6-)Kışladan adımınızı içeriye attıgınız ve askerliği bitirdiginiz ana kadar,sizde yaşanan değişiklikler neler oldu?
-Aradan yıllar geçti ama aklıma gelince o anlar hala da rahatsızlık duyuyorum.Sanki kendime ihanet etmişim gibi bir ruh hali oluşuyor.Elin kolun bağlı oluyor hiçbir şey yapamıyorsun.Çok büyük pişmanlıklar var.
7-) ''Asker'',''Komutan'',''Ordu'' denince sizde şimdi cagrıştırdıgı kavramlar neler oluyor?
-Demokratları ve Kürtleri zaptu rap altına almak için varolan bir kurum.Baskı mekanizması.
6-)Vicdani red üzerine düşünceleriniz nelerdir?
-Desteklemek gerekiyor,vicdani redçileri.Bende istiyorum bunu.Haklı görüyorum onları.Ben askerliği yaptıgıma pişmanım.Vicdani red için mücadele eden insanlara haksızlık yaptık,gibi.
--------------------------------
İ. G. (1960 Adıyaman Doğumlu)
Askerliği Edirne Tankçı alayında yaptı.
1-) Askerlik dışında farklı bir alternatifiniz olsaydı, gitmemeyi tercih edermiydiniz?
-Elbette gitmezdim.Fakat askerlik yapmadan Türkiye de yaşayamazdım.Bu benim için ciddi bir engeldi ortadan kalkmasını istedim.
1.a-) Neden?
-Askere gitmeden önce tanıyordum o kurumu.Ordu muhalif kesim üzerinde baskı uyguluyordu.Bundan dolayı red ediyordum.O kurumun bir parçası olmak istemediğimden dolayı.
2-)Etnik kimliğinizden dolayı özel uygulamalara maruz kaldınız mı?
-Şunu söyleyip başlamak istiyorum meslegimden dolayı,terzi oldugum için özerk tuttular beni diyebilirim.Çünkü askerlikte bilirsiniz dikim ve giyim önemli bir yer tutar.Bundan dolayı payıma düşenden azını aldım diyebilirim.Yoksa firar edebilecek konuma dahi gelebilirdim.
Kürt oldugum için değilde solcu kimliğimden dolayı çok dışlandım ve baskıya,keyfi muamelelere tabi tutuldum.Faşist bir astsubay vardı.Ortada hiçbir gerekçe yokken neden yemeğe geç geliyorsun diye.Beni kaba dayaktan geçirdiler.Solcu oldugumu biliyordular,bundan dolayı yapmıştılar.Aslında kişiliğime yönelik bir intikamdı.Örnegin bazı rütbeliler depodaki eşyaları ve kışlaya ait olan benzini kendi şahsi işleri için kullanırlardı.Elbiselerini falanda bana tamir ettirmeye çalışırlardı,ben yapmadı-
gımdan dolayı itiraz ettiğim için dövülüyordum.Beni muhalif olarak gördükleri için, böylesi nedenlerden dolayı çok dayak yedim.
Kürt arkadaşlar bazen kendi aralarında sohbet ederdi.Bunu alay komutanı duymuştu.Bütün askerleri bir araya toplayıp şöyle demişti,kürtler kendi aralarında siyasi toplantılar yapıyor haberimiz var.Bunu yasakladı ve ardından tehdit etti.Bu kezde insanlar ister-istemez temkinli davranmaya başladı.Herkes ihbar ediyordu.Sonrasında yemekhanede genelde türk kökenli askerler çalışırdı.Kürt olanlara az yemek verirlerdi.Dogal bir yemegi dahi bir baskı aracı haline getirmiştiler.Buna benzer küçük dav-ranışlarla baskı uygulardılar.
Kışlada baskılara ugradıkları için bazı askerler silahıyla birlikte Firar ediyordu.Yunanistan sınırında oldugumuz için oraya kaçıyordular.Firar edenlerin çoguda sosyalist,solcu insanlardı.Baskı dayanılmaz düzeydeydi.Hatta bildiğim kadarıyla iki kişide, Meriç nehrinden sınırı geçerken bogulmuştu.Bu olaylar çok gizli tutulurdu.İsimleri şimdi anımsayamıyorum.
