizm)
-
İnsan psikolojisiyle fizyolojisi birbirine bağlı kabul edilmiş; yapıtlarda, kahramanların fiziksel özellikleri ayrıntılı olarak verilmiştir. (Natüralizm)
3. Aşağıdakilerden hangisi Halk edebiyatının genel özelliklerinden biri değildir?
-
İslamiyet’in kabulünden önceki Türk edebiyatı geleneğini sürdüren sözlü bir edebiyattır.
-
Şiirlerde biçim kaygısı ön plandadır, sanatlı bir dil kullanılır.
-
Şiirlerdeki benzetmeler, somut varlıklardan yararlanılarak yapılır.
-
Nazım birimi dörtlük, nazım ölçüsü hece ölçüsüdür.
-
Halk şairlerinin hayat hikâyeleri ve şiirleri, meraklıları tarafından "cönk" adı verilen eserlerde toplanmıştır.
4. Aşağıdaki eserlerden hangisi tür bakımından ötekilerinden farklıdır?
A) Haluk'un Defteri B) Üç İstanbul
C) Gulyabani D) Cezmi
E) Kuyruklu Yıldız Altında Bir izdivaç
5. 15. yüzyılda Mercimek Ahmet Tazarru-name, Maarifname
I II III
adlı eserleriyle süslü, sanatlı nesir örnekleri vermiştir. Bu
dönemde Âşık Paşazade, tarih kitabı yazmıştır. Sinan Paşa
IV V
ise Kabus-name çevirisinde halk için yazılmış, sade nesir
VI
örneği vermiştir.
Bu parçadaki bilgi yanlışlığı numaralanmış bölümlerden hangilerinin yer değiştirmesiyle giderilir?
A) I. ve IV. B) IV. ve V. C) II. ve VI.
D) III. ve VI. E) I. ve V.
6. Aşağıdakilerden hangisi ayraç içinde belirtilen kişiyle ilgili değildir?
-
Şiirlerinde Azeri Türkçesini kullanan şairin eserlerinde tasavvuf düşüncesi hâkimdir. (Fuzûlî)
-
Eserlerinde dini konulara hiç yer vermemiş, Divan edebiyatının kurallarının dışına çıkmıştır. (Nedim)
-
17. yüzyılın, tarih, coğrafya, denizcilik alanlarında eser veren; eserlerinden bazıları Batı dillerine çevrilen bilginidir. (Kâtip Çelebi)
-
Düzyazılarını Tuhfetü'l-Harameyn ve Münşeat adlı eserlerde toplayan sanatçı, toplumdaki aksayan yönleri ele alan didaktik şiirler yazmıştır. (Nef'î)
-
Divan edebiyatında süslü, seçili divan nesrinin temsilcisi kabul edilir. (Sinan Paşa)
7. İslamiyet'ten önceki Türk edebiyatıyla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
-
Yabancı etkilerden uzak kalmış bir edebiyattır.
-
Hece ölçüsü ve dörtlük anlayışıyla oluşmuş bir şiir geleneği vardır.
-
Şiirler ezgilere bağlı olarak söylenmiştir.
-
Toplumun ortak ürünü olduğu için eserlerin çoğunun yaratıcısı bilinmez.
-
Ozanlar, şiirlerini anıtlara yazdırarak ölümsüzleştirmiştir.
8. I. Servet-i Fünûn edebiyatının en önemli şairlerindendir.
II. Öğretici yanı ağır basan; vatan, ahlak, din konularını işleyen birçok şiir yazmıştır.
III. Hece ölçüsünü hiç kullanmamıştır.
IV. Nazmı (şiiri) nesre (düzyazı) yaklaştırmıştır.
V. Genellikle ağır bir dil kullanmıştır, halk deyişlerine yer vermemiştir.
Numaralanmış cümlelerden hangisi hem Tevfik Fikret hem de Mehmet Akif için söylenebilir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
9. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
-
İslamiyet öncesi Türk edebiyatının başyapıtlarından olan Kutadgu Bilig, sosyal yaşamın nasıl olması gerektiği hakkında bilgi verdiği için sade bir dille yazılmıştır.
