Özetle, halkla ilişkilerin önem kazanmasında etkin olan faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz: “Demokratikleşme, teknolojik gelişmeler, sosyokültürel gelişmeler ve bütünleşme sorunu, meşruiyet sorunu, rekabet olgusunun küreselleşmesi”.
Kâr amacı güden kuruluşların halkla ilişkilere duydukları ilginin hızla artmasının bir diğer nedeni ise, halkla ilişkiler etkinliklerinin reklâma göre çok daha inandırıcı olmasında yatar. Halkla ilişkiler aktiviteleri paralı reklâmlardan çok daha fazla güvenilirliğe sahiptir. Doğrudan bir iş yaratmamakla birlikte, marka farkındalığı ve müşteri bağlılığı açısından daha uzun süreli olumlu bir etkiye sahiptir. Halkla ilişkilerin verdiği mesajların tıpkı reklâmlarda olduğu gibi, hedef kitle üzerinde duygusal bir etki oluşturmak için kolaylıkla dramatize edilebileceği akılda tutulmalıdır. Ayrıca, giderek daha fazla artan reklâm çılgınlığı da, reklâmın etkisinin azalmasına yol açmıştır. Tüketiciler, kendilerine yönlendirilmiş pazarlama mesajlarının çok az bir kısmına ilgi gösterirler. Bu nedenle, birçok şirket daha fazla hedef kitleye ulaşmada daha yüksek potansiyel taşıyan mesajlar oluşturmak ve daha güvenilir olmak için yüzlerini halkla ilişkilere çevirmişlerdir.