3-)Kışladan adımınızı içeriye attıgınız ve askerliği bitirdiginiz ana kadar,sizde yaşanan değişiklikler neler oldu?
-O kurumun dışarıdan görünen halinden öte birebir yaşayarak gördüm.Sokaktan yansımasını gördügüm mekanizmayı,içinde bir fiil yaşayarak o zihniyeti daha yakından tanıdım.Keyfi uygulamalar hakaretler artık orda sıradan olaylardı.Çok dogal görülüyordu.Hiçbir askerin ömürboyu hafızasından silinmiyor.Askerligi bitiren herkes o zihniyete boyun egmeyi,ondan korkmayı öğreniyordu.İnsanda sevgiyi bitirmeye çalışıyordular.
3.a-)Sevgiden kasteetiğiniz?
-O kadara keyfi baskı varki.Biriyle dayanışma içinde olunca,birine insanı yardım ettigin için cezalandırılıyorsun.Bu davranışların anormal görülüyor.O insan ceza almışsa onu seyredeceksin.Bu seyretmede ''bana ne'' demektir.Buda bireysellige itiyor.Kendini kurtaracaksın.Sevgi böyle öldürülüyor.Acı çeken bir insan yardım edemiyorsan,bu sevginin ölümüdür.Böylede oluncada insanlıgımızdan uzaklaştırılıyoruz.
Her askere giden çoçuksu,şen-şakrak gidiyor.Ya gelince?Orda ilk ögretilen asker ciddidir.Askerlik insanları otoriter olmaya itiyor.Bunuda zorunlu bir biçimde yapıyor.Askerden sonra birçok insan evleniyor.Evlendikten sonrada mesele o ögrenmiş oldugu otoriteyi eşinin üzerinde uyguluyor.Çocukları üzerinde uyguluyor.Evindeki komutandır.Kişilik sıfırlandıgı için askerde,yeniden şekilendiriyorlar onu.O mekizma hayatına yön veriyor.Askerde ezilen birey,dışarda kendi varlıgının ispatı olarak başkası üzerinde otorite kurmaya çalışıyor.Kişiligin şekillendiği en önemli alan.Çok önemli bu.An an,hergün,gece-gündüz sana empoze ediyor.Askerlik süreçi seni dünyadan koparmanın adı oluyor.Askere birgün bir çicegi sev denilmez.Öldür deniliyor.Sunni ve mekanik düşünen insan durumuna getiriliyor birey orda.insan araç oluyor.
4-) ''Asker'',''Komutan'',''Ordu'' denince sizde şimdi cagrıştırdıgı kavramlar neler oluyor?
-Yaşamın dışında olan bir kurum,ordu.Bu kurumun içinde çok kaldıkça,insanı yaşamdan koparıyor.Yönetmek,yönetilmek.Senin gibi düşünmeyen birine silahı kullanmak.
5-)Vicdani red üzerine düşünceleriniz nelerdir?
-Bu otoritenin yıkılması ve lagvedilmesi için vicdani red çok önemli bir aşama.Yaşam üzerinde militarizmin etkilerinin ortadan kalkması gerekiyor.Askerligin faşizm oldugunu vicdani redçiler topluma gösteriyor.Bu kurum yargılanamıyor, kutsanıyor.Kutsallıklar kendiliğinden otokontrol sistemini getirir.Özgür bireyin gelişmesinin önündeki en temel engel.
------------------------
K.S (KAHRAMANMARAŞ DOĞUMLU)
Askerliği Ağrı mekanize taburunda yaptı.
1-) Askerlik dışında farklı bir alternatifiniz olsaydı, gitmemeyi tercih edermiydiniz?
-Askerlik yapmamak için yurtdışına çıkmaya çalıştım.Olmadı.Askerliği hiç yapmak istemiyordum.
2-)Neden askerlik yapmak istemediniz?
-Varolan bir savaş vardı.Bu savaşa taraf olmak istemedim.Emir altında olmayıda sevmem.