-
Göktürk alfabesiyle yazılan Orhun Yazıtları İslamiyet öncesi Türk edebiyatının ilk örnekleri sayılır.
-
Arapça olarak yazılan Divanü Lügati't-Türk, Türk dilinin ilk sözlüğü sayılır, aynı zamanda ansiklopedik bir nitelik taşır.
-
Edip Ahmet Yükneki tarafından Hakaniye lehçesiyle yazılan Atabetü'l-Hakayık, İslam ahlakını öğretmeye çalışan didaktik bir eserdir.
-
Koşma nazım biçimiyle ve hece ölçüsüyle yazılan Divan-ı Hikmet dini-tasavvufi bir şiir kitabıdır.
10. Aşağıdakilerden hangisi Tanzimat döneminde tiyatro türünde verilen eserlerden biri değildir?
-
Tezer
-
Macera-yı Aşk
-
Gülnihal
-
Füruzan
-
Vuslat
11. * Yeninin yanında eskiyi de savunmuştur. Önce halk şiirini almış, sonra bundan da vazgeçmiştir. Bu çelişkileriyle eleştiriye uğramıştır.
* Geniş halk kitlelerini eğitmeyi amaçlamış, romanlarda konunun akışını kesip konu dışında çeşitli bilgilere yer vermiştir.
* Bir devlet adamı olan yazar, Bursa valisi olduğunda bir tiyatro binası yaptırmış; İstanbul’dan Bursa'ya gelen sanatçılara destek olmuş; Moliere'den yaptığı çevirileri burada oynatmıştır.
* Edebiyattaki eski-yeni tartışmasında, Divan edebiyatı geleneklerini savunan, eski şiiri çok iyi bilen bir sanatçıdır.
Bu bilgiler arasında aşağıdaki sanatçılardan hangisiyle ilgili bilgi yoktur?
-
Muallim Naci
-
Ziya Paşa
-
Şemsettin Sami
-
Ahmet Vefik Paşa
-
Ahmet Mithat Efendi
12. Faruk Nafiz'in önderliğindeki Beş Hececiler, şiirde hece ölçüsünü, çoğu zaman Halk edebiyatı nazım şekillerini ve sade Türkçeyi kullanmayı tercih ettiler.
Bu parçadan hareketle, Beş Hececilerin aşağıdaki isimlerden hangilerinin takipçisi olduğu söylenebilir?
-
Ziya Paşa - Namık Kemal
-
Tevfik Fikret - Cenap Sahabettin
-
Ziya Gökalp - Mehmet Emin Yurdakul
-
Orhan Veli - Oktay Rifat
-
Ahmet Hamdı Tanpınar - Ahmet Muhip Dıranas
13. Servet-i Fünûn döneminde yetişen gazeteci yazarlarımızdandır. Şiir, öykü, tarih, bilim ve çocuk kitapları yazan, çeviriler yapan yazarın asıl değeri, fıkra, makale ve anılarında görülür. Hüseyin Rahmi'nin romanlarında yaptığı yaşamı anlatma işini o da fıkra ve anıları ile başarmıştır, İstanbul’un günlük yaşamını, bütün yönleriyle vermeye çalışmış, bir İstanbul portresi çizmiştir, İstanbul’un çarşıları, pazarları, ara mahalleleri, ramazan hayatı hepsi onun gerçekçi anlayışıyla yazılarına yansır. Kırmayan bir hiciv, tatlı bir mizahı vardır. Falaka, Şehir Mektupları, Muharrir Bu Ya önemli eserleridir.
Bu parçada sözü edilen yazar, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ahmet Rasim B) Halit Ziya Uşaklıgil
C) Mehmet Rauf D) Ahmet Haşim
E) Hüseyin Cahit Yalçın
14. "Yedi Meşale" adlı kitabı çıkardığımızda çoğumuzda bir teşbih, bir resim merakı vardı. Hep bir şeyi, bir şeye benzetmeye uğraşır, kendimizi sembolist sanırdık. Bizden sonra yetişenler, şekli kırdı. Ben de sevinçle onlara uydum. Zamanla yalın sözün kıymetini anladım. Duyduklarımı olduğu gibi, süssüz, yapmacıksız söylemeye çalışıyorum artık.
