Demir çelik ve beyaz eşya başta olmak üzere ağır sanayi ve fabrika otomasyonu alanlarındaki projelerde..
Haber: Nurşah ŞAHİN
Mimari tasarımlarını sürdürülebilirlik ilkelerini temel alarak geliştiren, değişen pazar taleplerini güncel teknoloji ile harmanlayarak yeni ürün ve projeler üreten,1998 yılından beri sektörde öncü olmaya devam eden HKTM (Hidropar Hareket Kontrol Teknolojileri Merkezi San. ve Tic. A.Ş.), Kocaeli Sanayi Odası(KSO) tarafından düzenlenen Şahabettin Bilgisu Çevre Ödüllerinde KOBİ Kategorisinde aldığı Türkiye birinciliği ödülüyle başarısını taçlandırdı.
YARATICI ÇÖZÜM ORTAKLIĞI
Demir çelik ve beyaz eşya başta olmak üzere ağır sanayi ve fabrika otomasyonu alanlarındaki projelerde sunmuş olduğu yaratıcı çözüm ortaklığıyla tanınan ve sektörde adından sıkça söz ettiren HKTM (Hidropar Hareket Kontrol Teknolojileri Merkezi San. ve Tic. A.Ş.), Kocaeli Sanayi Odası (KSO) tarafından düzenlenen Şahabettin Bilgisu Çevre Ödüllerinde KOBİ Kategorisinde aldığı ödülle başarısını taçlandırdı.
SERTİFİKA ALDI
Ekonomik ve çevresel gelişmeler günümüzde sürdürülebilirliğin bir tercih olmak yerine zorunluluk haline gelmesine neden olurken, Amerikan Yeşil Binalar Konseyi’nin (USGBC) derecelendirme sistemlerinden biri olan LEED Enerji Verimli Yeşil Sertifikası alan bina sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. LEED standartları, bina sahiplerine sürdürülebilirlik standartlarını ve ilkelerini tanımlarken, bina sahibinin binaya ait işletme ve bakım maliyetleri ile enerji ve su sarfiyatını azaltması, bina kullanıcı memnuniyetini artırması, çevreye olan olumsuz etkileri en aza indirmeyi amaçlıyor. Ülkemizde de sayısı her geçen gün artan ve özellikle büyük işletmelerde uygulanan LEED tüm binayı bir bütün olarak incelerken, binada geliştirilmesi gereken noktaları belirleyerek ve o binaya özgü sürdürülebilirlik stratejileri ortaya koyuyor.
“Maaşımı sormak aklıma gelmedi”
Tecrübesi ve kapsamlı hidrolik ve otomasyon projeleri ile alanında güçlü referanslara sahip olan mühendislik firması hakkında bilgi veren HKTM Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Atıl, “Yaklaşık 34 yıl önce Boğaziçi Üniversitesi Makine Bölümü son sınıf öğrencisiyken hocamın yönlendirmesi ile Hidropar firmasında işe başladım. Bir gün okuldaki arkadaşlarıma işe girdiğimi söyledm ve ne kadar maaş alıyorsun? diye sordular. Bilmediğimi, maaşımı sormanın aklıma gelmediğini söyledim”
“NE KAYBEDEREZ?”
Askerlik öncesi 2,5 yılım aynı firmada geçti. Askerlikten sonra 1 sene farklı bir sektörde çalıştım ve sonra sektöre geri döndüm. Üniversiteden bir arkadaşımla beraber “Ne kaybederiz?” diyerek bir şirket kurduk. 3 sene sonra baktığımızda bir şey kaybetmediğimizi fakat bir şeyde kazanmadığımızı gördük. Mesleki tecrübe açısından güzel bir birikim oldu.”
“HOŞ GELDİN” DEDİLER
Eski çalıştığım şirketime dönmek istediğimi söylediğimde bana “Hoş geldin” dediler ve 8 yıl daha aynı firmada çalıştım. 1994 krizi dolayısıyla şubeleşmeden bayileşmeye doğru giden bir süreç yaşandı. 4 yıl daha merkezde çalışmaya devam ettim. Sistem oturduktan sonra bana masanın öbür tarafına geçme teklifi geldi ve bende kabul ettim. 1998 yılında Bosch Rexroth’un önerisi ve desteğiyle Hidropar Kocaeli Ltd. Şti.’ni (bugünkü HKTM) kurdum.
HAYALLERİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRÜYORUZ
Değişen dünyanın ilham veren teknolojileriyle neler yapabileceğimizi görmek için HKTM’yi kurduk. Üstlendiğimiz ilk projeden bu yana her adımımızı müşterilerimizi dinleyerek, onların alışkanlık ve ihtiyaçlarını ölçerek attık. İlk günden bu yana dünyanın teknoloji devlerinden Bosch Rexroth ’la birlikte ilerliyor, kendi alt markamız olan HKSM’yi ise alanında bir öncüye dönüştürmek için çalışıyoruz. Çünkü bizim için mühendislik sadece bir iş değil, müşterilerimizin hayallerini gerçeğe dönüştürmenin en yaratıcı yollarından biri.
SORUSUZ ÇALIŞMA GARANTİSİ
Bu hedefe ulaşmak için hizmet ve üretim süreçlerimizde 3 alana yoğunlaşıyoruz: Hidrolik, Elektromekanik ve Robotik, Mekanik ve Otomasyon Satış. Her biri kendi alanında uzmanlaşan birimlerimiz, Mühendislik ve Anahtar Teslim projelerinde birbirini tamamlayan hizmetleri sayesinde beklentilerinizi uçtan uca karşılıyor. Çünkü bizim için mühendislik sadece var olan sorunu çözmek değil, tüm sistemlerin uyumlu bir şekilde ve sorunsuz çalışmasını garantilemek anlamına geliyor.
GELECEĞİ TASARLIYORUZ
Teknolojiyi tasarlamak ve hayata geçirmek de işimizin önemli bir parçası. Üniversiteler ve bilim kurumları ile ortak çalışmalar yürüterek gerçekleştirmekte olduğumuz işbirlikçi robot, servo hidrolik silindir, paralel robot, delta robot gibi yenilikçi ürünlerle her projemizde fark yaratıyoruz. Çünkü bizim için mühendislik bugün var olanla yetinmek değil, geleceği tasarlamakla aynı anlama geliyor. Dünyanın en yenilikçi teknolojilerini, dünyanın sınırlı kaynaklarına saygıyla üretmek ise belki de en büyük sorumluluğumuz. Hem müşterilerimize hem de çocuklarımıza karşı... Bu nedenle üretim alanlarımızda en güncel çevre standartlarına bağlı kalıyor ve bir ürünün ilk aşamasından size sunulmasına kadar geçen her adımda çevresel etkileri dikkate alıyoruz. Çünkü bizim için mühendislik her şeyden önce dünyanın daha iyi bir yer olmasını sağlamaktan geçiyor.
“Leed gold sertifikası sürecindeyiz”
Sürdürülebilirliğin, teknolojik gelişmelerle birlikte yapının hem üretim hem de kullanım süreçlerini daha verimli kıldığını söyleyen Tunç Atıl, bu yüzden düşük enerjili ve sıfır emisyonlu binalar tasarlamanın artık kaçınılmaz bir konumda olması gerektiğini vurguluyor. 4 sene önce Kocaeli Sanayi Odası’nın düzenlemiş olduğu ödül töreninde ödül almayı aklına koyduğunu söyleyen Atıl, ”Projenin başından beri hedefimiz arasında Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülü almak vardı” dedi.
Sektöre Hidropar Kocaeli Ltd. Şti. olarak girdiklerini dile getiren Atıl, “3.5 sene önce, yaptığımız işi daha iyi tanımlamak için isim değişikliğine gittik ve şuan HKTM (Hidropar Hareket Kontrol Teknolojileri Merkezi San. ve Tic. A.Ş.) olarak hizmet veriyoruz. 3 kişi başladığımız şirkette şuan 50 kişiyiz. Firmamızın daha önceki yeri de yine Gebze’deydi. Şuan bulunduğumuz bölgeyi görünce çok beğendik ve buraya yatırım yapmaya karar verdik. Her adımda en ekonomik çözümleri bulmaya gayret gösterdik. Ferah, aydınlık, temiz, sağlıklı bir yerde çalışmayı herkes ister. Bunu düşünerek dostlarımızla fikir alışverişi yaptık. Kalkınma ajansının desteğiyle istediğimiz enerji sistemini burada uyguladık. Projemizi en ince ayrıntısına kadar düşünerek tasarladık. Örneğin su israfından kaçınmak için yeşil alanda en az su isteyen ağaç türlerini tercih ettik. Şuan LEED sertifikası sürecindeyiz”
PROJEMİZ 1’İNCİ SEÇİLDİ
Özellikle son yılarda ülkemizde enerji ve su tasarrufu, işletme ve bakım maliyetlerinin azalması, kullanıcı memnuniyeti, düşük çevresel etki konuları dünya genelinde LEED sertifikalı binaların öne çıktığını vurgulayan Atıl, ”Yeni binamızı inşa ederken henüz proje aşamasında yapmak istediklerimizi listelediğimizde boyumuzu aştığını gördük. Buna nasıl bir destek buluruz diye araştırma yaptık. Kocaeli Sanayi Odası aracılığıyla Doğu Marmara Kalkınma Ajansına ulaştık. Daha önceki projelerini inceledik ve bizde bir proje hazırladık. Avrupa Birliği Türkiye İş Geliştirme Merkezi’nden (ABİGEM) destek alarak hazırladığımız projemiz 1’inci seçildi. Projemizin ortalama maliyet 1Milyon 200 Bin Lira civarındaydı. Bunun 3’te biri hibe olarak bize geldi. Bugün sıradan bir bina inşa etmiş olsaydık cebimizden 400 Bin Lira çıkacaktı fakat istediğimiz binayı inşa ettik 800 Bin Lira çıktı. Enerji yatırımızı 2 katına ye çıkardık fakat 7 ile 10 yıl arasında geri dönüş beklenen yatırımdaki geri dönüş süresini 4-6 yıla indirmiş olduk.