3-)Etnik kimliğinizden dolayı özel uygulamalara maruz kaldınız mı?
-İlginçtir askerliği Agrı da yaptım ama bölümüzün yüzde doksanı Kürttü.Bilinçli bir şekilde bizi oraya göndermiştiler.Çatışma çıksa,ölen iki tarafta Kürt olacaktı.Bölüğü müzün çogunlugu Kürt olunca fazla sorunlarda çıkmadı.O hassasiyete komutanlarda Türk arkadaşlarda dikkat ediyordu.Alevi inançımdan dolayı,askerler arasında sorunlar yaşamadım degil.Karşımdaki insanlar aleviliğin ne oldugunu bilmiyordu.Kulaktan dolma bilgilerle tanıyordular aleviliği.Bu konuda yoğun bir biliçsizlik vardı.
Urfalı bir arkadaşım vardı.Tek kelime Türkçe bilmezdi.Çok dayak yediğine şahit oldum.Hep ceza verilirdi,ona.Komutanlar en son sırt çantasına taş doldurmuştular.Onunla spor yaptırtıyordular,o çantayla iştimaya çıkardı.Akşam uyuyana kadar çantayı çıkarmak yasaktı.Bu eziyetin tek nedenide Türkçe bilmediği içindi.
Ben Kürtlüğümü askerde tanıdım.Öncesindede Kürt oldugumu biliyordum fakat detaylı derinlikli bir bilgim yoktu.Askerdeki Kürt arkadaşlarla çok sohbet ettim.Kürt kimliğim orda şekillendi diyebilirim.Karşıdaki güç bize hep Türklüğü tek kimlilikliği empoze etmeye çalışırdı.Bende de tersi oldu...
Agrı dagına bir aylık operasyona gittik.Bir köyde konakladık.Çatışma ihtimalini hiç düşünmek istemezdim.Çünkü karşıdaki insanlarda bizim insanlarımızdı...Hep dua ederdim.Orda bir ay kaldık genelde yol güvenliğini saglamak için.Yanımdaki bütün arkadaşlar namaz kılmaya başladı.En piskopat olanı dahi namaz kılıyor.Ölüm korkusumudur,nedir.Alevi oldugum için ben kılmıyordum.Komutanlarımız hep bize derdi,her köylü ''terorist''olabilir.Temkinli olmalısınız.Köy korucuları içinde derdi,bunlar sabah korucu fakat akşamda PKK li olurlar.Ordaki yöre halkına hiç güvenmezdiler.Tabi biz kürt oldugumuz içinde bizede güvenmezdiler.Paronayak bir bakış açısı işte.
Bir komutan vardı,oda bizimle birlikteydi.Disiplin hastası bir tipti.Askerleri havadan-sudan nedenlerle çok döverdi.Dövmeden öncede askere sorardı hep,''senin anan varmı?''Ardından küfre başlardı.Çok kötü birşeydi.Birkaç ay geçmişti sonra duydum.2004 yılıydı bir çatışmaya girmiş.Gerillalar tarafından öldürülmüş.Tesaduf ya öldürüldüğü tarihte anneler günü.Bölükteki bütün askerler sevinmişti.Herkes birbirine çay ısmarlıyordu.
4-)Kışladan adımınızı içeriye attıgınız ve askerliği bitirdiginiz ana kadar,sizde yaşanan değişiklikler neler oldu?
-Kürtlük kimliğimle orda tanıştım.Ve daha iyi anladım yaşananları.Askerde duygularını bastırmayı öğreniyorsun.Disiplin oldugu için öyle davranmak zorunda kalıyorsun.
5-) ''Asker'',''Komutan'',''Ordu'' denince sizde şimdi cagrıştırdıgı kavramlar neler oluyor?
-Rezalet ya.Silahlı güç.Askeri elbiseyi giyen değişiyor.Koyun sürüsü gibi.Nereye sürülürse oraya gidilirdi.
6-)Vicdani red üzerine düşünceleriniz nelerdir?
-Güzel bir şey.Yapılmasıda gerekir.Ama işte red ederken,fedakarlık-bedel vermekte gerekiyor.O inança sahip olmak gerekir.Özverili insanların işi.