Bu sözler aşağıdaki sanatçılardan hangisine ait olabilir?
-
Ali Canip Yöntem
-
Enis Behiç Koryürek
-
Behçet Necatigil
-
Ahmet Haşim
-
Ziya Osman Saba
15. Aşağıdakilerden hangisi Fecr-i Ati topluluğuyla Divan edebiyatının ortak bir özelliği değildir?
-
"Sanat, sanat içindir." ilkesini benimsemek
-
Şiirleri aynı nazım biçimleriyle oluşturmak
-
Anlaşılması güç bir dil kullanmak
-
Toplumdan kopuk bir edebiyat yapmak
-
Aruz ölçüsünü kullanmak
16. Aşağıdakilerin hangisi Fuzuli ile Baki'nin ortak özelliklerinden biri değildir?
-
İkisi de 16. yüzyılda yaşamıştır.
-
İkisinin de "divan"ı vardır.
-
İkisi de şiir tekniği yönünden güçlüdür.
-
İkisi de dönemlerine göre sade bir dil kullanmışlardır.
-
İkisi de gazellerinin yanında mesnevileriyle ün kazanmıştır.
17. İstanbul deyince aklıma
Bir basma fabrikası gelir
Duvarları uzun, masaları uzun, sobaları uzun
Dal gibi dalyan gibi kızlar çalışır bütün gün ayakta
Kan ter içinde mahzun
Yüzleri uzun, elleri uzun, günleri uzun
Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
-
4. dizede dört öğeli bir benzetme vardır.
-
Deyimlerden yararlanılmıştır.
-
3. dizeyle 6. dize arasında leff ü neşr sanatı vardır.
-
Yineleme (tekrir) sanatı vardır.
-
5. dizeyle 6. dize arasında zengin uyak vardır.
18. Edebiyatımızda yenilik Tanzimatla başlar. Bundan sonra gelen Servet-i Fünun, Fecr-i Âti toplulukları da sanatta ve düşüncede yenilikler sundular. Ancak hiçbiri güçlü ve temelli bir değişiklik yapamadı. 1911 yılında ortaya çıkan Milli Edebiyat hareketi ise daha çabuk ve kalıcı bir güç oluşturdu.
Milli edebiyatçıların "çabuk ve kalıcı bir güç oluşturması" daha çok aşağıdakilerden hangisine bağlanabilir?
-
Daha önce ele alınmamış konuları işlemeleri
-
Şiirde yeni biçimlere yer vermeleri.
-
Geçmişteki eserleri iyi değerlendirip bunlardan yararlanmaları
-
Sanatı, ulusal dil ve ulusal özelliklerde dayandırmaları
-
Batı sanat akımlarının dışında kalmaları
19. Aşağıdaki özelliklerden hangisi Tanzimat dönemi tiyatrolarında görülen bir özellik değildir?
-
Bu dönemde bazı tiyatro yapıtları oynanmak için değil, okunmak için yazılmıştır.
-
Komedilerde klasisizm, dramlarda romantizm akımlarının etkileri görülmektedir.
-
Tiyatro yazarları toplumsal sorunlara sırt çevirmiştir.
-
Düzyazıyla yazılan yapıtların yanı sıra manzum tiyatrolar da yazılmıştır.
-
Yapıtlar, tiyatro tekniği yönünden yeterli olgunluğa ulaşamamıştır.
20. —-1831 'de resmi olarak çıkarılan ilk Türkçe gazetedir. Bunu 1840'ta yarı resmi -— izler. Agâh Efendi ve Şinasi'nin 1860'ta çıkardıkları —- ile Şinasi'nin çıkardığı —- gazetelerinde yayımlanan çeşitli yazılar, yeni nesrin ilk örnekleri oldular.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada boş bırakılan yerlere getirilmesi gerekenlerden biri değildir?