DOĞAYA SAYGILI BİNA
Çevreci bir yapı inşa etmek hayali olduğunu söyleyen Atıl,”Bizim için amaç sadece üretim kapasitesini arttırmak değil çevreye ve doğaya saygılı bir yapı inşa etmek” ifadelerini kullandı. Atıl, “Bina çatısına kurduğumuz Fotovoltaik güneş panelleriyle elektrik üretimi yapıyoruz. 363 adet panel yıllık 118.000 kWh elektrik enerjisi üretmemizi sağlıyor. Çevreci üretimle CO2 salınımı önleyerek yılda 92 adet yetişkin ağaç kurtarılmaktadır. Ayrıca binamızda Toprak kaynaklı ısı pompası sistemi mevcut bu sayede toprağın altındaki sıcaklık farkından yararlanarak ısı pompasına giren suyun sıcaklığını yükseltiyoruz. Bu artış yerden ısıtma sistemiyle birleşince verimlilik en az %40 artıyor. Sıcak su üretimini de gerçekleştiren bu sistem yazın soğutmaya da %20 katkı sağlıyor.”
SU DA YÜZDE 50 TASARRUF
Yine binamızda uyguladığımız hava kaynaklı ısı pompası, ana ünite ile fancoiller arasında gaz yerine su kullanılması, soğutma sistemini çevreye duyarlı, depreme karşı da güvenli kılar. VRF klima sistemlerine oranla%10 daha az enerji tüketir. Gri su geri kazanım sistemi (tuvalet sularının dışında kalan tüm atık sulara Gri Su adı verilir) ile lavabolarda kullanılan sular arıtılarak rezervuarlara gönderilip tekrar kullanılır. Böylece su tüketiminden %50 tasarruf sağlanır.
YÜZDE 40’A VARAN DOĞALGAZ TASARRUFU
Solarwall Sistemi,emilen havanın direnci ve güneşin etkisiyle fabrika alanının ısıtılmasında kullanılan hava üfleyicili cihazlara giren havanın ön ısıtması sağlanır. Üretim alanlarının ısıtılmasında %40’a varan doğalgaz tasarrufu elde edilir. Elektrikli araçlar için şarj istasyonu ile, çevreci enerjilerin kullanımının yaygınlaşmasına yardımcı olmak amaçlanmıştır. Çevre düzenlemesinde ise araç park alanları ve ön bahçedeki özel zemin ızgaralarıyla yağmur sularının toprağa ulaşması kolaylaştırılmıştır. En önemlisi de 10 cm taşyünüyle cephe izolasyonu sayesinde ısıtma ve soğutma enerji için gereken tüketimini en aza indirdik, yerden ısıtma sistemini kullandık, ofislerimizde LED ile aydınlatma yaptık ve lavabolarımızda az su tüketen verimli armatürler kullandık.
Tunç Atıl’ın şiar edindiği söz:
“Sanat ve mühendislik arasındaki duvar,
sadece zihnimizde var.” Theo Jansen
http://www.kocaeligazetesi.com.tr/tunc-atil-bu-fabrikayla-hayallerimizden-birini-gerceklestirdik-668111h.htm
Dostları ilə paylaş: |