---------------------------
M.S. ( GAZİANTEP DOĞUMLU)
Askerliği Malatya Tulga 1 Kışlasında yaptı.
1-) Askerlik dışında farklı bir alternatifiniz olsaydı, gitmemeyi tercih edermiydiniz?
-Ben askere gitmemek için Avrupa ya gittim.Fakat beni geri gönderdiler.Direkt askere götürdüler bende yapmak zorunda kaldım.
2-)Neden askerlik yapmak istemediniz?
-Benim iki akrabam gerilladaydı.Bundan dolayı hep askerler bize baskı uygulardı.Çocukken köye giderdik akrabalarla birlikte köye yakın bir yerde hep kimlik kontrolu yapardılar.O zamanlar çocugum,soyismimizden dolayı bizi arabadan indirirlerdi.Yürüyerek köye gidin derlerdi.Askerler bunu yapardı.
2-)Etnik kimliğinizden dolayı özel uygulamalara maruz kaldınız mı?
-Malatya da askerken bir çatışma olmuştu.16 gerilla çatışmada yaşamını yitirmişti.Bunları helikopterle bizim bulundugumuz yere getirdiler.Kışlada anons yaptılar,herkesi iştimaya topladılar.Orda İzmirli bir yüzbaşı vardı.Onaltı kişiyi öne çıkardı.Bu arkadaşların hepside Kürttü.Siirtli,Diyarbakırlı,Hakkarili,Antepli ve Batmanlı.Helikopteri gösterip,o ölüleri otubuse bindirmemizi istedi.Ordanda hastahaneye kadar götürecektiler.Bilinçlice bir davranıştı.Bize mesaj veriyordu.Hakkarili Halit adında bir arkadaş itiraz etti yapmayacam bunu dedi.Yüzbaşıda bir üst komutanı çagırdı.Olay o komutana anlatıldı.Bize yaptırtmadı gelen komutan ama hala unutamıyorum o tabloyu.
Diger bölükte bir asker vardı.Benim bölügümden olmadıgı için ismini bilmiyordum.Birkaç kez karşılasmıştık.Askerliğinin bitmesine sekiz gün vardı.Nöbet tutarken intihar etti dediler.Bana o zaman çok ilginç gelmişti.Askerliğinin bitmesine sekiz gün kalan biri neden intihar ederki?
Acemi birliğindeyken Hakkarili Garbi adında Türkçe bilmeyen bir arkadaş vardı.İlk geldiğinde komutan bununla konuşmak istiyor ama anlaşamıyorlar.Ben tercümanlık yapıyordum.Komutan soruyor ona nasıl geldin buraya.Garbide anlattı.Köyde çobanlık yaparken askerler köye baskın düzenliyor.Garbide asker kaçagı oldugu için gözaltına alıyorlar.Zorla askerliğe getiriyorlar.Çok saf ve dürüst biriydi.Hep komutana beni eve gönder,çocuklarımın yanına gitmek istiyorum derdi.Birgün onla beni komutan cagırdı.Komutan onu okula gönderecez Türkçe ögrensin demişti.Garbi de bizim orda kimse Türkçe konuşmayı kimse bilmez neden ögreneyim demişti.Komutanın zoruna gitmişti bu söz.Tekmil ver dedi.Garbi de tam yapamamıştı bundan dolayı komutandan çok dayak yedi.Onca mantıksız olay yaşanıyorduki.Halada anlamış değilim.Rütbeliler nöbet tuttugunda.Adamların canı sıkılıyordu herhalde.(gülerek)Kışın sogugunda saat üçte bizi kaldırırdılar yataklarımızdan.O sogukta dışarı çıkarırdı.Hepimizi sıraya koyar.Ardından ensemize tokat vurarak.Sayarak içeri alırdı.
Kavga etmiştim biriyle iki gün ceza verdiler bana.Cezayıda askeri cezaevinde geçirecektim.
3-)Askeri cezaevini bize anlatırmısınız?