A) Ceride-i Havadis B) Tercüman-ı Ahval
C) Tercüman-ı Hakikât D) Takvim-i Vakayi
E) Tasvir-i Efkâr
21. Aiskhylos, Sophokles, Euripides'in ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
-
Fransız edebiyatında tragedya yazarı olmaları
-
Bir edebi akımın temsilcisi olmaları
-
Tragedya yazarı olmaları
-
Komedi yazarı olmaları
-
Eserlerinde çağlarının bütün özelliklerini yansıtmaları
22. Ahmet Muhip Dıranas —- dönemi Türk şiirinin ustalarındandır. Şiirde ölçü ve kafiyeye önem veren şair —- şiiri geleneğinden yararlanmıştır. Yalın, anlaşılır bir dili vardır. En çok, —- adlı şiiriyle bilinmektedir. Şiirlerini "Şiirler" adı altında bir kitapta toplamıştır.
Bu parçadaki boş bırakılan yerlere, sırasıyla aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi gerekir?
-
Servet-i Fünûn - Fransız - Olvido
-
Fecr-i Âti - Divan - Fahriye Abla
-
Milli Edebiyat - Halk - Olvido
-
Cumhuriyet - Halk - Fahriye Abla
-
İkinci Yeni - Fransız - Olvido
23. Aşağıdakilerden hangisi Garip şiirinin özelliklerinden değildir?
-
Resim, müzik ve öteki sanatlardan yararlanmaya çalışması
-
Geleneksel şiirin tabularını kırarak yola çıkması
-
Kafiyeyi ilkel, edebi sanatları gereksiz bulması
-
Hece ölçüsünü de aruz ölçüsünü de dışlaması
-
Yeni bir zevk oluşturmak için eski olan her şeyden uzak durması
24. Mustafa Kemal'in kağnısı derdi, kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı
Çabuk giderdi, çok götürürdü
Elifçik Nam salmıştı asker içinde
Bu dizeler Fazıl Hüsnü Dağlarca ile ilgili aşağıdaki yargıların hangisini desteklemektedir?
-
Bazı şiirlerinde soyut konuları işlemiştir.
-
Kendine özgü bir dil yapısı vardır.
-
Şiirlerinde hem bireysel hem de toplumsal konulara yer vermiştir.
-
Herhangi bir akımın veya görüşün etkisinde kalmamıştır.
-
Kurtuluş Savaşı'nı destanlaştırarak anlattığı şiirleri vardır.
25. • La Fontaine
• Moliere
• Victor Hugo
Bu sanatçıların ortak özelliği aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
-
Aynı yüzyılda yaşamaları
-
Klasisizm akımının temsilcileri olmaları
-
Tiyatro türünde eserler vermeleri
-
Aynı ülkenin sanatçıları olmaları
-
Romantizm akımının temsilcileri olmaları
26 Aşağıdaki yazar-eser eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?
-
Mark Twain - Tom Sawyer'in Maceraları
-
Tolstoy - Anna Karenina
-
Henrik İbsen - Antika Dükkânı
-
Schiller - Wİlhelm Tell
-
Victor Hugo - Hernani
27. Türk Halk edebiyatı kendi macerası içinde bir zorlamaya maruz kalmadan ve çok da desteklenmeden öylece gelişmiştir. Ancak bu durum bir güçsüzlük sebebi değildir. Coğrafyası, geleneği ve sanatçı kadrosu bakımından geniş alana sahiptir. Bu zenginliğe rağmen bazı türler, bazı isimlerle özdeşleşmiştir. Güzelleme dendiğinde -—, koçaklama dendiğinde —-, halk hikâyesi dendiğinde — akla gelir.
Bu parçadaki boşluklara sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Âşık Ömer - Köroğlu - Ferhat ile Şirin
B) Karacaoğlan - Köroğlu - Kerem ile Aslı
C) Dadaloğlu - Erzurumlu Emrah - Tahir ile Zühre
D) Köroğlu - Karacaoğlan - Leyla ile Mecnun
E) Âşık Ömer - Dadaloğlu - Yusuf ile Züleyha
28. Sabri Esat Siyavuşgil, Ziya Osman Saba, Yaşar Nabi Nayır, Kenan Hulusi, Cevdet Kudret gibi şairlerin oluşturduğu yedi Meşaleciler topluluğunun özelliği aşağıdakilerden hangisi olamaz?
