6. ÜNİTE: DİNLER
VE
EVRENSEL ÖĞÜTLERİ
1. Din Niçin Evrensel Bir Gerçekliktir?
Din, tarihin bütün dönemlerinde her toplumda var olan evrensel bir kurumdur. Yüce Allah, ilk insandan itibaren peygamberler ve kitaplar göndermiştir. İlk insan aynı zamanda ilk peygamberdir. Zamanla insanlar Allah’ın gönderdiği ilkelerden uzaklaşarak çeşitli varlıkları kutsal kabul etmişler ve bunlara tapınmışlardır. Bazen ayı, güneşi, yıldızları, bazen de bir hayvanı veya elleriyle yaptıkları putları kutsallaştırmışlardır.
İnsan, beden ve ruhtan meydana gelir. İnsanın maddi ihtiyaçları olduğu gibi manevi ihtiyaçları da vardır. Bu insanın yaratılıştan gelen bir özelliğidir. İnsan acıktığında yemek yeme ve üşüdüğünde ısınma ihtiyacı duyduğu gibi manevi olarak da her zaman yüce ve kudretli bir varlığa sığınma, ona güvenme ve ondan yardım dileme ihtiyacı duyar. Bu sığınma ve güvenme duygusu ancak din ile karşılanır. Yüce Allah (c.c), Kur’an-ı Kerim’de din duygusunun doğuştan olduğuna dikkat çekmektedir:
“(Resulüm!) Sen yüzünü hanif (tertemiz) olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat ile yaratmış ise ona çevir. Allah’ın yaratışında değişme yoktur…” (Rûm Suresi–30)
“Her çocuk İslâm fıtratı üzerine doğar. Fakat daha sonra ebeveyni onu Yahudi, Nasranî veya Mecusi yapar” (Hadis-i Şerif)
Dünya üzerinde bulunan eski yerleşim alanlarında yapılan kazı ve incelemelerde pek çok tapınak ve dinî sembole rastlanmıştır. Bu da dinin oldukça eski bir kurum olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra binlerce yıldır insanların ellerinde bulunan ilahî kitaplar da dinin tarihinin insanlık tarihiyle başladığını göstermektedir.
“Dünyayı dolaşınız, duvarsız, edebiyatsız, kanunsuz, servetsiz şehirler bulacaksınız. Fakat mabedsiz ve mabudsuz bir şehir bulamayacaksınız.” (Plutarkhos)
Adları farklı olsa da dinlerin birbirlerine benzer yönleri vardır. Farklı coğrafyalarda ortaya çıkmış dinlerde bile ortak yönler bulmak mümkündür. Dinlerin temel ilkeleri göz önüne alındığında hepsinin amacının iyiliği, güzelliği yaymak, kötülükleri engellemek ve insanı yücelterek mükemmel hâle getirmek olduğu görülmektedir. Bu durum dinlerin getirdiği ortak değerlerin evrensel olduğunu gösterir.
2. Günümüzde Yaşayan Dinleri Tanıyalım
Günümüzde dünya üzerinde birçok din varlığını sürdürmektedir. Bunları, vahye dayalı dinler ve vahye dayalı olmayan dinler olarak ikiye ayırmak mümkündür. Allah’ın, peygamberler aracılığıyla gönderdiği dinlere vahye dayalı (İlahi) dinler denir. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam vahye dayalı dinlerdir. Bunların dışında kalan çeşitli bilge kişilerin görüş ve düşünceleri etrafında oluşmuş, vahye dayanmayan dinler de (Beşeri) vardır. Hinduizm, Budizm, Taoizm bunlara örnek olarak verilebilir.
2.1. Hinduizm ve Budizm
2.1.1. HİNDUİZM
Hinduizm, Hindistan’da yaygın olan ulusal bir dindir. Hinduizmin diğer adı Brahmanizmdir. Hinduizmin belli bir kurucusu, inanç ve ibadet sistemi yoktur. Hintlilerin kültürel ve yaşam birikimini yansıtır.
Hinduizm çok tanrılı bir dindir. Bu dinde genel olarak üçlü bir tanrı inancı vardır.
Hinduizmin pek çok kutsal kitabı vardır. Vedalar, Brahmanalar ve Upanişatlar bunların başında gelir.
Hindular ruhun ölümsüzlüğüne inanırlar. Bu nedenle ölülerini gömmezler. Cesetleri yakarak küllerini kutsal kabul edilen Ganj Nehri’ne dökerler.
Hinduizm inancına göre ruh ölümsüzdür. Bu inanç sisteminde ruhun bir bedenden bir başka bedene geçerek sürekli yaşadığı kabul edilir. Buna reenkarnasyon veya tenasüh (ruh göçü) denir. Reenkarnasyon inancına göre insan, geçmişte yaptıklarının karşılığını başka bir bedende tekrar dünyaya gelerek görecektir. Ölen kişi, hayatında yaptığı eylemlerin iyi ya da kötü olmasına göre hayvan, bitki, insan veya tanrı biçiminde yeniden dünyaya gelecektir.
Hinduizmde insanlar kast adı verilen çeşitli toplumsal sınıflara ayrılırlar. Her toplumsal sınıfın kendine özgü hak ve sorumlulukları vardır. Kast, “aynı işle meşgul olan, görev ve gelenekleriyle birbirine sımsıkı bağlanan insanların meydana getirdiği birlik” anlamına gelir.