-Dagın tepesine yapmıştılar cezaevini.Etrafta hiçbir şey yok.İçeri girerken üst araması yaptılar,iç camaşırlarımıza kadar.Saatimi ve kemerimi benden aldılar.Bana bir battaniye verdiler.Üstüne yat diyordular.Ranza yok.Döşek filanda yok.Battaniyeyi altıma sersem üstüm açıkta kalacak,üstüme atsam altım açıkta kalacak.Altı kişiye bir jilet veriyorlar, nasıl traş olursanız olun diyorlardı.
Askeri gardiyanlar vardı,bunlar genelde uzman çavuş ve astsubaylar olurdu.Akşam biz uyurken koridora su dökerlerdi.Bizleri uyandırırlardı.Elimize traş için kullanılan permatikleri verirlerdi.Bunu paspas diye kullanın koridordaki suyu çekin diyordular.(gülerek)Abi saçmalık ama öyle.Bizde yapardık.Sıkıysa yapma...
3.a-)Peki bu suyu çekme işi ne kadar sürerdi?Permatikle bir hayli zor olmalı...
-(gülüyor)Saatlerce sürerdi.Sabah beşte bizi kaldırırdılar.Çukur eşmeye götürürdüler.İki kişi çukuru kazardı.Diger iki kişide çukuru kapatırdı.Maksat biz boş kalmayalım,eziyet işte.Duvar yıkatırlardı.Fazla kalmadım ben,sadece iki gün.Maraşlı ahmet adında bir arkadaşım vardı.22 gün askeri cezaevinde kalmıştı.Tanınmayacak halde geldi.Çok kilo vermişti.Psikolojisi neredeyse bozulmuştu.Kendini toparlansın diye hava değişimine gönderdiler.Ordaki askerlere resmen işkence yapıyordular.Asker askere zülüm yapıyordu.Düşmanlarına dahi,insan böyle şeyler yapmazdı.
4-)Kışladan adımınızı içeriye attıgınız ve askerliği bitirdiginiz ana kadar,sizde yaşanan değişiklikler neler oldu?
-Kışladan ilk adımımı içeri attım.Kendi kendime diyorum ben burda ne yapacam.Orda bunalıma girdim.O mantıga uymayan,uygulamalar yüzünden.Günde on defa iştima (sayım) yapılırmı ya?Hemde koyun sayar gibi sayıyorlar.Askerliği bitirdiğimde kapıdan çıkarken tükürdüm.Koşar adımlarla uzaklaştım.Bir daha Malatya ya gitmek istemedim.Gitmedim de.
5-) ''Asker'',''Komutan'',''Ordu'' denince sizde şimdi cagrıştırdıgı kavramlar neler oluyor?
-Küçükken yaramazlık yaptıgımızda.Büyüklerimiz bizi korkutmak için ''askerler geliyor'' derdi.Korkardık saklanırdık.KORKU...
Kışlalarda ve lojmanlarında komutanlar aileleriyle ''avrupa hayatı''yaşıyorlar.Çocuk havuzundan tutunda büyüklerin havuzlarına,borling salonundan bilmem ne kadar, sırf kendi keyifleri onca şey.Orayı görünce kendimi avrupada sandım.Ama askerede zeytini sayarak verirler...Asker bir liraya en kötü çayı içerdi.Komutan ise en pahallı çayı yarım liraya içer.
6-)Vicdani red üzerine düşünceleriniz nelerdir?
-İlk senden duydum bu sözü.Dediğin gibiyse çok güzel birşey.İnsanlar ölmemeli...
--------------------------
Y. K.( SİİRT dogumlu)
Askerligi Kütahya hava er eğitim tugayı ve Ordu Perşembe hava jet üstü nde yaptı.
1-) Askerlik dışında farklı bir alternatifiniz olsaydı, gitmemeyi tercih edermiydiniz?
-Evet
1.a-) Neden?
-Bölgemizde askerlerin orda halka neler yaptıgının şahidiyim.O dönemlerde kürt olupta yine kürt illerine gönderilen askerler çoktu.Ve çatışmaların en yogun oldugu dönemlerdi.Evli oldugum için gitmek zorundaydım.Belkide evli olmasaydım gitmezdim.