-
Beş Hececiler’in şiirlerini sığ oldukları gerekçesiyle eleştirmişlerdir.
-
Türk şiirindeki son edebi akımdır.
-
Kendilerinden önceki sanatçılar eleştirmenlerine rağmen Türk şiirine önemli bir yenilik getirememişlerdir.
-
Fransız şiirini kendilerine örnek almışlardır.
-
"Samimilik, içtenlik, canlılık ve devamlı yenilik" ilkesini benimsemişlerdir.
29. Roman kahramanı, Akşehir'e gönderilen padişah ve halife yanlısıdır. Önce Kuva-yı Milliyeci'lere karşı çıkan; Ankara'dan, vurulma buyruğu gelince bir çeteye sığındıktan, savaşçı bir yiğit olduktan sonra, Çerkeş Ethem'in çetelerine katılan genç vaiz "İstanbullu Hoca"dır. Yazar, Fatih Medresesi'nden yetişme bu genci, yirmi bir yaşındaki Mehmet Reşit Efendi'yi yer yer idealize etmekten, yüceltmekten kendini alamamıştır.
Bu parçada sözü edilen romanın ve yazarının adı aşağıdakilerden hangisidir?
-
Yorgun Savaşçı-Kemal Tahir
-
Vurun Kahpeye-Halide Edip Adıvar
-
Küçük Ağa-Tarık Buğra
-
Yaban-Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Üç İstanbul- Mithat Cemal Kuntay
30. Yılda bir kere çıldırır ağaçlar sevincinden
Yılda bir kere uzatır avuçlarını yaprak
Biz de bir kere sevinebilseydik
Ağaçlar gibi çıldırasıya
Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
-
Serbest yazılmıştır.
-
Tariz sanatı vardır.
-
Mecazlı söyleyiş vardır.
-
Kişileştirme yapılmıştır.
-
İstiare vardır.
31. Türk edebiyatı, özellikle de Divan edebiyatı sanatlar bakımından oldukça zengindir. En çok bilinen ve kullanılan sanatlardan birkaçını şöyle sıralamak mümkün: Bir sözün benzetme amacı güdülmeden başka bir söz yerine kullanılmasına mecaz-ı mürsel, sözcüklerin benzerlik ilgisiyle birbiri-
I
nin yerine kullanılmasına teşbih, bir sözcüğün mecaz anlamı
II
kastedilecek şekilde hem gerçek hem mecaz anlamda kullanılmasına kinaye, insan dışı varlıklara insan niteliği yüklen-
III
mesine teşhis, anlamca birbiriyle ilgili sözcüklerin bir arada
IV
kullanılmasına tenasüp denir.
V
Bu parçadaki numaralanmış terimlerden hangisinin açıklaması yanlış verilmiştir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
32. Aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
-
Kasidenin son beytinde şairin mahlası yer alır.
-
Gazel ve kasidenin nazım birimi beyittir.
-
Kaside nazım biçimi ile yazılan şiirler konularına göre değişik adlar alır.
-
"Naat, münacat, tevhit" birer kaside türüdür.
-
Gazellerde aşk, sevgi ve şarap konuları işlenir.
33. Mehmet Emin Yurdakul Milli Edebiyat akımının öncüle-
I
rindendir. Toplumcu sanat anlayışı, yalın ve coşkulu şiirle-
II
riyle tüm halka seslenmeye çalışmıştır. Didaktik bir söyle-
yişin hâkim olduğu şiirlerinde hece ölçüsünü ve Batı'dan
III
Alınan nazım biçimlerini kullanmıştır. Türk Sazı, Cenge
IV
Giderken, Turana Doğru gibi şiirlerinin yanı sıra Yüksek
V
Ökçeler adında ünlü bir hikâyesi vardır.
Bu parçadaki bilgi yanlışı numaralanmış bölümlerin hangisinden kaynaklanmaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
SINAV KOMİSYONU
ORHAN EREN SEVİLAY UÇA