Hinduizmdeki kastlar sırasıyla şunlardır:
Hinduizmde inek kutsal kabul edilir. Kesilmesi ve etinin yenmesi yasaktır.
Hinduizmde ibadet bireysel olup belli bir şekli yoktur. Herkes istediği yerde istediği şekilde ibadet edebilir. En temel ibadet Ganj Nehri’nde yıkanmaktır. Günlük ibadete sabah şafaktan önce başlanır, doğuya doğru dönülerek oturulur.
2.1.2. BUDİZM
MÖ 6. yüzyılda Hindistan’da Buda tarafından kurulmuş ve daha sonra yaygınlaşmış olan bir dindir. Hindistan’da ortaya çıkmasına rağmen mensupları, daha çok bu ülke dışında bulunmaktadır. Günümüzde Doğu ve Güneydoğu Asya’da, Avrupa’da, Kuzey Amerika’da ve İngiltere’de bu dine inananlar vardır. Budizm, Hinduizmdeki puta tapma inancına ve kast sistemine tepki olarak ortaya çıkmıştır.
Asıl adı “Siddharta Gautama” (Sidarta Gotama)’ olan Buda, aydınlanmış anlamına gelir. Buda, yaşadığı süre içinde insanlara ahlaklı olmayı öğütlemiş, putlara tapmayı yasaklamıştır. Kendisinden sonraki dönemlerde düşünceleri sistemleştirilerek heykelleri yapılmış ve bir put hâline getirilip tapınılmaya başlanmıştır.
Buda’nın öğretileri vefatından sonra sistemleştirilerek bir araya getirilmiştir. Onun sözlerinden oluşan Budizmin kutsal metinlerine, “üç sepet” anlamına gelen “Tipitaka” adı verilmiştir.
Budizmde belirli bir ibadet biçimi yoktur. Budistler evlerindeki ve tapınaklardaki Buda’nın heykellerini çiçeklerle süslerler ve bu heykellere saygı gösterirler.
Budizmde inancın temelini, “Buda’ya sığınırım, Dhamma’ya (dine, öğretilere) sığınırım ve Sangha’ya (rahipler topluluğu) sığınırım.” cümlesi oluşturur. Bu cümleyi söylemeyen kişi Budist sayılmaz. Budizmde tanrının varlığı veya yokluğu ile ilgili bir ifade kullanılmaz. Ancak bazı Budistler Buda’yı tanrı konumunda görürler.
Budizmde, Hinduizmde olduğu gibi ruhun bir başka bedende yeniden dünyaya gelmesi anlayışı vardır. Ölüler reenkarnasyon inancı gereği genelde yakılmaktadır.
Budizmdeki en önemli inanışlardan biri nirvanadır. Kelime olarak mutlak sükûnet, aydınlanma, özgürlük ve en yüksek mutluluk anlamına gelir. Nirvana’ya ulaşmak için kötü huylara sahip benliği, arzu ve ihtirası yok etmek; saf, temiz bir duruma kavuşmak gerekmektedir. Buna ulaşmak ancak sekiz dilimli yolu izlemekle gerçekleşir.
Sekiz dilimli yol: 1-Doğru inanış, 2-Doğru niyet, 3-Doğru davranış, 4-Doğru söz (konuşma), 5-Doğru geçim (yaşayış, meslek), 6-Doğru çaba (gayret), 7-Doğru kontrol (denetim), 8-Doğru konsantrasyon (odaklanma) dur.
Budizmde yasak olan ve her Budist’in uyması gereken beş temel ilke vardır:
1- Canlı varlıkları öldürmemek, onlara zarar vermemek
2- Çalmamak
3- Yalan söylememek
4- Zina yapmamak
5- İçki ve uyuşturucu kullanmamak ********************************************************
|
İSLAM
|
HRİSTİYANLIK
|
YAHUDİLİK
|
ALLAH İNANCI
|
Tevhid
|
Teslis
|
Yehova
|
PEYGAMBERİ
|
Hz. Muhammed (S.A.V)
|
Hz. İsa (a.s)
|
Hz. Musa (a.s)
|
KUTSAL KİTABI
|
Kur’an-ı Kerim
|
İncil
|
Tevrat-Tora
|
İBADET YERİ
|
Cami-Mescid
|
Kilise-Katedral
|
Sinagog-Havra
|
DİN ADAMI
|
İmam-Müftü
|
Papaz-Papa
|
Haham
|
KUTSAL GÜN
|
Cuma
|
Pazar
|
Cumartesi
|
SEMBOLÜ
|
|
|
| İLAHİ DİNLER
“Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm’ı beğendim.”
(Maide–3)
“Kim İslâm dininden başka bir din ararsa, onunki katiyyen kabul edilmeyecek ve o ahirette kaybedenlerden olacaktır.”
(Âl-i İmran–85)
İlahi Dinlerin Gönderiliş Sırası:
-
Yahudilik (Musevilik)
-
Hristiyanlık (İsevilik)
-
İslamiyet
3. Dinlerin ve İslam’ın Evrensel Öğütleri
Dostları ilə paylaş: |