2-)Etnik kimliğinizden dolayı özel uygulamalara maruz kaldınız mı?
-Acemi birligindeyken kürt olan arkadaşlar vardı.Bazen kendi aramızda kürtçe konuşurduk.Bundan dolayı komutanlar bizi uyarmıştılar.Kürtçe konuşmanın kışlada yasak oldugunu söylüyordu.Bir Şırnaklı arkadaşım vardı Cemil adında, türkçe konuşmayı bilmediği için dalga geçiyordular.Bu arkadaş komutanlarla konuşunca tercuman kullanmak zorunda kalıyordu.Komutanlar bize hep onunla türkçe konuşmamızı istiyordu.Şöyle diyordu komutanlar Cemille kürtçe konuşmayın ki türkçe ögrenebilsin.Türkçe konuşmayı bilmedigi için çok zorlanıyordu.
Marşlar vardı,''her türk asker dogar'' v.s buna benzer şeyler bunları bagırırken zoruma gidiyordu.Yürüyüşlerde söyletirlerdi bizlere bunları ben bazen susardım yanımdaki arkadaşlarım hemen uyarırıdı beni.Neden söylemiyorsun diye.Korkudan söylemek zorunda kalırdım.
Esas duruştayken parmaklarımı kapatmadıgım için çok dayak yiyordum.Selam vermek selam almak orda yapılan herşey çok mantıksız geliyordu bana.Fakat yapmak zorundaydım yoksa dayak yerdim.
Bir defasında biriyle kavga ettigim için bana on günlük ceza verdiler.Disiplin yeri dedikleri bölüm vardı oraya koydular.Askeri mevzuata göre bir ay aşagısındaki ceza alanları o bölüme alırlardı.(disko disiplin koguşu)Eger ceza bir aydan fazla ise askeri cezaevine konurdu.Beni koydukları hücreye benzer yer, altı metrekare ya vardı yada yoktu.Yatacak malzeme ve sadece lavabo vardı.Günde iki kez yemek verirlerdi.Verilen ceza süresi boyunca sabah saat sekizde kalkar mevzi kazdırırlardı.Ögle onikiye kadar ardından bir saat poz verilirdi yemek için birden beşe kadar sürürdi kazma işi.Bana o işi yaptırırlarken herzaman başımda bir nöbetçi bulunurdu.
3-)Kışladan adımınızı içeriye attıgınız ve askerliği bitirdiginiz ana kadar,sizde yaşanan değişiklikler neler oldu?
-Onaltı ay askerlik yaptım ama sanki orada dogmuşum büyümüşüm orda ölecegim ruh hali vardı.Zaman hiç geçmiyordu.
4-) ''Asker'',''Komutan'',''Ordu'' denince sizde şimdi cagrıştırdıgı kavramlar neler oluyor?
-Güç aklıma geliyor.Güç olmak ve başkaların üzerinde bunu kullanma.
5-)Vicdani red üzerine düşünceleriniz nelerdir?
-Şimdiki fikirlerim o zaman bende olsaydı hiç askere gitmezdim.Askerligi yaptıgım için çok pişmanım.
-------------------------------
T. AĞAR (1976 Malatya dogumlu)
Askerliği Ankara Mamak ve Adana muhabere 1996 ile 1997 yılları arasında yaptı.
1-) Askerlik dışında farklı bir alternatifiniz olsaydı, gitmemeyi tercih edermiydiniz?
-Hiç düşünmeden tercih ederdim.Askerede isteyerek gitmedim.Muayene kaçagı iken
bir kimlik kontrolu sırasında yakalanıp,götürüldüm.
2-)Neden askerlik yapmak istemiyordunuz?
-Faşist bir emir komuta zincirinin bir halkası olmayı kabul etmediğim için.Kaldıki zorla götürüldüğüm bu askerlik görevinde başka bir alternatifim olsaydı.Gitmemeyi en çok Kürt halkının üzerine yagdırılan bombalar,ilhak edilen Kürdistan topraklarında konuşlanmış,bir askeri komuta zincirinin halkası olmayı istemediğim için.
3-)Etnik kimliğinizden dolayı özel uygulamalara maruz kaldınız mı?
-Tabiki Tsk kışlaları bunun örnekleriyle doludur.Faşişt bir ordunun kışlalarında farklı bir refleks beklenemez.Size orda yaşadığım iki olayı anlatım.Hakkari dağ komando tugayına gönüllü asker seçimi için gelindiğinde.Malatyalı bir Türk arkadaş,gönüllü gitmek için adını yazdırdıgında.Hemşeriliğimden gelinen bir samimiyetle,''neden böyle orantısız güç kulanılan kirli savaşta alet olmak için gönüllü oldugunu''sormuştum.Oda bana,''pis Kürt,pis komünist''yakıştırmaları yaparak.Bu tavırla beni gidip tabur komutanına şikayet etmişti.Bana hemen bir hafta katıksız hücre cezası verdiler.
4-)Bir haftalık hücre cezası boyunca neler yaşadınız?
-Küçücük bir oda,hücre dedikleri yer.Tavanda yanan bir ampulu vardı.Bir el yıkama lavabosu,birde açıkta hemen uyudugum ranzanın yanında alaturka tuvalet.Tek başıma kalıyordum.Hemen hemen her gece uzman çavuş denetiminde askeler beni başka bir odaya götürürlerdi.Orda sistemli işkenceden geçiriyordular.Falakave kaba dayak agırlıklı.Küfürler eşliğinde bunu yapıyordular.Bende hep,''bir PKK li olmadıgımı,bir Kürt alevisi oldugumu.Bir T.C vatandaşı olarakta şu an askerlik görevimi yapmak istediğim için burda oldugumu söylerdim.Fakat onlar etnik kökenime ve dünya görüşüme dönük hep hakaretler ederdi.Amasyalı olan Cengiz adındaki kıdemli yüzbaşı bana,insanlık trajedisi diyebilecegim fotografları göstererek,'' sen bir türk askeri olarak bunlarımı savunuyorsun''diye sormuştu.Bende ''Malatyalı olan türk arkadaşa bunu ima etmediğimi.Ama evli oldugunu ve başına bir iş geldiği zaman kaldıki savaşın ortasına gidiyor.Eşinin ve çocuklarının ne olacagını''bir hemşeri hassasiyetiyle söyledigimi söylemiştim ama yine devam ettiler tabi işkencelerine.Daha sonra duydum o Gönüllü olarak Hakkariye giden asker bir çatışmada öldürüldü.Bir hafta boyunca bana sigara ve yemek verilmedi.kaba dayak ve falakadan geçirildim.Hücre cezasından sonrada en zor işlere beni göndermeye başladılar.
5-)Kastettiginiz ne gibi agır işler?
-Kazma kürek işleri.Agır eşyaları hep bana taşıtırlardı.O olaydan sonra silahımıda aldılar.Silahsız nöbetlere gönderiliyordum.Sanki özel olarak benimle ilgileniyordular.
Askerde diger arkadaşlarımla ilşkilerim iyiydi.Ramazan tutmadıgım ve katılmadıgım teravih namazlarından dolayı.Alevi oldugumu anladıklarında,iyi olan ilişkilerim bozulmuştu.Mesele kantine gider sigara isterdim.Sigara olmasına ragmen yok derlerdi.Yemek dagıtılırken herkese verilenin yarısı kadar bana verilirdi.Yani istmediğiniz bir yerde bulunmanızdan ötürü bozulmuş olan psikolojiniz.Etnik kimlik ve inançlarınızdan ötürü gördüğünüz yaptırımlar.Maruz kaldıgınız ötelemelerle dahada yogunlaşarak derin bir psikolojik sorun haline geliyordu.Ama tabi böyle bir dönemde kendimi terapi etmesini bilebildim.Çünkü gerçekleri biliyordum.
1996 yılında cezaevlerinde ölüm oruçu direnişçilerine yapılan saldırıyı akşam kantinde televizyonda izliyorduk.Bir iki nöbetçi komutanda ordaydı.Yeniydim o zamanda.Askerlik içindede tertipçilik denilen yoz bir hiyerarşi mevcuttu.Tabi faşişt bir orduda eşitlik beklemek ütopik olur.Ben içim kanaya kanaya,malasef üzerimdeki elbiseleri giyen insanların ölüm oruçu direnişçilerine saldırısını görünce.Buna tanık olunca müthiş bir utanç,müthiş bir üzüntü duydum.Hemen önümde oturan Mustafa Okutan adındaki Rizeli olan bir asker,''vurun şerefsiz kürtlere,vurun teroristlere.Hepsini öldürün''demesi yaramı dahada derinleştirdi.Aradan bir kaç dakika geçmeden yine bu adam benden bir çay getirmemi istedi.Bende çayını kendin al diyince.Diğer arkadaşlarıyla üzerime saldırdırarak,beni hırpaladılar.Ve ne komiktirki hiçbiri ceza almadı,kaşım-gözüm patlamasına ragmen.
6-)Kışladan adımınızı içeriye attıgınız ve askerliği bitirdiginiz ana kadar,sizde yaşanan değişiklikler neler oldu?
-Askerlik şübesine polis tarafından teslim edildiğimde,bana cehennem azabı gibi gelecek 18 ayın beni beklediğini biliyordum.Kaldıki 20 yaşında bir gençi hayatının baharında ve yaşamının en üretken oldugu bir dönemde alıyor.Ve hiçbir mantıga sıgmayan bir emir-komuta zincirinin bir halkası haline getiriyorsunuz.Tabi bu yaşadıgım zorlu dönem.Hayata olan bakışımı,türk yetkili makamlarının belirttiği herkesin kardeş ve eşit oldugu söylemlerinin tam olarak bir safsata oldugu öğrendim.Bu onsekiz aylık cehennem süreçi,T.C anayasasının bir safsafatan ibaret ve Tsk nın ise hertarafından kan damlayan bir kurum oldugu gerçegini bana öğretti.
7-) ''Asker'',''Komutan'',''Ordu'' denince sizde şimdi cagrıştırdıgı kavramlar neler oluyor?
-Ordu denince aklıma ilk gelen silah,barut,kan,agıt,gözyaşı ve zülüm.Bir yönüyle bu kavramlar bana askeri darbeleride cağrıştırmaktadır.Sivil ve demokratik taleplerin yükseldiği dönemlerde ordular devreye girerek,yönetimi ellerine almaktadırlar.Mesele buna Sosyalist lider Şili cumhurbaşkanı Salvador Allende ye Amerikan eliyle pinochet komutanlıgındaki Faşist şili ordusu tarafından darbe yapılmıştı.Salvador Allence katledilmişti.Ve Türkiye deki askeri darbeler,yaşanan acılar...
6-)Vicdani red üzerine düşünceleriniz nelerdir?
-Benim abimde bir vicdani redçiydi.Yıllarca siyasi düşüncelerinden dolayı hapis sürgün ve işkenceler yaşadı.Ve türkiye de bir kaçaktı.37 yaşında yakalanarak ve ağır hakaretlere ugrayarak askerlik yaptırıldı.Vicdani Red gösterilmesi gereken,en onurlu duruş olarak görüyorum.Yukardada belirttiğim gibi kana,Zülme ve barbarlıga dayanan bir orduda bulunmaktansa,onurluca bir şekilde sivil yaşamın içinde bir kaçak olarak yaşanılabilinir.Bende bunu düşünüyordum ama malesef yakalanarak zorla o cehennem süreçi bana yaşatıldı.İnsan hak ve özgürlükleri açısından bakıldıgından her insanın askerlik yapıp-yapmama konusunda kararının kişinin kendi insiyatifinde olmasını düşünüyor.Ve öyle olması gerektiğini savunuyorum.Ama T.C devleti gibi bir ülkede ve idarede bu kararı siz vermiyor.Onurluca bir şekilde Vicdani Redçi oldugunuzu açıklayınca vatan haini olarak ilan ediliyor.Muhebbet hapis,işkence ve sürgünler sizi bekliyor.
Dostları ilə paylaş: |